Deveye sormuşlar; "boynun neden eğri?"
Deve; "nerem doğru ki?" demiş.
Bu mesel misali, bu günlerde yaşadığımız durum tam da budur.
Maalesef genellikle yazılarımızda eleştiriyoruz.
Süleyman Demirel'in gazetecilere verdiği cevap gibi:
"Benzin vaadı da,biz mi içtik?"
Diyesim geliyor.
Adalet , eşitlik, liyakat, hoşgörü var da biz mi yazmıyoruz?
Oldu da yazmadık mı?
Hoşumuza gitmiyor emin olun, sürekli hicvetmek.
Ancak olumsuzlukları yazmak boynumuzun borcu.
Ki eksikler tamamlansın,yanlışlar düzeltilsin.
Covid19 virüsü sonrası döneme geçtik.
Trend adıyla 'yeni normal' döneme...
'Bir var,bir yok ' hafta sonu yasakları kalktı .
Ulaşım araçlarında yarı kapasiteli yolcu alımı uygulamasından da vazgeçildi.
Diğer alanlarda kaldirilan yasakları, geçen hafta madde madde belirtmiştik.
Bu durumda sadece iki sektörde yasaklar ve kısıtlı uygulama hâlen devam ediyor.
Özel kreş ve gündüz bakımevleri ile oteller...
Kreşlerde, bir sınıfta en fazla on çocuk ve iki öğretmen olması , yarı kapasiteli çocuk alımı, maske kullanılması gerekliliği vurgulanmış.
Bu; personel sayısının artarak, giderlerin iki katına çıkması demek...
Çocuk sayısının azalmasıyla, gelirin de azalması demek...
Şartların devamı hâlinde, kreşlerin kapanması demek...
Bir çok öğretmen ve personelin işssiz kalması demek...
Avm'lerin açılıp, ulaşım araçlarında normal alıma geçilip, kreşlere bu zorunluluğu getirmek trajikomik!
Yarı kapasiteli çalışma ancak bir şekilde mümkün olabilir.
O da devletin, yarı oranla gelir desteği sağlamasıdır.
Biz bize yeteriz kampanyası başlatarak, iban numarası veren bir devletin bunu yapamayacağı aşikâr.
Yapılması gereken; hijyen malzeme ve materyallerinin kreşlere ücretsiz verilerek, sıkı denetim uygulanmasıdır.
Mesela, 'hijyen bariyeri ' adında turnikeli bir hijyen oto kontrol sistemi var.
El,ayak ve vücut dezenfektanı sağlıyor.
Devlet bu sistemi, cüzzi bir bedel karşılığında vererek, kreşlerde kullanma zorunluluğu getirebilir.
Aksi takdirde ,kreşlerin varlığını sürdürmesi ve koruması imkansız.
Merdiven altı, ruhsatsız kreşlerin türemesine yol açacaktır bu uygulama.
Yetkililerin acilen bu durumu düzenlemesi gerekiyor.
Diğer mağdurlar ise oteller.
Hazırlıklarını yapmışlar, genelge bekliyorlar.
Yarı kapasiteli uygulama yerine, yabancı turist alımına izin verilmemeli bu sene.
Denetimli yerli turistler olmalı.
Ekonomiyi canlandıralım derken ,eldeki bulgurdan olunacak yoksa.
Ha bu arada, hani ıhtiyaç sahiplerine verilen para yardımları var ya, onların çoğu fabrika sahiplerinin,belediyelerin avanelerine verilmiş, duymadık sanmayın.
Haftaya da bu konu üzerine yazacağız.
Kalın sağlıcakla...