“Tek yol” turizm
Aktan USLU
9 – Evli evine köylü köyüne…
**
Başta sanayi olmak üzere genel anlamda veya sanayiyi merkeze aldığımızda Gebze özelinde insan kaynaklarının adı çıkmış dokuza…
Özellikle sendikal örgütlenmeler sonrası işverenin sendikaya hayli sert önlemler ile direndiği süreçte o fabrikanın insan kaynakları müdürlüğünün “sendikasavar” olarak sürece dahil olduğu; Gebze’de görev yapmış çok sayıda askerin emeklilik sonrası Gebze’ye dönerek sendikal örgütlenmeleri sorunlu sanayi kuruluşlarında istihdam edildiği dahi görüldü.
Bu zeminde; Antalya merkezli İnsan Kaynakları Yöneticileri Derneği – İNKAY’ın onursal başkanı Talat Kanbir’in neredeyse tamamını insana, mevcut ve aday turizm sektörü emekçisine ayırması, bizim için hayli dikkat çekiciydi.
DAHA STAJ DÖNEMİNDE SOĞUTTUK
Ülkemizde 130 civarında turizm eğitimi veren meslek yüksek okulu, 200 civarında turizm meslek lisesi olduğunu kaydeden İNKAY Onursal Başkanı Talat Kanbir, “Nerede bu öğrenciler, diyoruz. Nerede? Çünkü daha stajyer döneminde çocuklarımızı sektörden soğuttuk. Onun altyapısını kuramadık” dedi. Bu noktadan çıkışla sözü getirmek istediği yere atıfta bulunan Kanbir şöyle devam etti:
İNSAN KONUŞULAN
KONGREYE DENK GELMEDİM
“Turizmde sektör ile kamunun işbirliği yani bileşenlerin ortak paydasının aslında insan olması gerekir. Burada turizm kongreleri yapılır. Turizm fuarları yapılır. Bütün kongrelere katıldım ama insanın konuşulduğu kongreye henüz denk gelmedi maalesef. Büyük rakamlardan falan bahsediyoruz. Oysa turizmi insanla yapıyoruz. Insanla insana hizmet eden bir sektörüz.
Bir hocamız diyor ki, ‘Biz hanımefendi ve beyefendilere hizmet veren hanımefendiler ve beyefendileriz.’ O hanımefendi ve beyefendileri sahneye çıkarabilmemiz gerekiyor. Onları koruyabilmemiz gerekiyor.
**
Yararlanamadığımız fona
para ödenek haraçtır
Son yıllarda çalışma hayatımıza giren en çağdaş uygulamalardan birinin işsizlik sigortası fonu olduğunu kaydeden Kanbir, “Bu fonda son üç yılda 600 gün prim yatırılmış olmak zorunluluğu var ki kişi ondan yararlanabilsin. Allah aşkına, turizmde altı ay sektörü dolduruyor. Hele Ege'de daha da kötü. Yararlanamadığımız, zorunlu olarak ödediğimiz, bizden zorunlu olarak alınan paranın adı haraçtır diye düşünüyorum. Başka bir kavram bulamıyorum. Biz turizmciler olarak haraç ödüyoruz o fona. Hatta patronumuz da bizden iki kat fazlasını ödüyor” dedi. Kanbir şöyle devam etti:
FARKLI SEKTÖRLERE KAPTIRDIK
“Ama sezon sonu geldiği zaman arkadaşlarımıza, ‘git evine taş kaynat’ diyoruz. Bu çok basit. Ben her platformda bunu dile getirmeye çalışıyorum ki ilgililerin, yetkililerin hafızalarında bir yerlerde yer etsin. Sektörel kodları var SSK'nın. 18 kodu konaklama, seyahat Oradaki kodla çıkışlarda bile sadece o 600 gün kriterini değiştirseniz bile turizmdeki emekçilerin çok büyük kısmının sektörde kalmasını sağlayabileceğiz. En azından 300 - 400 çalışan, prim olan arkadaşlarımız, üç dört ay evine ekmek götürebilirse sektörü terk etmez.
İşte, seyahate kaptırdık. Lojistiğe kaptırdık falan. Biz şimdi eleman bulamıyoruz. Onlarca yıldır nitelikli işletmeler, eğitimlerde düzenliyor. Sadece bu okullarda da değiliz fakat istihdamın sürekliliğini sağlayamadığımız sürece istediğimiz kaliteye, istediğimiz duruma ulaştırabilme şansımız.
**
Sektörün iyi çalışanlarını
lojmanı iyi olan çalıştıracak
Turizmde 51 milyon turist ağırlama hedefinin doğru ama gelirin 34 milyar dolar seviyesinde kaldığını kaydeden Kanbir o gelirin de ne kadarının çalışanlara gittiğini sorguladı: “Ücretlerin geldiği nokta belli. Antalya’da daha doğrusu turizm şehirlerinde kira bedelleri belli. Öncelerden üç dört arkadaş birleşip bir ev tutarlardı. Birlikte çalışırlardı. Şimdi üç dört arkadaş birleşip kira ödeyemeyecek.
Önümüzdeki süreçte sanıyorum lojman, konaklama olanağı iyi işletmeler iyi personeli istihdam edebilecek, ya gerisi? Turizm çalışanları sadece yazın harçlık çıkartmak için gelen bir kitleye dönüştü.
ÇAYA FINDIĞA GİTMEYİP
TURİZMİ KURTARDILAR
Üniversite öğrencileri; işte fındığa çaya gitmeyip turizme gelen arkadaşları hakir görmüyorum, yanlış anlamayın. Bu sene turizmi kurtardılar. Dolayısıyla tüm paydaşların bir araya gelip turizm çalışma yasası çıkartmasına ne dersiniz? Adını da hep birlikte koyalım. Ama turizm çalışanlarına, emekçilerine dokunacak bir şey yapmadığınız sürece niceliksel büyürüz, niteliksel büyüyemeyiz.”
**
Yarın
Dev.Turizm-İş Sendikası
Genel Başkanı
Mustafa YAHYAOĞLU
27 Eylül Dünya Turizm Çalışanları Günü
Kalifiye personel var kalifiye patron yok
Turizmi konuşuyoruz. Patronlar nerede?