Aslında dün akşam 21.00 sularında, bu sabah için yayına hazırlanan bu yorumu, dün akşamki görüşmem esnasında takınılan bir tutumdan sebep silip atmak vardı ama kıyamadım.
Üzerinde oynayarak, yine kaleme aldım.
Dün akşamki görüşmem gizli saklı, örtülü bir görüşme değildi.
CHP Çayırova İlçe Başkan adaylarından Suna Çınar ile bu hafta içi, muhtemelen Perşembe olmadı Cuma yayınlanacak röportaj görüşmesi için Fatih Caddesi’nde..
Ekip olarak adaylık açıklamasını değerlendirdikleri Ayfer – Bülent Susam çiftinin evlerinde görüştük.
Röportajın fotoğraf çekimleri de 24.00 sularında Fatih Caddesi üzerinde oldu. Seviyorum arka planlı fotoları..
Bu arada, Ayfer Susam’ın Çınar’ın listesinden yönetime adaylığı, garanti.
O görüşme esnasında; Binali Eniş’in adaylık açıklamasını da yerinde takip ettiğimden gördüğüm aksaklıkları görüp görmediğim soruldu. Olabilir.
Ancak o konuda yazmamı talep etmek ne demek?
Yazarım, yazmam. Kaldı ki yazmıştım, yayın için sabahı bekliyor.
Bu arada diğer aday Binali Eniş ile de bugün sabah (19 Eylül) 08.30 sularında bir araya gelip röportaj görüşmesini gerçekleştirmiş olacağız. Yayın gününü Çarşamba olmadı Perşembe olarak tasarlamış bulunmaktayım.
Dün akşam o sinir olduğum tavır üzerine, “Siz konuşun yazayım” diye çıkıştım.
Cihan Soyluçiçek zaten dünden razı. Tepkisine yarın yer vermeyi düşünüyorum.
Başlığın ana konusuna dönünce..
Binali Eniş’in adaylık açıklamasında CHP Çayırova İlçe Geçici Başkanı Lütfü İlhan öncülüğünde divan oluşturuldu. Hatta divana geçici yönetim kurulu üyeleri davet edilince İlhan kürsüyü uyardı.
Oturan üyeleri yerinden kaldırıp CHP’nin Çayırova’dan sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hakan Altıparmak’ı, Çayırovalı il yöneticisi Baran Aydın’ı, İlçe Kadın Kolları Başkanı Fadime İlhan’ı ve aday Binali Eniş’i divana davet etti.
Suna Çınar’ın adaylık açıklamasında Hakan Altıparmak yoktu. Enteresandır. Birlikte yol yürüdüğü CHP Darıca İlçe Başkanı Gökhan Aktaş da yoktu. Hadi Aktaş bir tarafa ama Altıparmak’ın yokluğu yadırganacak bir hadiseydi. Madem Binali Eniş’in adaylık açıklamasına geldi, Suna Çınar’a da gelmeliydi.
Hakan Altıparmak’ın yokluğuna karşın, Binali Eniş’in açıklamasında divanın kurulmasından sebep Suna Çınar’ın açıklamasında da kurulmalıydı. Bunun eksisi de siyasette yılların tecrübesi Lütfü İlhan’a yazar kanaatindeyim.
Hadi Altıparmak daha genç siyasetçi. Acemi. Lütfü İlhan’da mı acemi?
Varsın, Altıparmak olmasın. O divan kurulmalıydı. Dünün en çok dikkat çeken eksiğiydi.
Değinilecek birkaç detay daha var. Örneğin Eniş’in açıklamasında olup Çınar’ın açıklamasında olmayanlar veya tam tersi. Ancak kongre sürecinde delegelerin iradelerinde etkisi olabileceği öngörüsüyle kongre sonrasına erteliyorum.
Şimdilik..
Başka da bi’şi demiyorum.
--
BU YORUMA DAİR....
Zemin üzerinden, ne yazdıysam arkasındayım..
Yorumda bahsi geçen Hakan Altıparmak ve Lütfü İlhan ile görüştüm.
Kendimden şüphelendim. Ses kaydını dinledim. "Şayet o soruyu yöneltmediysem Altıparmak'a özür borçluyum" diye düşündüm. Dilerdim de sorun yok. Ama ben o soruyu yöneltmişim. Yanıt da almışım...
Aradı. İl yönetiminden Hikmet Koçoğlu ile de konuştum..
Yorumda şöyle bir cümlem var: Değinilecek birkaç detay daha var. Örneğin Eniş’in açıklamasında olup Çınar’ın açıklamasında olmayanlar veya tam tersi. Ancak kongre sürecinde delegelerin iradelerinde etkisi olabileceği öngörüsüyle kongre sonrasına erteliyorum...
Bu cümle Altıparmak haricinde, Binali Eniş'in açıklamasında yer alıp Suna Çınar'ın açıklamasında yer almayan hiçbir il ve ilçe yöneticisini, başkanını kast etmemektedir. Aslında ikinci cümlenin son iki kelimesinden dahi, "tam tersi" tanımlamasından ötürü farklı bir kast içerdiği açıktır. Sorgulama, asla söz konusu değildir...
Hakan Altıparmak'ı kastımdaki sebep ise Çayırova'dan sorumlu il başkan yardımcısı olmasından ötürüdür.
Bu yorum bugün de dursun...
Yarın sabah ola, hayrola...