İşsizlik ve yoksulluk

 Ülkemizin, en önemli sorunu herkesi bildiği gibi işsizlik ve yoksulluk.
   İşsizler, vasıflı ve vasıfsız olarak ayrıma tabi tutuluyor. Vasıfsızlar meslek sahibi olmayan ve tahsil derecesi düşük olanlar biçiminde tanımlanıyor. Vasıflıları ise günümüzde kategorize etme şansımız bile kalmadı. Şimdilerde, vasıflılara bir de üniversite mezunları eklendi.
   Tabloyu böyle gördükten sonra, TÜİK'in Ağustos verileri, işsizlerin enseyi ne kadar  kararttırdığına işaret ediyor.
   İktidar temsilcilerinin pembe tablolar çizdiği ülkemizde resmi rakamlar bile işsizliğin boyutunu gizleyemez hale geldi. Bunun sonucu varılan nokta, işsiz sayısının 5 milyona yaklaştığını ortaya koyuyor.
   Biraz ayrıntıya girelim...
   15 ve daha yukarı yaştaki işsizlerin sayısı bu yılın Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 980 bin kişi artmış ve 4 milyon 650 bin kişi olmuş 
İşsizlik oranı 2.9 puanlık artış ile yüzde 14 seviyesinde gerçekleşiyor.
Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3.5 puanlık artış ile yüzde 16.7 olarak tahmin edildi.
   15-24 yaş arası genç işsizlikte ise durum çok vahim. Bu kategorideki işsizler yüzde 27.4 oldu. 15-64 yaş grubunda ise bu yüzde 14.3 olarak gerçekleşti.
   Hal böyleyken, "büyüyoruz, büyüdük, cari fazlamız var, uçuyoruz" ifadelerini kullanan iktidar sahipleri halkı kandırıyor.
   Medya mı ?
   Bu kandırmacanin vazgeçilmez ayağı...
   Peki ne olacak ?
   İşsizler ve yoksullar taleplerini daha yüksek sesle dile getirmezlerse, buradan çıkış yok. Ses yükselirse, iktidar sahipleri sorunu daha fazla büyümeden çözmeye yönelebilirler.
   Yönelmezlerse de kendi bilecekleri iş deriz ve yürür gideriz.