Pazar günü BİLKAR Genco Erkal Sahnesinde sevgili dostlarımız ve kıymetli arkadaşlarımızla Küba devriminin 58. Dünya vatandaşı Nazım hikmetin ise 115. Yaş gününü kutladığımız bir etkinlikte yan yana geldik.
2016 Kasım’ının son günlerinde içimizi inciten ve bizleri üzen kara bir haberle sabaha başlamıştık. Ajanslar Küba devriminin önderlerinden ve uzun süre de devlet başkanlığı yapan Fidel Castro’nun 90 yaşında hayata veda ettiğini bildiriyordu. Başta Küba olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde Fidel Castro için saygı etkinlikleri düzenlendi. Türkiye de de İstanbul, Ankara ve birkaç il de daha benzer etkinlikleri yapıldı. Pazar günü Gebze’de de Küba dostlarının katılımıyla kıymetli bir etkinlik gerçekleştirildi.
Fidel Castro’nun aramızdan ayrılması sonrası şunları düşündüm. Ölüm muhakkak var. Önemli olan ne kadar uzun yaşadığımız değil, yaşadığımız süre zarfında nerede durduğumuz ve hayata neler kattığımızdır. Fidel Castro bu hayata çok önemli anlamlar, değerli şeyler katmış ve dünya halklarının, sömürüye karşı mücadele veren insanların yüreğinde yer edinmiştir. Bu yüzden insanlık CHE Guevara’yı nasıl unutmadıysa Fidel Castro da unutmayacaktır.
Pazar günü gerçekleştirdiğimiz etkinlikte dostlarımızla Küba’yı konuştuk. Emperyalizmin en azgın ve saldırgan olduğu bir dönemde ABD emperyalizmine kafa tutmuş olan Küba’yı. Sovyetler Birliğinin çözülmesi sonrası daha da vahşileşen kapitalizme meydan okuyan Küba’yı… İşçi sınıfı ve halk hareketlerinin darbelerle ağır hasarlar aldığı bir dönemde sosyalizme sımsıkı sarılan ve sarılmakla kalmayıp onu daha da büyüten Küba’yı konuştuk.
Küba denilince aklımıza ambargo gelir. Büyük bir ambargonun altında yaşamasına rağmen sağlık hakkının eşit ve ücretsiz verildiği, eğitim hakkının eşit ve ücretsiz verildiği dünya sıralamasında çocuk ölümlerinin en az, okuma oranlarının en yüksek olduğu, dünya ya savaş değil, terör değil, sağlık ihraç eden ve tüm yokluk imkânsızlıklar içinde kansere karşı ilaç geliştiren Küba’yı konuştuk. Ve tek adam diktasına, Batista diktatörlüğüne, adaletin yok edilmesine karşı eşitliğin özgürlüğün ve kardeşliğin anayasasını oluşturan dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı Küba’yı konuştuk.
Ogün kıymetli bir konuğumuz vardı. Kendisi İstanbul’dan geldi. Vaktiyle Diske bağlı Maden-İş sendikasına görev yapan farklı gazetelerde çalışan BirGün gazetesi yazarlarından ve Küba’da Fidel Castro ile ilgili ilk söyleşiyi yapan Türkiyeli gazeteci olarak bilinen Nazım Alpman bizimleydi. Küba’ya ve Fidel Castro’ya dair çok önemli bilgiler paylaştı. Küba da gördüklerini anlattı.
Etkinliğimiz Nazım Hikmet’in şiirleriyle başladı ve bir Nazım Hikmet belgeseliyle son buldu. Nazım Hikmet Küba devrimini, Küba halkı da Nazım Hikmet’i anlattı. Kübalı şairler ve edebiyatçılar Nazım’ın büyük bir şair olduğunu bir kez daha bize göstermiş oldu.
Etkinlik bittiğinde katılımcılardan çok güzel yorumlar ve eleştiriler aldık. Konuğumuz Nazım Alpman ise bu etkinliğe katılmış olmaktan duyduğu mutluluğu bizimle paylaştı. Her etkinliğin sonunda olduğu gibi o yeni insanlar tanıdı. Biz de yeni bir dost kazandık.