Haklarımızı birlikte mücadeleyle ediniriz

BMİS Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, MESS toplu sözleşmesinde tekliflerini açıkladığı toplantıda, “Tüm metal işçilerinin birlikte mücadelesi haklarımızın alımını kolaylaştıracaktır” dedi

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, MESS toplu sözleşmesinde tekliflerini açıkladığı toplantıda birliktelik çağrısında bulundu. İsim vermeden Türk Metal Sendikası’nın birkaç gün önce açıklanan taleplerine atıfta bulunup taleplerde benzerlik olduğunu kaydeden Serdaroğlu, “Sendika ayrımı gözetmeden, tüm metal işçilerinin birlikte mücadele etmesini oldukça önemli bulduğumuzu belirtmek isterim. Tüm metal işçilerinin birlikte mücadelesi haklarımızın alımını kolaylaştıracaktır.

Sendika ayırımı yapmadan sözleşme kapsamındaki tüm metal işçisi kardeşlerime verecekleri bu zorlu mücadelede kolaylıklar ve başarılar diliyorum” dedi. Serdaroğlu özetle şunları kaydetti:

 

METAL İŞÇİSİ KAZANIRSA HERKES KAZANIR

 

Metal işkolu Grup Toplu Sözleşme sürecindeyiz. Metal işkolu grup toplu sözleşmeleri; sözleşme kapsamında işçinin çokluğu, örgütlülük düzeyi ve niteliği, MESS’in işveren örgütleri içindeki farklı durumu ve sektörün ekonomi içindeki büyüklüğü nedeniyle hep önemli olmuştur. Metal işkolu grup toplu sözleşmeleri, özel sektördeki en büyük toplu sözleşmedir. MESS’le yapılan metal Grup Toplu İş Sözleşmesi başka sektörler için de sonuç yaratmakta, başka sektörleri de etkilemektedir. Bu nedenle, “metal işçisi kazanırsa herkes kazanır” sözü gerçek bir duruma işaret etmektedir.

 

KARLILIKTA OLAĞANÜSTÜ ARTIŞLAR

 

Pandemi ile birlikte tüm toplumsal kesimlerin olduğu gibi işçilerinde harcamaları artarken, gelirleri azalıyor. Bunu açlık ve yoksulluk sınırının hızlı yükselişinde de görüyoruz. Sendikamız Sınıf Araştırma Merkezi BİSAM’ın Temmuz ayı Açlık ve Yoksulluk sınırını raporuna göre; açlık sınırı 2.864 TL ve yoksulluk sınırı 9.906 TL’dir. Oysa alınan ücretler yoksulluk sınırının çok altındadır.

Pandemi döneminin ilk aylarında bazı işyerlerinde üretimlerde kısmi sorunlar yaşanmış ise de, bu durum kısa bir süre sonra atlatıldı. Üretim ve karlılık oranları sürekli yükselmektedir.

Özellikle karlılıkta olağanüstü artışlar yaşandığını görüyoruz. Otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörlerde üretimin önemli bir bölümü ihraç edilmektedir. Bu durum yükselen kurlar nedeniyle karlılık oranlarının da yükselmesine yol açmaktadır.

 

 

Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketi pandemi yılı olan 2020 yılında kârını toplam yüzde 55 artırmıştır. Öte yandan, MESS’e üye ve sendikamızın örgütlü olduğu aynı zamanda borsada (BİST’te) işlem gören işyerlerinde 2020 1. çeyrek verileri ile 2021 1. çeyrek verilerini karşılaştırdığımızda net karlarda ise yüzde 585 artış olduğu görülmektedir.

Aynı dönem için, borsada (BİST’te) sektörlere göre karlılık oranlarına bakıldığında ise yakın dönemde görülmedik düzeyde karlılık yaşandığı göze çarpmaktadır.

Demir Çelikte yüzde 1158,6,

Otomotivde yüzde 173,5

Otomotiv Yan Sanayinde yüzde 173,8 oranında karlılık söz konusudur.

 

İHRACATTA DA ARTIŞ

 

Karlılık yanında üretimde ve ihracatta da artış söz konusudur.

