Gazetemizin Kocaeli ve Türkiye gündemine taşıdığı, Şekerpınar’daki Reysaş Lojistik’in kiracısı konumundaki Maksimum Lojistik’te bir aydır zehir soluyan işçilerin çilesi dolmak üzere. Haberimiz yayına girdikten sonra Reysaş Lojistik’in avukatı Abdülhamit Düzyol tarafından yapılan açıklamada kazanın Reysaş’ın kiracısı (aslında kiracısı Maksimum Lojistik’in kiracısı) Alatlı Nakliyat Ltd.Şti sorumluluğunda olduğu öne sürülmüştü.
REYSAŞ’IN AVUKATI YALANLANDI
Reysaş’ı bağlayan 30 Eylül tarihli aynı açıklamada, “Ayrıca Alatlı’nın gerekli temizlik işlemine derhal başladığı kaydedildi” ifadesi yer almıştı. Ancak hemen ardından depo çalışanları bu detayı yalanlarken Reysaş’ın avukatı aracılığı ile yaptığı açıklamada yalan söylediği, işçilerin yalanlamasına yanıt vermeyerek de onandı.
ÇAYIROVA’DA SİYASET SEYRETTİ
SİVİL TOPLUM İMDADA YETİŞTİ
Çayırova’da iktidarından ana muhalefetine, muhalefetine siyasetin seyirci kaldığı vakada devreye DİSK Nakliyat-İş Sendikası Gebze Şubesi ve TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu girdi. Nakliyat-İş tarafından yapılan açıklamada hem mal sahibi Reysaş’ın hem de Maksimum Lojistik’in vakadan sorumlu tutularak hesap vermeleri istendi.
“YÖNETİCİLERİ”NE RAĞMEN…
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre 03 Ekim Cumartesi günü itibariyle depoda temizlik yarı yarıya oranda sağlandı. 05 Ekim Pazartesi günü akşamına kadar ise temizlik tamamlanacak ve Maksimum Lojistik çalışanları, firma yöneticilerinin insanlıkla bağdaşır yanı bulunamayan tutumlarının ve bir aylık eziyetin ardından sağlıklı çalışma ortamına kavuşacak.
TMMOB BAKANLIĞA BAŞVURDU
Öte yandan TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve MMO Kocaeli Şube Başkanı Murat Kürekçi tarafından yapılan yazılı açıklamada gerekli tedbirlerin alınması için Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na gerekli başvurunun yapıldığı kaydedildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
DEPOYA VE BİNA DIŞINA YAYILDI
“Yaklaşık bir ay önce iş kazasının yaşandığı yer olan Çayırova İlçesinde faaliyet gösteren REYSAŞ Depolama Firması’na ait Maksimum Lojistik tarafından kiralık olarak kullanılan depoda, kimyasal depolama işleri yapan başka bir firmanın (Alatlı) kullandığı, 4. kattaki kimyasal depolama rafları çökmüş ve tonlarca farklı kimyasal bütün depoya ve bina dışına yayılmıştır…
İŞVEREN AFAD’I DEVLET
İŞÇİLERİ DİNLEMEDİ
…Alanda çalışma yapan AFAD yetkililerin, temizlik işlemleri yapılıncaya kadar depolara girilmemesi yönündeki uyarısının da firmalar tarafından dikkate alınmadığı, yine çalışan beyanları ve medya/sosyal medya mecralarındaki yayınlardan anlaşılmaktadır. Yine bu depolama alanında faaliyet yürüten başka bir firmanın çalışanları ile yaptığımız görüşmede, sorunlarını ALO 170’e bildirdiklerini ancak gerekli tedbirlerin bir aylık süre içinde alınmadığı ifade edilmiştir.
RAFLARDA KAPASİTE ÖTESİ YÜKLEME
Rafların, güvenli olarak taşıyabileceği yükler hesaplanarak üzerine etiketlenmesi, zorunlu bir uygulamadır. Raflar, kullanıldığı süre boyunca periyodik olarak kontrol edilmeli ve hasarlı olan kısımları kullanımdan çıkarılarak onarımları uygun şekilde yapılmalıdır. Bu faaliyetler, “TS EN 15635 Çelik Statik Saklama Sistemleri- Saklama Ekipmanlarının Uygulama ve Bakımı” standardı gerekliliklerine uygun yapılmalıdır. Kimyasalların depolanmasında kullanılan rafların kapasitesinin kullanıcılar tarafından bilinmediği, etiketleme, yapılmadığı bu nedenle kapasitenin aşıldığı ve rafların bu nedenle çöktüğü bize ulaşan bilgiler içinde yer almaktadır.
