Perşembe günkü yazımın başlığı; Gazeteci meslektaşım Ercan Kurt’un iddiaları üzerineydi.
Sabahleyin işe geldiğimde ilk yaptığım uygulama yerel gazeteleri okumak olur.
Daha sonra yaygın basını gözden geçiririm.
Güne bu şekilde başlamış olurum.
Perşembe günü ilk telefon Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Bağcı tarafından geldi.
Hemen konunun ne olduğunu tahmin ettim.
Başsavcı, yazmış olduğum yazı konusunda sohbet etmek istediğini belirtti.
Bizim mesleğimiz hata kabul etmez.
Küçük bir kelime oyunu bir insanı mağdur edebilir.
30 yılı aşkın süredir bu mesleğin içerisindeyim.
Bilerek hiç kimseyi incitmedim.
Haber kaynaklarım zaman zaman beni yanıltmış olabilir.
İşin içinde kasıt olmadığı sürece yaptığınız haberi, yazdığınız köşe yazısını rahatlıkla savunabilirsiniz.
Başsavcı İbrahim Bağcı’nın görüşme talebi benim yazımla alakalı değildi.
Meslektaşlarımın bazılarının tek taraflı yapmış olduğu haberler O’nu incitmiş olmalı!..
Başsavcı hakkında yapılan haberler üzerine Adalet Bakanlığı idari soruşturma açmış, 40’a yakın kişiyi müfettişler tek tek dinlemiş.
Herhangi bir suistimal veya görevi kötüye kullanma söz konusu olmadığı için “takipsizlik kararı” verilmiş.
İşin içinde imzasız bir dilekçe var.
Bu dilekçede ileri sürülen suçlamaların hiç biri doğru olmadığı müfettişler tarafından rapor edilmiş.
Bu soruşturmanın ikinci ayağı ise, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yürütülmekte.
Henüz Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu başlatmış olduğu soruşturmayı tamamlamış değil.
Gelelim işin “gazetecilik” boyutuna:
Bir kişi veya kurum hakkında haber ve yorum yapıyorsanız o kişinin göndermiş olduğu açıklamaya yer vermeniz, gazetecilik etiğini gerektirir.
Yine tekrar ediyorum:
Gazeteci toplumu ilgilendiren konuları haber yapar.
Yapılan haberler hakaret içermediği sürece suç teşkil etmez.
Basının görevi kamuoyunu bilgilendirmektir.
Birilerini yargılamak değildir.
Biz, bu tür konularda kamuoyunun sağlıklı bilgilenmesinden yana tarafız!...
Hiç kimseyi suçlamak veya aklamak gibi bir niyetimiz olmaz!...
İnsanları eleştirirken, makamlarına, mevkilerine göre değerlendirme yapmayız.
Gazetecinin kamu görevi yapmasının en önemli tarafı da bu olsa gerek!..
Herkesi eleştirebilen gazeteci, görevini yerine getirmiş olur.