Metal sektörünün alt segmentlerine bakıldığında; Grup TİS başlangıcı olan Eylül 2019 ayını referans alırsak Ana Metal Sanayi için sektörde yüzde 20’lik, Metal Eşya Sanayinde ise yüzde 24’lük bir büyüme göze çarpmaktadır.

Makine ve Ekipman İmalatında ise yüzde 31’lik bir büyüme gerçekleşmiştir. Nisan 2020 referans alınırsa üretim yaklaşık 2 kat artmıştır.

Bilgisayar, elektronik ve optik ürünleri Ekim 2019 yılında üretimde yaşanan daralma ve üzerine pandemi etkisi ile Mart 2021 tarihine kadar dalgalı bir seyir izlemiştir. Nisan 2021’de üretim tüm zamanların rekor değerine ulaşmıştır. Eylül 2019’dan bu yana üretim artışı yüzde 16’dır.

Elektrikli teçhizat üretimi Ağustos 2020’de toparlanmaya başlamış ve 2021’e rekor üretim değerleri ile girmiştir. Sektör Eylül 2019 referans alındığında Nisan 2021’de yüzde 22’lik bir üretim artışı gerçekleştirmiştir.

Beyaz eşya da iç satış ve ihracat olmak üzere 6 ana üründe toplam satışlar yılın ilk yarısında 2020 senesinin aynı dönemine göre yüzde 41 oranında artmıştır.

İhracata baktığımızda da yine artışla karşılaşıyoruz. 2021 yılı Temmuz ayı itibariyle 7’şer aylık toplamları karşılaştırdığımızda yüzde 37 oranında artış olduğu görülüyor.

İhracatta alt segmentlere batığımıza:

Otomotiv Endüstrisi26%

Elektrik Elektronik38%

Makine ve Aksamları29%

Demir ve Demir Dışı Metaller 47%

Çelik57%

Oranlarında artış gerçekleşmiştir.

 

HER BEŞ İŞÇİDEN BİRİ COVİD’E YAKALANDI

 

Salgın başlamasının hemen sonrasında sendikamız tarafından işyerlerinden virüse yakalanan işçilerle ilgili haftalık veriler toplanmaya başlanmıştır. Sendikamızın örgütlü olduğu işyerlerinde her 5 işçiden birisi COVİD-19’a yakalanmıştır.

İşyerlerinde COVİD-19 olan işçiler oransal olarak ülke genelinden çok daha fazladır. Bunun temel nedeninin işyeri ortamı olduğu açıktır.

Diğer yandan, Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu, Covid-19 nedeniyle iş kazası sonucu ölümlerin yaklaşık yüzde 30 arttığını açıklamıştır.

Pandeminin en yüksek olduğu dönemlerde bile işçiler ölümle burun buruna çalışmıştır. Az önce açıkladığım karlar, işçi arkadaşlarımızın ölümüne çalışarak dönmesini sağladığı çarklar sayesindedir.

 

Bu yıl giderek artan ve artma eğilimi süren bir enflasyonla karşı karşıyayız. Bu nedenle de ücretler reel olarak sürekli gerilemektedir.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığı hemen her kesim tarafından genel kabul görmektedir. Artık hiç kimse resmi enflasyona inanmamaktadır.

Çünkü TÜİK’in açıkladığı enflasyonun bir gerçekliği kalmamıştır. Merkez Bankası başkanı bile geçtiğimiz günlerde 2021 yılı enflasyonunun yüzde 30 olacağını söylemiştir.

Temmuz ayı itibariyle resmi enflasyon % 18,85 olarak açıklanmıştır.

Merkez Bankası da "Enflasyon Raporu 2021-III" raporu açıklamasında, yılsonu enflasyon hedefini revize etmiş ve öngörüsünü yüzde 16 daha artırmıştır. Yine yüksek orandaki ÜFE’nin kuvvetli iç talep nedeniyle kısa süre içinde TÜFE’ye de yansıyacağı belirtilmektedir.

Diğer yandan bağımsız araştırmacıların oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) 2020 yılı enflasyonunu yüzde 36,72 olarak açıklamıştır.

2010 yılı Ağustos ayında MESS’e üye işyerlerindeki sendikamız üyesi ortalama bir metal işçisinin ikramiye dahil ücreti asgari ücretin yüzde 155 üzerinde iken, bugün itibariyle yüzde 84 üzerine gerilemiştir. Dolayısıyla ücretlerin asgari ücret karşısındaki durumuna bakıldığında da yarı yarıya gerilediği görülmektedir.

