Karşılarına çıkan her şeyi kendileri için fırsata çevirmeyi pek seven yurdum patronları, pandemi fırsatıyla sırtımıza pranga vurmaya hevesleniyor. Malum, Hükümet Nisan 2020’de “işten çıkarmaları yasaklıyormuş gibi” yapıp işçileri ücretsiz izne mahkûm etmişti. Bir süre sonra, 29. KOD’la işten çıkarmaları serbest bırakarak, patronların yıllardır hep suistimal ettiği yöntemi genelleştirdiler.
Patronlar yıllardır bu KOD 29 yalanına çok başvuruyordu. Sendikalı olan işçileri işten attılar KOD 29… Hakkını arayan işçiyi işten attılar KOD 29… Canlarını sıkan işçiyi işten attılar KOD 29… Şimdi ise pandemi döneminde yapılan işten çıkarmaların en az %80’i bu KOD 29’dan yapılıyor.
Peki, Ne Demek Bu KOD 29?
İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. fıkrasında sayılan “işçinin ahlaka ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları” durumunda işveren haklı fesihle işten çıkardığında SGK’ya yaptığı işten çıkarma bildiriminin numarası: KOD 29.
Ahlaka ve iyi niyete aykırı davranışlar ise yüz kızartıcı suçları içeriyor. Hırsızlıktan tutun da cinsel tacize kadar! Bu kodla işten çıkartılan işçi haklı olduğunu kanıtlayana kadar ne tazminat talep ediyor, ne işsizlik maaşını alabiliyor, ne ailesinin eşinin dostunun yüzüne bakabiliyor ne de yeni bir iş bulabiliyor!
Bu nasıl bir alçaklık! Bu alçaklık yasal!
Yani patronlar, bu kod sayesinde hem tazminat ödememek için kendilerine bahane oluşturuyor hem de işten çıkardıkları işçiye utanmazca iftira atıp onu küçük düşürüyorlar. Sadece tazminatına konmuyor, devletten alacağı işsizlik maaşına da el koymuş oluyor. Kötücül ve sinsi! Tam patronların kitabına uygun iş.
Pandemiyle Artan KOD 29 Zulmü
Patronlar, pandemi başından bu yana diğer türlü işten çıkarmalar yasak olduğu için sık sık bu yönteme başvuruyor. PTT işçileri, Baldur işçileri, Migros Depo işçileri… Sendikal mücadele veren işçiler KOD 29 ile işten çıkartılarak cezalandırılmak isteniyor.
Patron bildiriyor, SGK ve İŞKUR kaydediyor. Hiçbiri de sormuyor ki “ne yaptı bu işçi de KOD 29 diyorsun?” diye! Bu şekilde işten çıkarılan işçi ise hakkını aylar, belki yıllar süren mahkemelerde aramaya mecbur bırakılıyor.
İşçilere iftira atarken delil istemeyen devlet, işçi kendini “temize çıkarsın” diye dava açsın sürünsün istiyor.
Patron Delil Sunmazsa KOD 29 Kabul Edilmemelidir!
Bu zulmün bir an önce sona erdirilmesi gerekiyor. Milyonlarca işçinin çalışma hakkı, ekmeği, geleceği patronların keyfine bırakılamaz!
Derhal gerekli düzenlemeler yapılmalı ve SGK’ya delil/gerekçe sunmayan patronların KOD 29 bildirimi kabul edilmemelidir.
KOD 29’u haksız yere kullanana patronlar ağır para cezası ve ayrıca hapis cezasına çarptırılmalıdır.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Hükümet bu zulmün durdurulması için acil önlemler almalı, TBMM bir an önce bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
PTT işçilerini bu hükümle atan PTT yöneticileri yargılanmalı ve sendikal faaliyeti engellemek ve hem işçilerin haysiyetiyle hem de ekmeğiyle oynamaktan ceza almalıdır!
Son söz:
Baldur İşçileri ve Migros Depo işçileri işyerleri önünde insanca yaşam mücadelesine devam ediyor. Baldur işçileri grevlerinin birinci ayını geride bıraktı.
PTT-Sen’de örgütlü oldukları için işten çıkarılan PTT taşeron işçileri İzmir ve İstanbul’da PTT önünde mücadele etmeye devam ediyor.
Çağrımdır; imkânı olanlar işçileri ziyaret etsin.
Unutmayalım; muktedirleri güçlü yapan tek şey bizim birleşmemiş olmamız.
