8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü geride bıraktık.
Erkek egemen toplum kadının özgürleşmesine sıcak bakmaz.
Bazı kadınlar ise özgür olmak gibi dertleri yok.
Bu durum bana şöyle bir hatırlatma gereği hissettirdi.
Dünya nüfusunun yarısı kadınlardan oluşmakta, ülkemizde de durum çok farklı değil.
Kadının özgürleşmesi üretime katıldığı sürece mümkündür.
Sınırlı sayıda kadın aktivist özgürleşme mücadelesinin peşini bırakmıyor.
Pazar günü 8 Mart Dünya Kadınlar günü için bir dizi etkinlik gerçekleşti.
İlk etkinlik Gebze Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından yapıldı.
Eskihisar Old Castle Otelde gerçekleşen söyleşi, kadın dernekleri ve siyasi parti yöneticileri ağırlıktaydı.
Ön plana çıkan konuların başında şiddet, küçük yaşta evllik, tecavüz konuları üzerinde duruldu.
Kadın hareketinin en önemli sorunu öykülerini anlattıkları insanlara ulaşamamaktır.
Eğitimli kadınlar kendi aralarında bilgi paylaşımı yapıyor.
Esas ulaşması gereken kitlelere ulaşabilmiş değiller.
İkinci etkinlik CHP Gebze kadın kolları tarafından gerçekleşti.
Orada da akademisyen, milletvekili Binnaz Toprak kadınların etkinliğine destek vermek amacıyla bulunduğunu söyledi.
Eğitim-Sen kadın meclisi salon toplantısı yerine sokakta yürüyüş yaparak seslerini duyurmayı tercih etti.
Trafo meydanından başlayan yürüyüş kent meydanında basın açıklaması yapılarak sonlandı.
2015 yılında kadının durumunu özetlemek gerekirse 2 ayda öldürülen kadın sayısı 60’ın üzerine çıktı.
Şiddet toplumsal bir hastalıktır, onu tedavi etmenin yolu akılla, bilgiyle mümkündür.
8 Mart kadınlar gününde herkes kadının anneliğinden toplumsal yaşamın vazgeçilmezliğinden sevgiyle, övgüyle bahsetti.
Bütün bu sevgi seli kadının sosyal durumunu toplumdaki saygınlığını yukarıya taşımaya yetmedi.
Kadın cinayetleri yoksulluğun, işsizliğin, gelir dağılımındaki adaletsizliğin bir sonucu olduğunu unutmamak lazım.
Bir taraftan “kadının yeri evidir” diyeceksin, diğer taraftan devletin televizyonunda “kadını dövmek caizdir” fetvasını verdireceksin.
Bütün bunlar olurken sesini çıkartmayanların sorumluluğu büyüktür.
Üretimden kopan kadın özgürleşemiyor...
2015 yılının 8 Martında kadınlar sokaklarda yapılan şiddete karşı tepkilerini gösterdi.
Şimdilik devletin bu sesi duymak gibi bir niyeti gözükmüyor.
Umarım önümüzdeki 8 Martta kadınlar daha özgür bir ülkede sokaklarda seslerinibayram havası içerisinde duyurur.