Akıl ve ruh sağlığımızı korumanın en başarılı yolunun güzel düşünüp, güzeli hayal etmekten geçer, diye düşünüyorum.
Bilinçaltımız hayal ile gerçeği birbirinden ayırt edemez.
Güzel ve olumlu hayali alt bilincimiz olmuş kabul eder.
Sürekli güzel hayaller kurmayı alışkanlık haline getirdiğinizde bir süre sonra (**21 gün tekniği) işlerin yolunda gittiğini, hayallerinizi yaşadığımızı ve eğer adı şanssa o şeyin kendinize doğru geldiğini, üzerinize çöken tersliklerin sizden uzaklaştığını gözlemlersiniz.
**
Başıma sürekli gelen bir hadiseden, edindiğim bir tecrübemi paylaşmak istiyorum.
Markette, kasada ödeme sırasının bana gelmesini beklerken benden bir önceki müşterinin alışverişinde mutlaka bir aksilik çıkar. Ya kart limiti yeterli olmaz, ya kasa fişinin kâğıdı biter, ya iadesi vardır vesaire… ve ben öylece o sırada beklemek zorunda kalırım.
Kendimi o kadar kodlamış, bu durumu o kadar kabullenmişim ki bu mevzu uzun yıllar boyu böyle sürüp gitti.
Ben şanssız mıyım, hatta uğursuz mu?
Kasiyerler mi bana taktı, kasa fişinin bana ‘alerjisi’ var?
Ya da hiç tanımadığım, bir sıra önümdeki market müşterisinin garezi mi?
Veyahut bende ki, ‘Öğretmen bana taktı’ kuruntusundaki ergen öğrenci halleri mi?
Neden sonra fark ettim ki markete gitmeyi her düşündüğümde; kasadaki ödeme sırası bana gelsin diye beklediğimde yine ya fiş kâğıdı bitecek, ya internet çekmeyecek, ya iade olacak ya limiti yetmeyecek fikri peşin peşin zihnimi kemiriyor.
Ama bunda ne kasiyerin, ne kasa fişi kâğıdının, ne önce ki müşterinin hiç birinin kabahati yok. Sorun bende, ürettiğim olumsuz düşünce ve bununla ilgili kurduğum olumsuz hayalde.
Sonraları; durumu değiştirmenin önce olumsuz düşüncemi değiştirmekten geçtiğini anladım. Tam o zamanlarda okuduğum kitabın bir bölümünde bundan bahsediyor olması tesadüf olamazdı tabi ki!
Bugünden yarına, hemen de olmadı. Çünkü düşüncelerimiz
ruhumuzda, aklımızda ve bedenimizde yerini hemen almıyor. Ama 21 gün tekniğini uyguladım ve sonunda oldu.
Belki bu marketteki kasa önü ‘faciası’ size basit gelebilir ama orada hissettiğim şansızlık ve belki de uğursuzluğu kırmam, o günün bütün negatif enerjisini pozitif enerjiye dönüştürmekte ‘10 numara’ başarı edindim.
Problem tamamen bendeydi. Her sabah, yeni bir günün başlangıcında marketteki tecrübelerimden ötürü koşullanmış fikirlerimden ibaretti. Bu kodlamalardan kurtulmakta benim elimdeydi ve ben artık ondan kurtulmayı başardım.
**
Nasıl zannediyorsak onu yaşıyoruz. O yüzden her şeyi güzel zannedin, güzel hayal edin.
Çocuklarımız sokakta oynarken yere düşse de bir şey olmayacak.
Başında taşmasın diye beklediğimiz süt kaynamaya başladığında taşmayacak.
Almayı çok istediğiniz o renk ve o modeldeki ayakkabının, ayağınıza uyumlu numaralısı rafta yoksa mağazanın deposu veya bir başka mağazanın rafında, mutlaka sizi bekliyor olacak.
Bir değil bin hayal kurun. Hepsi birbirinden güzel olsun. Ve 21 gün boyunca her sabah uyandığınızda o güzel hayalinizi olmuş kabul edin, çünkü o oldu. Sadece size kavuşacağı günü bekliyor.
Dualarınıza güzel hayallerinizi katın. Derin bir nefes alın ve yeniden deneyin. Asla vazgeçmeyin.
Kaldı ki, güzel hayaller kurmanın son kullanım tarihi de yok…
** 21 gün tekniği: Bir şeye alışmak, alışkanlık kazanmak zihnimizde 20 günde meydana gelen bir durumdur. Aynı eylemi, aynı hareketi 20 gün boyunca yaptığınızda 21. günde alışkanlık kazanmış olursunuz (Kaynak: www.doktortakvimi.com)