Karşılarına çıkan her şeyi kendileri için fırsata çevirmeyi pek seven yurdum patronları, pandemi fırsatıyla sırtımıza pranga vurmaya hevesleniyor. Malum, Hükümet Nisan 2020’de “işten çıkarmaları yasaklıyormuş gibi” yapıp işçileri ücretsiz izne mahkûm etmişti. Bir süre sonra, 29. KOD’la işten çıkarmaları serbest bırakarak, patronların yıllardır hep suistimal ettiği yöntemi genelleştirdiler.
Patronlar yıllardır bu KOD 29 yalanına çok başvuruyordu. Sendikalı olan işçileri işten attılar KOD 29… Hakkını arayan işçiyi işten attılar KOD 29… Canlarını sıkan işçiyi işten attılar KOD 29… Şimdi ise pandemi döneminde yapılan işten çıkarmaların en az %80’i bu KOD 29’dan yapılıyor.
Peki, Ne Demek Bu KOD 29?
İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. fıkrasında sayılan “işçinin ahlaka ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları” durumunda işveren haklı fesihle işten çıkardığında SGK’ya yaptığı işten çıkarma bildiriminin numarası: KOD 29.
Ahlaka ve iyi niyete aykırı davranışlar ise yüz kızartıcı suçları içeriyor. Hırsızlıktan tutun da cinsel tacize kadar! Bu kodla işten çıkartılan işçi haklı olduğunu kanıtlayana kadar ne tazminat talep ediyor, ne işsizlik maaşını alabiliyor, ne ailesinin eşinin dostunun yüzüne bakabiliyor ne de yeni bir iş bulabiliyor!
Bu nasıl bir alçaklık! Bu alçaklık yasal!
Yani patronlar, bu kod sayesinde hem tazminat ödememek için kendilerine bahane oluşturuyor hem de işten çıkardıkları işçiye utanmazca iftira atıp onu küçük düşürüyorlar. Sadece tazminatına konmuyor, devletten alacağı işsizlik maaşına da el koymuş oluyor. Kötücül ve sinsi! Tam patronların kitabına uygun iş.
Pandemiyle Artan KOD 29 Zulmü
Patronlar, pandemi başından bu yana diğer türlü işten çıkarmalar yasak olduğu için sık sık bu yönteme başvuruyor. PTT işçileri, Baldur işçileri, Migros Depo işçileri… Sendikal mücadele veren işçiler KOD 29 ile işten çıkartılarak cezalandırılmak isteniyor.
Patron bildiriyor, SGK ve İŞKUR kaydediyor. Hiçbiri de sormuyor ki “ne yaptı bu işçi de KOD 29 diyorsun?” diye! Bu şekilde işten çıkarılan işçi ise hakkını aylar, belki yıllar süren mahkemelerde aramaya mecbur bırakılıyor.
İşçilere iftira atarken delil istemeyen devlet, işçi kendini “temize çıkarsın” diye dava açsın sürünsün istiyor.
Patron Delil Sunmazsa KOD 29 Kabul Edilmemelidir!
Bu zulmün bir an önce sona erdirilmesi gerekiyor. Milyonlarca işçinin çalışma hakkı, ekmeği, geleceği patronların keyfine bırakılamaz!
Derhal gerekli düzenlemeler yapılmalı ve SGK’ya delil/gerekçe sunmayan patronların KOD 29 bildirimi kabul edilmemelidir.
KOD 29’u haksız yere kullanana patronlar ağır para cezası ve ayrıca hapis cezasına çarptırılmalıdır.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Hükümet bu zulmün durdurulması için acil önlemler almalı, TBMM bir an önce bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
PTT işçilerini bu hükümle atan PTT yöneticileri yargılanmalı ve sendikal faaliyeti engellemek ve hem işçilerin haysiyetiyle hem de ekmeğiyle oynamaktan ceza almalıdır!
Son söz:
Baldur İşçileri ve Migros Depo işçileri işyerleri önünde insanca yaşam mücadelesine devam ediyor. Baldur işçileri grevlerinin birinci ayını geride bıraktı.
PTT-Sen’de örgütlü oldukları için işten çıkarılan PTT taşeron işçileri İzmir ve İstanbul’da PTT önünde mücadele etmeye devam ediyor.
Çağrımdır; imkânı olanlar işçileri ziyaret etsin.
Unutmayalım; muktedirleri güçlü yapan tek şey bizim birleşmemiş olmamız.