Yaklaşık 31 yıldır bu kentte kesintisiz olarak gazetecilik sektöründe emek sarf etmekteyim.
Bu süre içerisinde çok sayıda Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı, Bakan ve Milletvekili tanıdım.
Pek çoğu ile iyi dostluklarımız oldu.
Siyasetçi ve bürokrat her zaman övgüyü sever.
Bu durum sadece bürokrat ve siyasetçi için değil elbette.
Toplumun genelinde bu tür beklentiler her zaman olmuştur.
Bu durumu normal karşılamak lazım.
Yerel yöneticiler 2002 yılı öncesi düzenli olarak bilgilendirme toplantıları yapardı.
Buradaki amaç yaşadığımız şehrin yöneticileri yaptıkları ve yapamadıkları hizmetlerde toplumdan gelen olumlu veya olumsuz eleştirilerle yüzleşmeyi sağlamaktı.
Bu tür toplantılarda sadece Basın mensupları eleştirileri olmazdı.
Çoğu kez gazeteciler yaptıkları haberler tartışılır ve eleştiri konusu olurdu.
Hiç unutmuyorum bazı meslektaşlarımız yaptıkları haberler yüzünden ciddi eleştireler ile muhatap olurdu.
Bu yüzden gazeteci haber yaparken çok daha dikkatli davranmak durumunda kalırdı.
Böyle bir yazıyı kaleme almamdaki amaç 15 yıllık AKP iktidarları döneminde basının nasıl bay-pas edildiğini gözler önüne getirmektir.
Geçmiş yıllarda siyasetçi yapılan eleştirilerden yararlanırdı.
Bugün ise siyasetçi ve bürokratlar yapılan eleştiriye tahamül edemeyecek noktaya geldi.
Demokrasi kültürü ve özgürlükler ikliminden hızla uzaklaşıyoruz.
Herkes kendi siyasi kulvarı içerisinde ayrışıyor ve de ayrıştırılıyor.
Hiç kimse bir diğerinin fikrine ve düşüncesine tahammül edemez oldu.
Birlikte yaşama irademiz hırpalanıyor.
Karşılıklı bilgi alışverişi aynı zamanda birlikte birşeyler yapma iradesi azaldı.
Kamu görevlisi siyasetçiden daha fazla siyasetin içerisine girdi.
Geldiğimiz nokta; iktidarda olmak her türlü adam kayırma ve hatalı uygulamalara göz yumulmaya zemin hazırladı.
Yapılan bu yanlışlıkları toplumun bilgisine sunmak gazetecinin ve gazetecilerin asli görevidir.
Yalnız ne Yeni Haber’in görevi ne de İsmail Kadı’nın tek başına yapacağı iş değildir.
Bizim varlık nedenimiz yanlışları tespit edip, kamuoyunu bilgilendirmektir.
Konuşamadığımız ve tartışamadığımız konular öfkeye ve kavgaya zemin hazırlar.