ÇEVREYİ DE KİRLETTİ
Sıvı kimyasalların depolandığı alanın 4. katta olması da uygun bir uygulama değildir. Sıvı kimyasallar olası yayılma ihtimaline karşı sızdırmaz toplama çukuru olan ve etrafı yayılmayı engelleyen kanallar ile çevrilmiş alanlarda depolanmış olmalıdır. Bahsedilen bu önlemin alınmadığı, kimyasalların deponun diğer bölümleri ve depo dışına yayıldığı, toprağa karıştığı, karayolunda tehlike arz edecek kadar yayıldığı bilinmektedir. Yani yaşanan olay sadece çalışanların sağlığını olumsuz etkilememiş aynı zamanda çevre kirliliğine de sebep olmuştur.
Tarafımıza ulaşan bilgiler, “KİMYASAL MADDELERLE ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK” hükümlerine de uyulmadığını göstermektedir.
KİŞİSEL KORUYUCU BİLE TEMİN EDİLMEMİŞ
Yönetmeliğin 8. Maddesi olan Acil Durumlar başlığı altındaki tedbirlerden çalışanların bilgilendirilmesi, tehlikeli alana girişlerin engellenmesi, alana girişine izin verilen kişilere gerekli kişisel koruyucular temin edileceğine dair hükümlerin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Yaptığımız görüşmelerde çalışanların, bu depolarda depolanan maddelerin tamamının isimlerine ve Güvenlik Bilgi Formlarına ulaşamadıklarını öğrendik, oysaki en azından kaza sonrası tüm çalışanlara bu bilgiler ulaştırılmalı ve çalışanların muayenesini yapan hekimlere de bu bilgi formları iletilmeliydi.
Yayılan kimyasalların diğer depolara ve çevreye yayılan kısmının çalışanlarca günlük kıyafetleri ve paspas vb ile temizlenmeye çalışıldığı fotoğraflardan görülmektedir. Bu durum çalışanların kimyasal maddelerin zararlı etkilerine daha fazla maruz kalmalarına neden olabilir. Çalışanların bilgi sahibi olmadıkları bir kimyasala müdahalesinin istenmesi hem akılcı değildir hem de mevzuata aykırıdır.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işverenlere, işyerlerinde çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması konusunda her türlü tedbirin alınması yükümlülüğünü yüklemiştir. Ancak bu olay, bir ay boyunca depo işvereninin bu konuda kanuna aykırı hareket ettiğini göstermektedir. Çalışanların başvurusuna rağmen ilgili kamu kurumlarının gerekli tedbirlerin uygulanmasını sağlamamaları ise işin diğer bir yanıdır. TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu olarak çalışanların sağlığı ile ilgili tedbirlerin alınması için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvuru yapacağız ve devamında bu olayın takipçisi olacağız.
Daha vahim sonuçlar ortaya çıkmadan aşağıda sıraladığımız tedbirler bir an önce alınmalıdır:
- Depodaki faaliyetler derhal durdurulmalı,
- Çalışanlar maruziyet bilgisi hekimlere iletilerek sağlık kontrolünden geçirilmeli, gerekli ise tedavileri karşılanmalıdır.
- Alan, tedbirleri alınarak mevzuata uygun şekilde temizlenip onarılmalıdır.
- Depoda halen kullanılan tüm rafların kontrolleri ve statik hesapları yapılmalı, kapasiteleri üzerine işaretlenmelidir.
- Taşma kanalları ve toplama çukuru olmayan alanlarda kimyasal depolanmasına izin verilmemeli, böyle bir uygulama var ise o kimyasallar uygun depolara taşınmalı.
- Depo iş müfettişlerince mevzuat hükümlerine ve sağlık ve güvenlik gereklerine uygunluk açısından acilen denetlenmeli, eksiklikler giderilmeden çalışmasına izin verilmemelidir.
- Depo çevresinde toprak numuneleri alınarak kirliliğin durumu tespit edilmeli ve iyileştirme çalışmaları başlatılmalıdır.
- Tüm yaşananlar ve devamındaki süreç konusunda kamuoyu bilgilendirilmelidir.