Yeni bir yıla girdik, ama nasıl ?
Geride bıraktığımız yıl akılda kalanları hızlıca anımsayalım.
Hırsızlıklar,
Eli kanlı katillerin pervasızlığı,
Doğanın ve yaratılmış tüm değerlerin tahribi, talanı,
Polis devleti uygulamalarının toplumda yarattığı gerginlikler,
Çözüm süreci denilerek estirilen korku rüzgarı,
Ve diğerleri…
Kısacası, katiller ve hırsızlar iktidarıyla karşı karşıya savaştığımız bir yılı geride bıraktık. O yüzden, yeni yıla HAZİRAN RÜZGARI’nın umudunu taşıyarak giriyoruz.
Onlar, 15 yaşında bir çocuğu öldürtüyor ve sonra meydanlarda yuhalatıyor, kendi çocuklarına ise para sıfırlatıyorlar…
Sadece bu gerekçeyle bile bakıldığında, bu bir kokuşmuş düzendir. Bu kokuşmuş düzene karşı ayaktayız!
Dayatılan ahlaksızlığa suç ortağı olmak, onursuz bir yaşama boyun eğmek zorunda değiliz.
Onun için, HAZİRAN RÜZGARI etkisiyle çağrımızı yineliyoruz,
Gelin birlikte yürüyelim…
Bu sesle kulak veren, birlikte yürümenin adımlarını oluşturan insanlar, ülkenin dört bir yanından binler olarak Ankara’da buluştu. Ve, Birleşik Haziran Hareketi’ni, 2013 Haziranında tüm ülkenin üzerine doğan güneşi, yeniden okullara, iş yerlerine, sokaklara taşıma kararlılığını pekiştirdi.
AYAKTAYIZ diyerek başladıkları yolun rotası için dediler ki;
Tek bir işçi kardeşimizin bile iş cinayetlerinde ölmeyeceği bir ülkeyi kurmak için ayaktayız!
Kadınların özgürce dolaşacağı, cinsiyet ve cinsel yönelimi nedeniyle öldürülmediği, şiddet ve tacize uğramayacağı sokaklar yaratmak için ayaktayız!
İnsanların milliyetine, dinine, mezhebine göre yargılanmayacağı, halkın başına gökyüzünden bombaların yağmayacağı, yeni Roboski’lerin olmayacağı bir memleket için ayaktayız!
Bölgemizde savaş çığırtkanlığına ve emperyal heveslere geçit vermeyeceğiz. Halkların barışı için ayaktayız!
Derelerimizden bir damla bile suyun çalınmayacağı, tek bir ağacın bile kesilmeyeceği özgür topraklar için ayaktayız!
Çocuklarımızı ortaçağ karanlığına teslim etmeyeceğiz. Çocuklarımız için ayaktayız!
İlk barikatı kuruyoruz!
Dindar ve kindar bir nesil yaratmak için dayatılan eğitimde gericiliğe izin vermeyeceğiz!
Gericiliğe karşı laiklik için ayaktayız!
Eh, bu kadar şey için AYAKTAYIZ diyebilen, ayağa kalkma niyetinde olanlara samimi çağrısını yineleyen bir hareketin ‘’Sokaksa sokak, boykotsa boykot’’ demesi de yadırganamaz.
Ülkeyi, gericiliğin karanlığında boğmak isteyen bir faşist zihniyete karşı ‘’Bizi kavgaya davet ediyorlar, davetleri kabulümüzdür’’ diyerek cesurca karşı koymak da, HAZİRAN RÜZGARI’nın bundan böyle daha sert eseceğinin göstergesidir.
HAZİRAN SICAĞI ateşini hissettirmek, rüzgarını ise sermayenin çıkarlarını altüst edecek, gericiliği ve faşizmi yenecek serliğe taşımak da bizlerin görevi.
Hazır mıyız ?