Açık Radyo, yayın hayatında bugüne kadar tarafsızlık, kapsayıcılık ve bağımsızlık ilkelerini temel alarak tüm kesimlere mikrofonlarını açmış; dezavantajlı grupların ve tehlike altındaki canlıların sesi olmuştur. Türkiye'de ekoloji ve iklim mücadelesinden bahsedilecekse Açık Radyo'nun bu mücadelenin ön saflarında yer aldığı ve yer almaya devam etmesi gerektiği tartışma götürmez bir gerçektir.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK CİDDİ BİR TEHDİT
Toplumsal adalet, çevre ve iklim adaleti adına savunuculuk yapan bir medya organının kapatılması, ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu karar, sadece radyo yayınlarını değil, Türkiye'de iklim kriziyle mücadele eden ve doğayı koruma çalışmaları yürüten sivil toplumun geleceğini de tehlikeye atmaktadır.
Açık Radyo, Türkiye'de çevre mücadelesinin mihenk taşlarından biridir. O'nun sesinin kısılması, toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre, halk sağlığı ve insan hakları gibi pek çok konuda yıllardır süregelen tüm çabaları zayıflatmak anlamına gelir.
Açık Radyo Açık Kalsın! İklimin, doğanın, tehlike altındaki canlıların, dezavantajlı grupların ve yaşam hakkının savunucusu olan bu sesi savunuyoruz. RTÜK'ün aldığı bu karardan bir an önce dönülmesini ve Açık Radyo'nun bağımsız yayın hayatına kaldığı yerden devam etmesini talep ediyoruz.’’