Bir yıl önceydi, Haziran ayaklanması başlamış, herkes şakındı…
İlk günler, kararlı bazı toplulukların mücadelesiyle geçiyor ama direnişe katılım da adım adım artıyordu. Karşılaşacağı tabloyu hesap edemeyen diktatöryal anlayış da, ‘’hallederiz’’ mantığıyla ‘’gurur duyduğu’’ silahlı gücünü piyasaya sürüyor ve sırça köşkünde kahkahalar atmaya devam ediyordu.
Ama, baktılar ki, beklenildiği gibi olmuyor, direniş her geçen gün dalga dalga yayılıyor ve memleketin neredeyse tümünde benzer başkaldırışlar iktidarı sarsıyordu. Etkisi elbette siyasal örgütsüzlük olması nedeniyle iktidarı devirmeye yetmezdi. Ama, ‘’iktidarı devirmeye kalkışmak’’ suçundan yargılanmak da o sürecin doğal sonucu olarak binlerin karşısına çıkacaktı ve çıktı.
O günlerde, bütün taşlar yerinden oynatmıştı. Hükümet de, muhalifler de çok iyi biliyordu ki, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı,
YAŞAMAK BİLE…
Her şeyi değiştiren ilk adımları da, kendini bu vurguncu, soyguncu, talancı düzeni korumakla görevli sayanlar atmıştı. Gencecik insanlarımızı öldürmekte sakınca görmedikleri dosta düşmana gösteriyorlardı. Gaz fişeği atıyorlar öldürüyorlar, yetmedi sopalarla saldırıp döverek öldürüyorlar, netice de öldürmekten başka bir şey düşünmüyorlardı o günlerde.
Ali İsmail Korkmaz da, o günlerde öldürdükleri pırıl pırıl gençlerimizden biriydi.
Polisler ve eli sopalı kişiler tarafından dövülerek öldürülmesinin üzerinden, dün itibarıyla tam 1 yıl geçti. Daha 19 yaşındaydı, boyun eğmeyen bir gençti.
Gerici, işbirlikçi ve emek düşmanı AKP'ye ve Tayyip diktatörlüğüne karşı mücadele eden milyonlarca insanımızın sokaklara çıktığı Haziran Direnişinde yaşamını yitirdi.
Tıpkı Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik ve Berkin Elvan gibi.
Ali İsmail Korkmaz ve diğerleri halkın vicdanındadır, o mücadele günlerinde yitirilen bu gençler, asla unutulmayacaktır. Onlar, bu ülkenin aydınlık, özgür ve eşit geleceği için yaşamlarını verdiler. Ülkenin aydınlık, eşitlik ve özgürlük mücadelesine meşale oldular.
Karanlığa, emperyalizme ve sermayeye teslim olmamaya kararlı olan emekçi halkımız, onların da içinde olduğu mücadeleyi her geçen gün yükseltecektir.
Ali İsmail Korkmaz ve diğerleri, halkın vicdanı olmaya devam edecektir.
Unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız…