Dil, din, ırk, mezhep… hiçbir fark ve ayırım gözetmeksizin herkesin belediye başkanı olmak iddiasını tekrarlayan Çetinkaya, “Bana şifa bulmak, sağlıklı doğum yapmak için gelen hastalarıma yaklaşımım nasılsa, belediye başkanı seçildiğimde halka yaklaşımım da öyle olacak.
KUTUPLAŞMA OLMAMALI
Sürekli aynı ortamlarda yer aldığımız, aynı havayı soluduğumuz insanlarla aramızda hiçbir kutuplaşma olmamalı. Bu ortam ve birliktelik benim için her tür belediyecilik hizmetinden, bina dikmekten daha önemli. Gebzeliler olarak birbirimizle sürekli dayanışma içinde olmalı ve birlikte iş yapmalıyız” dedi. Çetinkaya şöyle devam etti:
SEÇİM SÜRECİ YETMEZ
“Projelerimi anlatmaya seçim süreci yetmez. En büyük projem diye bir ayırım gözetmiyorum. İnsanı mutlu eden her proje en büyük proje. Bugüne kadar açıkladığım ve açıklamayı sürdüreceğim projelerimin ortak özelliği bu olacak
SAHA ÇOK ŞEY ÖĞRETİYOR
Öte yandan siyaset için sahaya, halka indiğinizde o saha size çok şey öğretiyor. Bugüne kadarki çalışmalarımda şunu gördüm. İnsanlar kendilerine bir şeyler sorulmasını, dokunulmasını özlemiş. Aslında herkes iyi bir şeyler yapmak için çabalıyor. Önemli olan o elleri tutup, onları dinleyip proje ve hizmet üretmek.
YENİ NESİL BELEDİYECİLİK
Dijital teknolojiyi de en uygun şekilde kullanıp yeni nesil belediyeciliği hayata geçirecek ve nasıl bir belediyecilik olduğunu herkese göstereceğiz. Belediyenin alım satım, ihaleleri dahil olmak üzere şeffaflık en önemli yönetim biçimlerimizden biri olacak.
OVACIK’TAKİ MİLLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ
Belediyecilikte Eskişehir hayranı olduğum bir şehir. Geçen dönem Antalya ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri’ne yönelik incelemelerim de oldu. Ovacık, apayrı bir belediyecilik örneği. TKP’li başkan bence Milli Görüş belediyeciliği yapıyor. At gözlüklerimizi çıkartıp dinlemeyi, görmeyi bilmek gerektiği kanaatindeyim. Herkesin birbirine öğretecekleri var.”