Mahlas Divan şiiri ve Türk halk şiirinde ozanların yapıtlarında kullandıkları addır. İlhan Çağdaş Dönmez şiirlerinde ‘’Âşık Edebi’’ mahlasını kullanıyor. Bize de şairin şiirini konuşurken ona ‘’Edebi’’demek düşüyor.
Kentimiz şairlerinden Âşık Edebi’nin Halk Edebiyatı türünde yazmış olduğu şiirlerinden oluşan "Mehru Dilber" isimli Kitabı Mergen Yayınları tarafından yayımlanarak raflarda ki yerini aldı.
On yıllık bir emeğin ürünü olan Edebi’nin kitabı ‘’Olmasaydı aşk, olur muydu âşıklar? Elbet türküyü bir yazdıran var’’ diye başlıyor ve 2023 yılında yayımlanan kitabını anne, baba ve kardeşine armağan ediyor.
Kitabın arka sayfasında ise esere dair şunlar yazıyor.
‘’Dostlarım oldu zaman zaman. Sevgiydi birinin adı. Ay yüzlü bir dilberin ışığıyla kör olduğum zaman tanışmıştım onunla. Diğerinin adı yalnızlıktı. Bir lodos sabahı kıyıya vuran dalgalarda gördüm onu, hırçın ve umarsız. En görkemli dostumdu gurbet. Hasret ile beraber gezerlerdi genelde. İnsan mı? Onu da gördüm. İyi günlerimde yanımda oldular hep. Kötü günlerimde ise sevgi, yalnızlık, gurbet ve hasret ile birlikteydim. Onlar ile yazdık bu kitabı. Biliyorum sizin de dostunuz onlar. Her okuduğunuzda kendinize yakın bulacaksınız onları. Çünkü sizi size yansıtan bir aynadır şiir!’’
Peki ‘’modern çağın popülaritesinden uzak, zaman sokağının kuytusunda saklı kalmış, halka yakın ve halktan yana olan’’ şiirlerin sahibi Aşık Edebi kimdir?
23.08.1995 tarihinde Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde dünyaya gelen şair, on altı yaşından beri Aşık Edebî mahlasıyla halk edebiyatı türünde şiirler yazmaktadır. Ayrıca 2020 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden mezun olmuş, daha sonra 2022 yılında Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'nde Antropoloji yüksek lisansına başlamıştır. Paleontoloji alanında çalışmalarına devam etmektedir. Birçok kazıya katılmıştır. 2023 yılında Mergen Yayınları'nı kurmuştur ve Genel Yayın Yönetmenliği yapmaktadır. Kendisi şu an Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde ikamet ediyor.
Bu genç şairimizin yolunun açık olmasını dilerken bir şiirini de sizlerle paylaşmak istiyorum.
Çıktım şu dağları seyran eyledim / Orada bir turna yatar görürüm / Nice deryaları sefer eyledim / Orada bir turna uçar görürüm
Vardım bir kapıdan içeri girdim / Eğildim o pirin darına durdum / Kalktım coşa geldim semahlar döndüm / Orada bir turna döner görürüm
Edebi turnalar hâlim sorarlar / Adem'den bu deme döner dururlar / Kanat açıp gökyüzüne uçarlar / Orada bir turna Ali görürüm