14 Mayıs günü Kartepe ilçesinde bulunan bir galvaniz fabrikasında kolunu sac bükme makinesine kaptıran Murat Karter (45) yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitirmişti. Murat Karter’in 4 çocuğu vardı.
2 Temmuz günü Darıca’da inşaattan düşen demir ustası Bayram Vural 58 yaşında hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı ama sonuçlarını bilmiyoruz. Basın, soruşturmaların sonuçlarına dair bilgi yada meraka sahip değil.
Bu cinayetten iki gün sonra 6 Temmuz günü Gölcük ilçesinde, kapısı açık olan servis aracından düşerek yaralanan Nadiye Bekci kaldırıldığı hastaneye yaşamını yitirdi. Bekci henüz 37 yaşındaydı.
7 Temmuz günü Kocaeli'nin Darıca ilçesinde, altyapı çalışması için açılan kanalda bulunan Hasan Sekman (47), göçük sonucu toprak yığının altında kalarak yaşamını yitirdi. Sekman'dan geriye toprak altında kalan çizmeleri oldu.
8 Ağustos günü ise Kocaeli Kartepe’deki sanayi sitesinde kaynak işçisi olarak çalışan Kemal Baş, forklifte yüklü malzemelerin üzerine devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. Kemal Baş Evli ve 3 çocuk babasıydı.
En son Nuh Çimento fabrikasında taşeron olarak çalışan Yunus Temel isimli genç, vincin altında kalarak yaşamını yitirdi. Yunus Temel isimli genç 19 yaşındaydı.
Şunu bilmenizi isterim; iş cinayetleri yalnızca rakamsal verilerden ibaret değildir. Her ölüm geriye onlarca acı, kahır ve yarım yaşanmışlıklar bırakır. Gözü yaşlı anne ve babalar, hayatının belki de en büyük acısını yaşayan eşler ve büyük travmalarla büyüyen çocuklar bırakır.
Bu yüzdendir ki işçi kendi yaşamını ve sağlığını her şeyin önüne koymalıdır. Çalıştığı yerde yaşamını ve sağlığını tehdit eden bir olumsuzluk gördü mü bildirmeli, düzeltilmesini istemeli, gerekirse önlem alınıncaya kadar çalışmamalıdır. Hakkını tek başına savunamıyorsa örgütlenmelidir. Bize düşen görev bu…
Ülkeyi yönetenlere düşen görev ise; artan iş cinayetleri karşısında tedbir almak, yasalar çıkartmak, denetimler yapmak yerine yaşanan ölümlere yahut kazalara ‘’kader, fıtrat’’ dememeli, yalnızca patronları kollamamalı, yaşam hakkının kutsallığından yana taraf tutmalıdır. Önlem almamaları durumunda ise işçiler, seçimlerde kendilerine yaşamayı bile reva görmeyen iktidar partilerini oy vermeyerek cezalandırmalıdır.