İÇİNDEKİ ŞEYTAN

Tuncer Altunbulak

Şimdi bir gericilik öyküsü anlatmaya çalışacağım. Öykünün geçtiği yer on sekizinci yüzyıl Rusya’sı bilinmeyen bazı kimseler köyleri dolaşıp patatesin içinde şeytan olduğuna köylüleri ikna etmişler. Bu haberi duyan çar çok kızar, köylere köylüleri ikna etmek için bilim insanları gönderir ama köylüleri bu işin yanlışlığına bir türlü ikna edemezler.

Köylüler ambarlarındaki patateslerini derelere dökmüştürler. Günümüzde de çokça böyle bu olaya benzer olaylar oluyor. Bu olayı okuyunca Türkiye’deki buna benzer yaşanan olaylar gözümün önüne geldi.  Çar bakıyor ki olmuyor köylere askerler gönderip köylüleri zorla patates ekmeye zorluyor. Askerler bir köyde büyük kazanlarla patates pişirtiyor. Köylüleri yemeye zorluyor, birkaç köylüye zorla yedirtiyor. Bu duruma daha fazla dayanamayan bir kadın patateslerden yemeye başlıyor. Ön yargı, cahillik, gericilik ve bütün bunlara sebep olan eğitimsizlik böyle bir şey. Ne ise kadın eşine yalvararak Mişa sen de ye patatesin içinde şeytan olmuş olsaydı beni delirtirdi, bizi kandırdılar asıl şeytanlar bizleri bu hale getirenlerdir. Eşin bir patates uzatır ve bu patatesi yemesen senden boşanacağım, ayrıca seni dövecekler, ben buna da dayanamam lütfen ye Mişa… Mişa korkarak ve ağlayarak patatesi yer. Bir zaman geçtikten sonra Mişa köylüler döner, onlar kandırıldıklarına ikna edici sözler söyler sonra köylüler kazanın başına toplanır patatesleri yemeye başlarlar ve çardan patetes talep ederler.

Bugün bu öyküyü şunun için yazıyorum; bilindiği gibi dünyada bir korona belası var ülkemiz de de var tabi. Bazı televizyon kanallarında bazı kimseler halkı kele paça çorbası içmeye, sarımsak, limon ve daha birçok şeyler yemeye çağırıyorlar. Bu hastalık yeni bir şey değil ki insanoğlu yeryüzünde göründükten sonra bu tür hastalıklar olmuş ve bu yüzden de milyonlarca insan ölmüş insanlık bu tür salgınların önüne bilimle ve akılla çıkmış işkence çorbası da neymiş bu virüsten sonra bu çorba morba diyenler utanacaklar. Çünkü insanlık değişecek ve bundan sonra bilim, sanat, edebiyat aktif hale gelecek. Yani bugüne kadar emperyalizmin tezgahladığı bütün kötülükler son bulacak. Amerika emperyalizmi yıkılmaya bile başladı. Bunu çoçuklarımıza anlatmaya başlayalım. Emperyalizm artık ülkemizi gericileştiremeyecek. Kaynaklarımızı kullanamayacak bundan sonra ülkemizde de demokrasi yerleşecek mılli bir ekonomi olacak halkımız özüne dönecek barış kardeşlik topluma hakim olacak. Kimse çalışmadan, üretmeden çalarak çırparak zenginleşemeyecek. Bilim insanları fikirlerini halk için üretecekler. Savaşlar artık olmayacak çünkü savaştan beslenen emperyalizm olmayacak.

Sözünü ettiğim bu fikirleri savunanlar dünyanın her yanında olacak Hristiyanlıkta ilk taşı atın olayı vardır.  Şeytanlı patatesleri yiyen kadın vardı ya sözünü ettiğim, o güzel dünyanın ilk taşlarını bilim insanlarımız attılar bile… Her konuda bundan sonra belirleyici olan ülkemizde bilim olacaktır…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.