Bugün hıdrellezi diyeceğim hıdrellezinin geldiğini haber vereceğim eskiden yani 30 yıl önce falan benim doğup büyüdüğüm Ardahan ve yöresinde dağların karları eriyip incelince Kardelenler karları delip Beyaz, beyaz açınca… Karlar gök yüzüne çekilip bulut olunca…Çiğdem - Nevruz – Nergis – Menekşeler kokmaya başlayınca Hıdrellezi gelir. Bugün kara kışın bahara geçiş günleridir de her yıl mayıs ayında kutlanır. Türk Dünyasın da kutlanan mevsimlik bir bayramdır. Bahar bayramı da denir… Felsefesi… Hızır ile İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak bilinir….
Hıdrellezi günü işte böyle kutsal ve muhteşem bir gündür… Bu gün bu günü birde ben yazayım dedim… Bu gün bereketli bir gündür köylerde herkes evinde elinde kini getirir ortak bir kazanda pişirilir yenilir içilir, gülünür, oynanır, eğlenilir. O gün hiç kimse gülleri çiçekleri koparamaz böyle bir çirkinlik yapanlar fena eleştirilir. Büyükler bizlere sakın çiçekleri koparmayın çiçeğin canı topraktadır. Çiçekleri evlerinde bırakmak lazım. onların canları kokularıdır derlerdi.
Onları sevmek istiyorsanız eğilin yerlerinden öpün… Çiçekler insanlar gibidirler… Sevildikleri anlarlar sevilince okşanınca gülerler sevinirler. Hıdrellezi kadınların kızların bayramıdır o gün bir tür doğuştur, diriliştir o gün doğum yapan kadınlar çok önemsenir o gün doğan çocuklara anan seni Hıdrellezi günü doğurdu denir. Kardelendirler kadınlarda toprak gibi Denizler, Mahir, İbrahimler, Arifler doğuranlar benim anamın beni doğurduğu gibi, Toprağın nergisi beslediği gibi annemde beni sütüyle besledi… Onu bir kez daha anıyor ellerini – ayaklarını öpüyor Allahtan Rahmet diliyorum. İşte bundan dolayı diyorum ki çiçeklere güllere gösterdiğimiz hassasiyeti kadınlara da gösterelim.
Hıdrellezi günü insanlar mesire yerlerine giderler genç oğlanlar kızlara, kızlar oğlanlara bakarlar gözlerden gözlere ışık akar. Sonra o ışıklar ateşe aşka dönüşür. O günün kendi o hangine göre bir düzeni işleyişi vardır. İnsanlar bir alemden başka bir aleme girerler. Kadınlar kızlar derin bir sevgi ile kucaklaşırlar ağlarlar. Ateşler yakılır kadınlar kızlar ateşin çevresinde türküler söylenir, oyunlar oynarlar. Bugün uzun yıllar ikamet ettiğim Çayırova’da kutlardık. Adapazarlı yaşlı Emine isminde bir komşum vardı. Hıdrellezine bir hafta kala hazırlığa başlandı. Yaşlı olduğu için kenardan izlerdi. Yaşlısın filan değil ona takıldığım bir günde hüzünlü bir sesle “Neylersin oğul geçmiş gitmiş o yana. Ben kalmışım bu yanda canım gitmiş o yana anım kalmış bu yanda” de.