İnsan insanın kurdu mudur?

Tuncer Altunbulak

Bu soruyu bilinç düzeyi çok düşük yüz kişiye sorulsa sanırım doksan kişi evet der soruyu bilinç düzeyi yüksek yüz kişiye sorsalar bu oran yarı yarıya düşer bu durum kötülüklerin yoksulluktan çıktığını gösterir sanırım bütün kötülüklerin yoksulluktan ve cahillikten çıktığını kendi ülkemizin pratik hayatında da görebiliriz eşlerini öldürenlerin farklı biçimlerde suç işleyenlerin genellikle yoksul insanlardan çıktığını biliyoruz cezaevlerindeki insanların %90’ı yoksul insanlardan oluşmaktadır vs vs gibi yani insan insanın kurdu mu değil mi konusu gerçekten göreceli bir konudur yıllarca biriktirdiğim bir sürü hastalığım birbiri peşine birden ortaya çıkmıştı önce beni iyileştir diye uyarıyordular durumlarına göre sıraya koymuştum bu durumu düğünlerde derneklerde bir araya gelen kimi köylülerim de öğrenmişti kötü şeyler çok çabuk yayılır derler ya kötü şeyler gibi kötü hastalıklar da çok çabuk bulaşır gerçekten çok kötüydüm bir tarafta hastalıklar diğer yandan beni bu duruma getiren yoksulluk psikolojimi altüst etmişti köyümüzün derneğinin bir etkinliğine gitmiştim o günlerde yan masada oturan köylülerimden biri diğerine benim duyabileceğim bir sesle bu şerefsiz hala ölmemiş o kadar hastalık olur da bir insan nasıl bu kadar sağlıklı kalır demişti diğeri de ona ölse bundan daha iyidir kafayı yemiş diyorlar tımarhanede yatıyormuş bu köylümün sözleri yukarda sözünü ettiğim konu Thomas Hoppesin insan insanın kurdudur sözünü aklıma getirmişti bu adamın fikrine katılmıyordum ama o günden sonra doğru söylediğine inandım gerçekten de insan insanın kurduymuş bir gün Süreyyapaşa verem hastanesi ertesi gün Bakırköy akıl hastalıkları hastanesi bir yandan insanların kötü sözleri o günlerde insanlara bakış açımı gerçekten değiştirmişti gerçekten köylümün söylediği sözler içimi çok acıtmıştı gerçekten de kimi insanlar diğerlerini kendilerine tehdit sayıyorlar bunu miras yüzünden birbirlerini öldüren boğazlayan mahkemeye veren insanlarda görebiliriz dedikodu yüzünden gerçekten bu ülkede evler yıkılıyor eşler ayrılıyor milyonlarca günahı suçu olmayan çocuklar ortada kalıyorlar yine para yüzünden oğulları babalarına düşman oluyorlar bütün bu yapılanlar bu adamın söylediği bu sözü doğruluyor bu gibi durumlara en çok da kadınlar maruz kalıyorlar kimi kadınlar gerçekten de diğer kadınları kendilerine tehdit görüyor kıskançlık çekememezlik yüzünden birbirlerine düşman oluyorlar hâla da paylaşılamayan bir erkek varsa kötülüklerini en yüksek düzeye ölüme kadar ulaştırıyorlar

Bu iş devletler için de böyle emperyalist devletler küçük güçsüz ülkeleri paramparça edip yurtlarını milli gelirlerini ellerinden alıyorlar sevgili okurlar elbetteki rekabet olmalı ülkelerin gelişmesi insanların daha sağlıklı işler sanatlar yapmaları için bu şart ama bu durum birbirlerini öldürmelerine boğazlamalarına sebep olmamalı mesela yazar olmak isteyen biri ben de dostoyevski gibi bir yazar olabilirim demeli bunun için mücadele vermeli ama hiçbir zaman dostoyevski’yi öldürmeye heves etmemeli geçen gün bir televizyon kanalında adamın biri köpeğini yumruklayarak öldürüyor bununla da yetinmiyor bir baltayla zavallı köpeği paramparça ediyor satırını tam elli kez eşinin vücuduna saplamış bir adam anlatılıyordu mesela Narin Türkiye’de herkes bu çocuğun nasıl zalimce öldürüldüğünü biliyor bir parça çocuk kendisini öldürenlere ne yapmış olabilir ki bu çocuğu öldüren bu insanlar başka insanlara neler yapmaz ki bütün bunlar gerçekten de insan insanın kurdudur sözünü doğruluyor elbette ki bu tür insanlık dışılıklar daha çok eğitimden yoksun yoksullukta dibe vurmuş insanlar da daha belirgin oluyor yine köyümde çobanlık yaptığım bir köylümle karşılaşmıştım birkaç gün önce o da yaşamını benim gibi köyde çobanlık yaparak geçirmişti sonraları İzmir’e gitti bir şirketten emekli olmuş ama gerçekten insan olamamış ona kahvede söylediğim çayları beğenmemesi içimde bir acıma hissi belirmişti bırakın çayı beğenmeyi hiçbir şeyi beğenmiyor oysa ailesinin köylüler karnını doyurmuştu yaşadığı bütün o yoksulluğu zavallılığı unutmuş haldeydi hani zengin falan da değil İzmir’in kırsalında bir evi varmış sevgili dostlar cahillik işte böyle bir şey cahilin gönül pasını hiç kimse silemez onların gönül pasını temizleyecek deterjan ya da sabun henüz keşfedilmedi Ozan’ın derdi telindedir benim derdim de Kalemimin ucundadır bülbülün derdi ve ilacı gülün içinde olduğu gibi bu konuda yüzlerce sayfa dolusu yazılar yazabilirim ama önemli olan insanın insana kurt olamayacağı adil eşitlikçi insanca bir düzeni ülkemizde nasıl kurabiliriz toplum olarak gerçekten bunu düşünmeliyiz mesela istesek Türkiye’de böyle bir sistem kuramaz mıyız barış ve kardeşlik içinde yaşamak çok mu zor yoksa insanın doğasına mı aykırı mesela milli gelirimizi istesek eşit paylaşamaz mıyız mesela milletvekilleri bakanlar başbakanlar ve generaller tüm bürokratlar asgari ücretten maaş alsalar ya da emekçiler işçiler bütün halk onların şimdi aldıkları ücretler düzeyinde ücret alsalar nasıl olur aslında çok da doğru olur çünkü etin sütün pirincin kilosunu onlarda bizde aynı fiyattan almıyor muyuz işçiler onlardan daha fazla çalışmıyor mu daha fazla değer üretmiyorlar mı yani böyle bir adaletli sistemi kurmak istesek kuramaz mıyız elbette ki kurarız insan ya da insanlar insanların kurdu olmaz daha adaletli daha vicdanlı olurlar

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.