Haber dizisi – 2
Gebze Belediyesi’nin Gebze’deki hayvanseverler ile tabiri caizse pamuk ipliğindeki ilişkisinin zaman zaman hayli gerildiğine; Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’ün olağanüstü basın toplantısı ile kimi iddialara yanıt verirken Gebze’ye bıraktığı sokak köpeklerinden ötürü İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik sert çıkışlarına da tanık olduk.
Gebze Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Muhammet Zahit Sarı hayvanseverler ile zaman zaman yaşadıkları gerilimlere atıfla hayvansever ile “hayvansever”in ayrıştırdı. Sadece sokaktaki hayvanların değil insan refahından da sorumlu olduklarını söyledi:
HAYVANI SEVEN DE
SEVMEYEN DE ŞİKAYETÇİ
“Bizim sorumluluğumuz Hem hayvanın hem insanın refahını sağlamaktır. Hayvanlardan insanlara bulaşan zoonoz hastalıkları engellemeliyiz. Kovalandığı köpekten kaçarken otomobil çarpan vatandaşlar var, köpek saldırısından ötürü ömrünü yitirmiş çocuklar var. Sokak hayvanlarını sevip sokağında besleyenden de, o hayvanı orada istemeyenden de şikâyete geliyor.
NEMALANMAYA ÇALIŞAN DA VAR
Sokak hayvanları meselesi çok hassas dengeleri olan bir iş. Sokakta başıboş hayvan sayısı çok. Bu hayvanlardan istifade, kar etmeye çalışan insanlar türedi son dönemde. Azıcık yemek verip, iki fotoğraf karesi verip, bir şekilde bu işin içine girip nemalanmaya çalışan, bu işi kendisine rant kapısı haline getiren, bu iş dolayısıyla kamu kurumlarıyla diyalog kurmaya çalışan çok sayıda insan var.
Hayvanseverler, istedikleri yerine getirilmeyince, olmayınca geriliyorlar. Kamu yaranına çalışan derneklerin hepsiyle çalışmaya çalışıyoruz. Bizim paydamız sokak hayvanı. Gücümüz nispetince; kadın, erkek, genç çocuk, dernek, sivil toplum örgütü, şahıs fark etmeksizin herkesle çalışıyoruz. Bize, ‘Hasta hayvan var’ derler, gideriz. ‘Kısırlaşacak hayvan var’ derler, kısırlaştırırız. Sokak hayvanıyla ilgili problem bize iletilirse, en hızlı şekilde çözeriz.
BAZILARI İÇİN HAYVANLAR ÖNCELİKLİ
Hayvanseverler de kendi doğruları üzerinden hareket ediyor. Biz kamu adına, devlet adına görev yapıyoruz. Vatandaşın güvenliğini, kamu refahını sağlamak zorundayız. ‘’Hayvanseverlerin’’ bazıları için; insanlar önemli değil, hayvanlar daha öncelikli. ‘Biz yokken onlar vardı’ diyorlar. Çıkmaza sokuyorlar işi. Biz kamu kurumuyuz ve vatandaşın sokakta güven içinde yürüme hakkı, okula, hastaneye gitme, akşam evine dönme hakkı var. Biz bunu sağlamalıyız.”
Gebze Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Muhammet Zahit Sarı, “Vatandaş çevre ilçedeki evinden çıkıp gelmiş. Gebze’de bir başka vatandaşın evinin önünde atık gıdalarla besleme yapıyor. Bu, o vatandaşın hakkı mı? Normal mi bu?” diye sordu!
**
İmkânları en efektif şekilde
kullanmaya çalışıyoruz
Gebze sınırlarındaki bütün sokak hayvanlardan mesul olduklarını kaydeden Sarı, “Onların refahı için uğraşıyor, elimizdeki tüm imkanları en efektif şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Ekip sayımızı, donamımızı, arttırıyoruz. Başka belediyeler akşam saatleri hizmet vermez, ‘Gebze 7/24 çalışıyor, Gebze Belediyesi’nin gece ekibi var, rehabilitasyon merkezinde son teknoloji cihazlar var oraya götürün’ diyorlar kendi sorumluluğundaki hayvanlar için. Bir başka Büyükşehir Belediyesi’nin sınırlarımıza bıraktığı hayvanlarla uğraşıyoruz. Kendi işimiz ve sorunumuz olan hayvanlarla beraber bir başka belediyenin sorumluluğunu da üstlenmeye çalışıyoruz. Elimizdeki imkanların en iyisini sokak hayvanlarının hizmetine sokabilmek için gayret gösteriyoruz” dedi.