 

50 FABRİKADA 11 BİN ÜYE

 

Grup Toplu İş Sözleşmesi kapsamında Sendikamızın örgütlü olduğu 33 işletmeye bağlı 50 fabrikadan yaklaşık 11 bin üyemiz vardır.

Sendikamız, MESS’le yapılacak grup toplu iş sözleşmesine aylardır hazırlanmaktadır. İşyeri Komitelerimizle, Merkez TİS Komitemizle, Başkanlar Kurulumuzla, Uzmanlar Kurulumuzla ve Yönetim Kurulumuzla çeşitli toplantılar yaptık. İşçi arkadaşlarımızın taleplerini bu toplantılarda ayrıntılı olarak ele aldık. Toplu sözleşme teklifimizi birçok faktörü dikkate alarak hazırladık. Dolayısıyla, bu teklif tüm metal işçilerinin görüşleri ve talepleri dikkate alınarak, onlarla birlikte hazırlanmıştır.

Şimdi, bu dönemki toplu sözleşme teklifimiz hakkında bilgi vermek istiyorum.

 

TEKLİFİMİZ 2 YILLIKTIR

 

Bildiğiniz üzere, toplu sözleşmeler 1 yılda az, 3 yıldan fazla süreli olamamaktadır. Ülkemiz iktisadi, siyasi ve toplumsal oldukça dinamik süreçlerden geçmektedir. Bu hızlı değişim sürecinde, yarının ne olacağının bilinmediği dönemde 3 yıllık bir toplu sözleşme yapmanın mümkün olamayacağı açıktır. Bu nedenle, toplu sözleşme teklifimiz 2 yıllıktır. Toplu sözleşmemizin yürürlük başlangıç tarihi 1 Eylül 2021’dir ve 31 Ağustos 2023 tarihinde sona erecektir.

Sözleşmenin kaç yıllık olacağı oldukça önemli bir konudur. Bu bizim üzerinde en fazla hassasiyet gösterdiğimiz maddedir. Metal işkolunda ücretlere 6’şar aylık dönemler halinde zam yapılmaktadır. Ücret zam pazarlığının esasını da ilk 6 aylık dönem oluşturmaktadır. Bir başka deyimle, işçiler ücret zammını esas olarak ilk 6 aylık dönemde almaktadırlar. Bu nedenle ilk 6 aylık dönem ne kadar geciktirilirse, işçilerin cebine girecek para da o kadar az olacaktır. Bu nedenledir ki, işverenler toplu sözleşme 3 yıllık olsun demekte, böylece ücret zammını daha az vermenin hesabını yapmaktadırlar.

 

TALEPLERİMİZ GERÇEKÇİDİR

 

İşçiler sürekli yoksullaşmakta ve reel ücret kaybı giderek artmaktadır. Başta ücret zammı olmak üzere, teklif ettiğimiz tüm maddeler işçilerin en doğal haklarıdır. Taleplerimiz gerçekçidir. Bu taleplerin karşılanması hiç de zor değildir. İşverenler, taleplerimizi karşılayacak güce ve olanaklara sahiptir. Taleplerimizi fazlasıyla karşılayacak üretim ve karlılığın yaşandığı bir dönemdeyiz.

Pandeminin pik yaptığı dönemlerde dahi işçiler çarkların dönmesini sağlamış, canları pahasına çalışmışlardır. Bu kadar yüksek karlar işçilerin bu fedakar, özverili çalışmaları sayesindedir.

Şimdi sıra metal patronlarındadır. Şimdi, işçilerin bu emeklerinin karşılığının hiç değilse bir bölümünün ödenmesinin zamanı gelmiştir.

Sendika ayrımı gözetmeden, tüm metal işçilerinin birlikte mücadele etmesini oldukça önemli bulduğumuzu belirtmek isterim. Tüm metal işçilerinin birlikte mücadelesi haklarımızın alımını kolaylaştıracaktır.

Sendika ayırımı yapmadan sözleşme kapsamındaki tüm metal işçisi kardeşlerime verecekleri bu zorlu mücadelede kolaylıklar ve başarılar diliyorum.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri