İNSANLIK DEDİĞİMİZ NE Kİ ?

Tuncer Altunbulak

insan yorgun kırgın sıkıntılı ve hasta olduğu zamanlarda başkalarının kendisiyle ilgilenmesinden mutlu oluyor bu tür dayanışmalar insana yalnız olmadığını önemsiz olmadığının hissini veriyor insanın gücüne güç katıyor ve moral veriyor aile olmanın toplum olmanın birlikte yaşamanın ve komşuluk ilişkilerinin olmasının nedenlerinden biri de bu dayanışma duyarlılığıdır dostlarımızı yanımızda görmek istediğimiz zamanlardan biri de başımıza istemediğimiz kötülüklerin geldiği zamanlardır mesela iflas etmemiz yoksul düşmemiz düğünde bayramda gerçekten dostlarımızı bekleriz en mutlu olduğumu zamanlarda böylesi zamanlardır sevgili okurlar ismi aklımda değil bir yazar insan insanın kurdudur der doğru tabi başımıza kötülükler başka insanlardan geliyor onların yüzünden öldürüldüğümüz ve büyük acılar çektiğimiz bilinir ama bütün buna rağmen bu tür kötülüklerin de ilacı başka insanlardır onların dayanışmalarıyla güzel sözleriyle acılarımızı iyileştiririz işte insan böyle gizemli anlaşılması zor bir varlık onunla da olmuyor onsuz da olmuyor bilim insanlarının bu gizemliliği çözmek için filozoflar insanı anlamak için asırlardır çalışıyorlar insanın bu anlaşılmazlığını anlatan destanlar türküler söylenmiş romanlar öyküler yazılmış insanı anlatan tiyatro eserleri filmler yapılmış tam olarak anlaşılmış mı derseniz elbette ki hayır sonsuzluğa kadar da anlaşılmayacak insan tam olarak anlaşıldığı zaman hiçbir önemi kalmayacaktır sevgili dostlar kainattaki her şey insan için ve insanın doğru yaşaması mutlu olması için barış ve kardeşlik içinde yaşaması için insana insanlığa yol göstermek için Allah tarafından peygamberler gelmiş doğru yaşaması için önüne cennet cehennem koyulmuş davranışları şeytanla denetlenmiş insan işte böyle gizemli anlaşılması zor bir varlık insan yalnız başkaları için değil gerçekten kendisi için de bir gizem anlaşılmaz çözülmez olduğunu zaman zaman kendimi incelmeye aldığım zamanlardan biliyorum sanırım beni sadece yaratan biliyor ve anlıyordur bir insan olarak insanlardan tek istediğim şey bizleri birbirimize düşman etmeye bölmeye karşı uyanık olmaları kollektif bir yaşam biçimini kabul etmeleri ve bunun doğruluğuna inanmaları böyle bir yaşam biçiminde çok daha değerli çok daha saygıdeğer olacağız birbirimizi kırmayacağız incitmeyeceğiz açlık ve yoksulluk olmayacak herkes eşit olacak kimse kimsenin işini zorlaştırmayacak bence yeryüzündeki en adaletli sistem kollektif yaşama biçimidir yani bunun diğer adı dayanışma ve birlik beraberlik içinde yaşamadır hiç mutsuz olmayacak mıyız derseniz elbette olacağız o zaman da birkaç güzel saat geçirdikten sonra arkasından dertler sıkıntılar gelecektir hayat böyle hayatın en önemli parçası da dertler ve sıkıntılardır insan olmak adaletli insan olmak herkesi olduğu gibi kabul etmek insanların işlerini kolaylaştırmak sağlıklı eğitimli toplum olmanın önemli koşullarından biridir böyle bir yaşam biçiminde kadınlar öldürülmez küçük kız çocukları ifgal edilmez davranışlarından ve fikirlerinden dolayı kimse aşağılanamaz ve ötekileştirilemez sömürü baskı ve zulüm olmaz ünlü ozan mahsuni Şerifin şu güzel dizelerine kulak verelim hani insan dedik ya ozan da “ben de bir insan oğluyum bir aklım bir beynim vardır bırak beni konuşayım yine sana danışayım” sözleriyle insanın yaşam karşısında ve zorbalar karşısındaki sıkıntılarını ve imkansızlıklarını dile getirmektedir insanlar farklı düşünüyor farklı hareket ediyor ve farklı davranışları var insanın bu durumunu başka bir şair de şu dizelerle dile getirmiş “insan kısım kısım yer damar damar” Sevgili okurlar elbette ki yüz milyonlarca insanın bir arada yaşaması zordur bunun için dünyanın her tarafında anayasalar yapılıyor sözleşmeler yapılıyor bu konuda benim de çok beğendiğim bir toplumun bir arada yaşamasını kolaylaştıran en önemli toplum sözleşmesini bence ünlü filozof J.J Rousseau yapmıştır bu sözleşme keşke bizim ülkemize de uygulanabilse çünkü dünyanın en adaletli en az sorunu olan sözleşmelerinden biridir söz sözleşmeden açılmışken sokakta insanlar hangi partili olduğumu soruyorlar doğruyu söylemek gerekirse hiçbir partili değilim ayrıca ülkemizdeki bütün bu partilerden de nefret ediyorum insanların birbiriyle kavga etmelerini isteyen buna yol açan partilerin neyini sevip kabul edebilirim ki bu partiler yüzünden bu ülkede yüzbinlerce genç insan öldü bu partiler yüzünden dört beş tane askeri darbe yapıldı bu partiler yüzünden sömürü baskı ve zulüm hiç eksik olmadı aklımı vicdanımı bu ortaçağ kafalı partilerden herhangi birine asla teslim edemem bütün bunlar benim özel düşüncelerim ne zaman bu ülkeye demokrasi insan hakları gelir bu ülkede kardeşlik ve barış olur demokrasiye ve insanlığın gelişmesine bir parti katkı sunarsa o partiden olabilirim sevgili olurlar şimdi içinizden birileri partiler hakkında söylediklerim için partiler demokrasinin temel taşıdır diyeceksiniz bunda çok da haklısınız ama şöyle bir düşünün ülkemizde yüzlerce parti var yüz yıl içinde bu partilerden hangisi demokrasinin temel taşı olmuştur

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.