Uzun bir Referandum maratonundan ufak tefek sıyrıklarla çıktık.
Çoğunluk oyunu kullandı.
Kullanmayanları da ikna etmek koşuluyla kullandırdınız.
Hatta bir kaç kişiyi de ikna ettiniz.
Yurttaş olmanın sorumluluğu bu olması gerekir.
Artık rahat olun.
Sonuç ne çıkarsa çıksın hiç bir şeyin sonu değil.
Türkiye zor bir ülke .
Herkes her şeyi biliyor.
Bu yüzden bir türlü sorunlarımızı konuşamıyor ve çözemiyoruz.
Kimin sesi daha yüksek çıkıyorsa toplum onun sözüne itibar ediyor.
Cehaletle savaş yapılmamış.
Düşünün beş yıllık eğitimi bile siyasiler içlerine sindirememiş.
Eğitim kısa bir süreliğine sekiz yıla çıkartılmış. Çünkü sağcı iktidarlar cehalete ve manipülasyona alışmışlar.
Alavere dalavere işlerini çok sevmişler.
Ortalama eğitim yaşı yedi gibi görünse bile 4+4+4 ile önemli bir kesim için okula gitme zorunluluğu dörtte kalmış.
Hiç kuşkusuz her şeyi sadece eğitimle açıklayamayız.
İnsanın toplumsal yaşamda edinmiş olduğu deneyimlerin vermiş olduğu bilgi davranışları da var.
Bu durum her zaman manipülatörlerin istediği gibi sonuç vermez.
Bir bakmışsınız ki toplum can alıcı en zor alanda beklenmedik bilgelik sergiler.
Tarihçi İlber Ortaylı’nın her konuşması önemlidir.
Ama en son yapmış olduğu değerlendirme aynen şöyle : “Bu cehalet ve hödüklükle her şeyin hakkından geliriz.”
İlber hoca neden böyle bir söz söyleme gereği duymuş?
Edirnekapı mezarlığında ki tahribatla ilgili olarak ilginç bir tespitte bulunmuş.
“Adam mezarlık bitişiğinde ki atolyesini örten branda bezini tutturduğu telleri ulemadan bir efendinin şahidesine bağlamış. Öbür ucu nerede olduğu belli değil.En çok tarihçilik tartışmalarının yapıldığı bir takım bilgisiz insanlar lafa geldi mi mangalda kül bırakmaz.”
Tek bildikleri beylik söz “Ecdadımız” ifadesidir.
Gebze’de Osmanlı’dan kalma pek çok tarihi eser var.
Bunların en önemlisi Mustafa Paşa Külliyesidir.
Böyle bir tarihi eseri yeterince koruyabilmiş değiliz.
Bizim meselemiz “Evet” “Hayır”ın çok ötesindedir.
İnançla değil bilgi ile hareket et, etrafı düşün , terazinin kefelerinde ki ağırlığı gör,tart ,ölç, biç öyle karar ver...!
Aksi halde insanlar yoksullaştıkça kandırılmaya aldatılmaya müsait hale geliyor.
Hayatı boyunca bir kitap okumamış,bir gazeteyi para vererek almamış insanlar çoğunlukta.
Konuşamadığımız her konu bizi birbirmizden uzaklaştırıyor.
Ne demişti bol ünvanlı profesör “Eğitimli insandan korkarım cahil insanın verasetine güvenirim” böyle bir eğitim sisteminde bundan fazla bir şey beklemek doğru değildir...!