Bugün yeni yılın ilk mesaisi başladı.
Üç günlük kar tatili geride kaldı.
Yeni yılın ilk haftası diğer günlerden farklı olmadı.
Haftasonu bol bol gazete, kitap okudum.
Televizyon izleme fırsatı buldum.
Cumartesi, pazar günü yaygın basın manşetleri arasında kıyaslama yapma fırsatım oldu.
Çoğu gazete ve televizyonlar yine her zaman olduğu gibi dehşet saçmış.
Büyükler ise bu karanlık atmosferin ağırlığında biraz umut dağıtmaya çalışmış.
Gerekçe hazır “yeni anayasa görüşmeleri” malum ya...
Geçtiğimiz hafta Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu biraraya gelip anayasa konusunu görüştüler.
Önümüzdeki süreçte konuşacak, ayrışacak pek çok konumuz olacak!
Asgari ücrete yapılan zam bir kaç gün içerisinde eridi.
En fazla zam yine sigara ve alkole yapıldı.
Elektrik, ulaşım derken zamlar ard arda sıralandı.
Tabiki zam haberleri anayasa tartışmaları haberleri arasında kayboldu gitti.
Zaten hep böyle olmuyor muydu!
Çok önemli konular olduğu zamanlarda mutlaka gündem değişikliği hızır gibi yetişiyordu.
Bir yılı daha geride bıraktık.
Bir zamanlar “demokrasi amaç değil araçtır” denmişti.
Anlamı çok açık seçik olan bu sözler daha net anlaşılır oldu.
Tabiki anlamak isteyenler için bu sözlerin anlamı olur.
Önümüzdeki dönem hem gazetecilik açısından hem de basın özgürlüğü açısından sıkıntılı olacak gibi duruyor.
Sayıştaş 2016 yılına tartışmalı bir icraatla girdi.
Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında bulunan 74 kamu işletmesinin denetim raporlarını meclise gönderdi.
Ancak bu raporlar kamoyuna açıklanmadı!
Bu durum gösteriyor ki, 74 büyük şirketin kar mı zarar mı ettiğini öğrenme şansımız olmayacak...!
Halbuki Sayıştay şimdiye kadar yapmış olduğu denetimleri Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdikten sonra kamuoyuna açıklıyordu.
Yeni yılda artık şeffaflıktan biraz daha uzak günler bizi bekliyor.