Memleketin durumu iyi gitmiyor.
Mutsuz insan sayısı oldukça fazla.
Her mutsuzluk kendi içinde yeni bir umut arayışına evriliyor ve dönüşüyor.
Umut da eş zamanlı olarak çoğalıyor.
Bir zamanlar siyasi işbirlikler gündeme geldiğinde en sık kullanılan o meşhur “kırmızı çizgimiz var” sözünün yerine “kırmızı çizgi tartışacak değiliz” ifadesi aldı.
Toplumdaki kutuplaşma derinleştikçe insanlar birbirlerine güven duymaz hale geldi.
Önce güven ortadan kalktı, ardından komşuluk hukuku zarar gördü.
Memlekette ne tat kaldı ne de tuz.
Ekonomiden tutun sosyal politikalara kadar eğitimden sağlığa toplumsal huzurdan, toplumsal refaha ne varsa kötü gidiyor.
Devlet bürokratları ile konuşurken kendini iktidar yanlısı bir siyasetçi edasıyla taktim edenler oldukça fazla.
Hatta çoğu kez siyasetçi bürokrattan daha temkinli ve dikkatli sözler söylemeye özen gösteriyor.
“Çocuklar ölmesin” diyen Ayşe Öğretmen bebeğiyle birlikte cezaevine gönderilmesi, atanamayan bir öğretmenin intihar ediyor olması eğer rakamlar doğruysa 70 bin öğrencinin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması anlaşılır bir durum değil.
Böyle bir tablonun olduğu ortamda 24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı ile milletvekilliği seçimi yapılacak.
Siyasi partiler yaptıkları ve yapacakları vaatlerden sorumludur.
Nasıl bir atmosferde seçime gidiyoruz, bizi nasıl bir gelecek bekliyor bütün bunları doğru dürüst konuşamıyoruz.
Üretim ekonomisinden hızla uzaklaşıyoruz.
Pek çok insan borcu borçla kapatmanın peşinde.
Allah aşkına aklı selim vicdan sahibi insanlar o parti bu parti ayrımı yapmadan geriye dönüp bir baksınlar nereden nereye geldik.
Yapılan onca yanlışı hiç kimse konuşmuyor, konuşamıyor!
Borcu borçla dönüştüren bir toplum var karşımızda.
Bu gerilimle, bu kavgacı öfkeli söylemlerle hiç bir yere varmak mümkün değil.
Bu ülkenin birliğe, kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmakta.
Gelelim CHP’nin son dönemdeki sorumlu muhalefet anlayışına;
Bu güne kadar her şeyi kırmadan dökmeden bu noktaya kadar getirdiler, bu saatten sonra Abdullah Gül gibi karşılığı olmayan dışarıdan bir ismin telaffuzu bile insanları sandıktan ve seçimden soğutur.
Bu yüzden CHP kendi içinden toplumun tüm kesimlerinin içine sindirebileceği bir adayı acilen çıkartmalı.
Ortalıkta dolaşan asparagas haberler konusunda CHP kendi seçmenini ve kamuoyunu bilgilendirmeli.