İSİG raporundaki acı gerçek

 

 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Mart ayında en az 157, yılın ilk üç ayında ise en az 415 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Nedir bu İSİG, nasıl oluşmuştur ?

Önce, buna bakalım.

İSİG, işçiler, kamu çalışanları, işçi aileleri, doktorlar, mühendisler, akademisyenler, gazeteciler, hukukçular ve onların örgütlenmelerinin oluşturduğu; devletten ve sermayeden bağımsız; sağlıklı ve güvenli çalışma mücadelesini yürüten bir koordinasyon, bir ağ, bir emek örgütüdür.

İSİG her ay yazılı, görsel, dijital basından takip edebildiği verileri, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgileri, işçiler ve işçi yakınlarından gelen bildirimleri derler ve sürekli güncelleyerek, aylık raporlar yayınlar.

İSİG’in bu veriler ışığında tespit edebildiği ve her gün güncellediği bilgilere dayanarak 2016 yılının ilk üç ayı için paylaşılabilecek yaşanmış iş cinayetleri şöyle:

Ocak ayında en az 115 işçi,         

Şubat ayında en az 143 işçi,

Mart ayında ise en az 157 işçi yaşamını yitirdi…

Son 5 yılın Mart ayında yaşanan iş cinayetlerine bakarsak;

2012’de en az 59 işçi, 2013’te en az 74 işçi, 2014’te en az 122 işçi ve 2015’te de en az 140 işçinin yaşamını yitirdiğini görüyoruz.,

Bu yıl mart ayında yaşamını yitiren 157 emekçinin 124’ü işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 28’i çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 5’i esnaflardan olmak üzere 33’ü kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluşuyor... 

Tarlalarda, inşaatlarda, yollarda, bürolarda…

İş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımına bakarsak; Tarım, Orman işkolunda 34 emekçi; İnşaat, Yol işkolunda 33 işçi; Taşımacılık işkolunda 21 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 10 emekçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 9 işçi; Metal işkolunda 6 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 6 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 5 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 5 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 5 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 4 işçi; Madencilik işkolunda 4 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 4 işçi; Enerji işkolunda 4 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 1 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 1 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 1 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 1 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 1 işçi ve çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 2 işçi yaşamını yitirdi.

Öte yandan, bu yılın ilk üç ayı dikkate alındığında, ülkemizdeki şiddetlenen savaş ortamı ile birlikte sermayenin işyerlerinde uyguladığı baskı ve zor rejiminin en görünür biçimi olan iş cinayetlerinde artış gözüküyor. 

Düşünün ki, yılın ilk üç ayında iş cinayetleri sonucu en az 415 işçi aramızdan ayrıldı. Bu, kayıt tutulmaya başlanan 2012 yılından bugüne en çok iş cinayetinin yaşandığı ilk üç ay olarak da tarihe geçti…

Bu iş cinayetlerinin nedenlerine gelince…

Servis kazalarında, ezilerek, düşerek, göçük altında kalarak, çok çok ölüyoruz. Diğer nedenlerden dolayı (intihar, silahlı saldırı, kalp krizi, beyin kanaması) 43 işçi; Trafik, Servis Kazası nedeniyle 32 işçi; Düşme nedeniyle 28 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 25 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 9 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 6 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 6 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 4 işçi ve Nesne Düşmesi, Çarpması nedeniyle 4 işçi yaşamını yitirdi…

Ölenlerin cinsiyet dağılımı da çarpıcı. İş cinayetlerinde 5 kadın ve 154 erkek işçi yaşamını yitirdi...

Ayşe Uğuz, 19 yaşında, Alanya’da ailesine ait seradaki sebzeleri elektrikli makinayla ilaçlarken akıma kapıldı…

Zülbiye Tosun, 37 yaşında, İznik’te ailecek çalıştıkları tarlalarından dönüşte dönüşte traktör römorkundan düştü…

Meral Çağlayan, 46 yaşında, öğrenci işlerinde memur olduğu Akdeniz Üniversitesi’nde 3.kattan kendini boşluğa bıraktı…

Hamdiye Gökalp, 51 yaşında, Derik’te eşine ait briket üretim atölyesinde havuzda çalışırken kum teknesindeki kumun çökmesi sonucu baş kısmı hariç kumun altında kaldı, 1,5 saatte çıkarıldı, hastanede olay yerinde beyin kanaması geçirdiği tespit edildi…

Zeliha Cengiz, 40 yaşında, polis memuru olarak görev yaptığı Ankara Adalet Sarayı’nda kalp krizi geçirdi…

Veee, iş cinayetlerinde can verenlerin 3’ çocuk, 29’u ise yaşlı işçi.

14 yaş ve altında 2 işçi, 15-17 yaş aralığında 2 işçi, 18-27 yaş aralığında 16 işçi, 28-50 yaş aralığında 85 işçi, 51 yaş ve üstünde 35 işçi.

Mart ayında yaşamını yitiren 35 yaşlı işçi tarım, kimya, ağaç, ticaret, çimento, inşaat, enerji, taşımacılık ve konaklama işkollarında emekli ya da emeklilik çağında, yani 51 yaş ve üstünde. Bu durum devletin yaşı ilerleyen işçilere / emekçilere verdiği değeri ve sosyal güvenlik sisteminin içinde bulunduğu durumu da gösteren bir gerçeklik... 

Bu acı gerçekleri çoğaltmadan yaşamak umuduyla…