**
Kendisine sağlık veremeyen
hayvanlara sağlık veremez
Kendisini besleyemeyen insan hayvan besleyemez. Kendi sağlığı yerinde olmayan hayvanlara sağlık veremez. Toplamda biz sağlıklı olmalıyız ki etrafımıza sağlık dağıtmalıyız. Biz güçlü olmalıyız ki güç vermeliyiz. Ekmek almaya gücü olmayıp, ‘Kedi besliyorum’ diyen var.
Ben, sen, biz hepimiz hayvanseveriz. Hayvanseverlik niye böyle bir tahakküm altında. Niye, ‘hayvanseverim’ diye ortalıkta dolanıyor insanlar. Zaten doğal olarak, hayvanı sevmen gerekiyor. Sevmiyorsan problem var. insanı da, hayvanı da, doğayı da sevmek zorundayız. Genelde de bundan nemalananlar bu sıfatı kullanıyor. ‘Ben hayvanseverim’ deyip kamu kurumunu tahakküm altına almaya çalışıyor. Bir çok yere şikayetlerde bulunuyor.
BUNLARI KENDİLERİNDEN DUYUYORUZ
Hayvanseverlik çok derin bir konu ve kullanan insanlar var. ‘O para yemiş. Diğeri mama, kulübe alıp satmış…’ gibi ahlaki olmayan vakaları ‘’hayvanseverlerin’’ kendi aralarındaki rant çekişmelerden öğreniyoruz. Suiistimal edilen bir konu hayvanseverlik. İyilik yaptığını söyleyip insanlar topladığın parayı niye zimmetine geçirirsin? Niye belediyeden sokak hayvanları için aldığın mamayı satarsın?”
**
UZMAN GÖRÜŞÜ
Etçil hayvanların günde
bir defa beslenmesi yeterli
“Belgeselleri izleyin. Aslan haftada bir defa besleniyor. Etçil hayvanların günde bir defa beslenmesi onlar için yeterli.
Bölgede 100 hayvana bakarsınız. 40 hayvanın kemikleri sayılıyor, kaburgaları çıkıksa bölgede hayvan besleme yapılmadığı anlamına gelir.
Fakat böyle algılanmıyor. Adam güzel aromalı, kakaolu mamayı hayvanın önüne koyuyor. Hayvan saldırınca, ‘Bakın bu hayvan beslenmemiş. Açlıktan saldırıyor’ diyor. Oysa hayvan yağlanmış, bu hayvanın doğasına da aykırı.
Çarşıda yağlı halde çok sayıda köpek görürsünüz. Bu kadar yağlanmaları sağlıksız bir şey.”
**
Veteriner Hekim Burak Berat Yanık
Bazı hastalıklarda
bulaşı seviyesi yüksek
Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi 2020 mezunu olan Veteriner Hekim Burak Berat Yanık, Gebze Belediyesi’nde 8 ayı geride bıraktı. Daha önce özel sektörde çalıştı, kamuda ilk deneyimi. Büyükşehir Belediye’de stajyerlik dönemi oldu. Genelde kedi köpeklerde viral hastalıklar denilen hastalıkların geldiğini belirten Yanık şöyle devam etti:
KEDİLERİN BELALISI: KALİSİRUS
“Çünkü sokak hayvanı oldukları için bağışıklıklarının düşüklüğünden ötürü viral hastalıklara çok yatkınlar. Kalisirus kedilerde en çok görülen hastalık. Ağız, diş, burunda bir başlıyor. Üst solunum yoluna kadar gidiyor. Hastalığın ismi kalisirus ama devamı da geliyor. Tek başına bir hastalık değil, komplike olarak ilerliyor.
Burayı aşan hastalık gelmiyor ama bazı hastalıklarda bulaşıcılık seviyesi çok yüksek. Tamamen özel karantinada kalma gibi durum var veyahut sinir sistemi hastalıkları varsa o tarz durumlarda müdahale etme şansımız yok.
Travma kaynaklı belde incinme, bel kırıklıkları.. Kamu anlamında bu tedaviyi yapabilecek pek bildiğim bir yer yok. Kırık vakalarında bizim yetemediğimiz kurumlarda Kandıra’da yapılabiliyor oraya özel anlaşmalı hocalar da geldiği için. Ama bu tarz sinir hastalıklarını tedavi eden yer sayısı bir elin parmaklarını geçmez.”