Uzun maratonun ardından merakla beklenen yerel seçimler geride kaldı.
Bu süre içerisinde gündemimizde başka bir şey yoktu.
Seçim öncesi her ilçe için ayrı ayrı kritik ve değerlendirmeler yapıldı.
Sandıklar açıldı, günlerce sonuçlar üzerine yorum yaptık.
Şimdi artık seçim atmosferinden çıktık, günlük rutin işlerimize döndük.
Bu siyasi yarışta yer alan partiler halen başarı durumları hakkında fikir beyan etmeye devam ediyor.
Aslında olaya biraz dışarıdan baktığımızda yapılan diyaloglar insana ilginç geliyor.
Şöyle sıralamakta fayda var.
Her seçim sonuç odaklıdır.
Bütün siyasi partiler seçimlere kazanmak için girer ve neticede sandıktan en fazla oyu alarak çıkan siyasi parti seçimin kazananı olur.
Yani elimizdeki sonuçları düz bir mantıkla değerlendirdiğimiz zaman, olaya neresinden bakarsanız bakın, tartışmasız bu seçimin galibi AKP’dir.
Gelelim işin bundan sonrasına.
Yapılan bütün hesaplar, oyumuzu artırdık, makası kapattık lafları söylemden öteye gitmez.
O parti buna yattı, öbürünün tabanı buraya kaydı söylemleri tamamen teknik ayrıntıdan ibarettir.
Eğer siyaset uzun soluklu bir yarışsa, öyle de görünüyor, bundan sonraki seçimlerde başarılı olmak için önce mevcut durumu akılla değerlendirmek, gerçekleri kabullenmek lazım.
Sonra da bardağın neresinden bakılacağına karar vermek gerekir.
Açıkça söylemek gerekirse, yaşadığım onca seçim süresince hiçbir partinin seçimlerden başarısız çıktığını görmedim ve duymadım.
Herkesin kazandığı bir seçimde kim kaybetti?
Bunu şimdiye kadar göremedim.