GTO, TMMOB’dan sebep Gebze Ticaret Odası kalacaktır

Aktan Uslu

Gebze Ticaret Odası’nın komite/meclis üyeliği seçimlerine dair hangi kişilerin meclis üyesi seçildiğine dair henüz kesin bilgi yok.

42 komitede de; Mor Beyaz listelerin 42’si de, Mavi listelerin seçime girip hiçbirinde sandıktan çıkamadığı 10 komitede listeler elimizde var ancak hepsi firma bazlı.

Kişiler ölçeğinde kimlerin gireceğini bugün edinmeye çalışacağız ancak GTO da bu konuda sağlıklı bilgi vermeyebilir. İşleyiş; sandıktan çıkan firmaların resmi görevlendirme yazısına kalabilir. Yanılmıyorsam firmalar, yönetim kurulu başkanlarının haricinde örneğin herhangi bir müdürlerine de meclis üyesi olarak görevlendirebilir.

Öte yandan sosyal medya paylaşımlarından anlayabildiğim kadarıyla siyasette de bilinen isimlerinden

AKP Dilovası İlçe eski Başkanı, günümüz AKP İl Yönetim Kurulu Üyesi Osman Akbulut, CHP Gebze İlçe eski Başkanı Sedat Tatar, MHP Gebze İlçe eski Başkanı Hamit Kuş gibi isimler, mecliste yer alacak.

Bizim camiada; camiamızdaki varlıkları gerçek gazetecilerden çok daha baskın olan, müteahhit ve iş dünyası çevresinden, günümüzde yazılı basına son verip bir site üzerinden yayını sürdüren Olcay Karabağ galiba ve nihayet muradına erdi.

Camiamızda yer alma gerekçesi siyaset veya sivil toplumda var olup belediyeler başta olmak üzere nemalanma aleni olan Karabağ şansını aktif siyasette yanılmıyorsam 2009 yerel seçimlerinde Saadet Partisi’nden Çayırova Belediye Meclisi’ne kontenjan adayı olarak denemiş tutturamamıştı.

Kurumsal anlamda AKP Çayırova’nın, kişisel anlamda şahsının ahlaklı siyasete hak getiren bir tutumuyla o seçimden hemen sonra, AKP kongresi öncesi delege seçimlerinde oy kullanmıştı. Yani SP’den Çayırova Belediye Meclisi’ne aday olduğunda dahi AKP üyesi idi.

Bu dönem, tek adamın tek seçiciliğinde GTO Meclisi’nde “hak ettiği” yeri alacak olabilir.

Tek adam tek başına seçerse, işte böyle seçer.

Neymiş… Seçim sonrası sosyal medya paylaşımımda “Hayırlı olsun…” dememişim.

Belki, “Hayırlı olsun…” diyen yerlerim ağrıyor.

Hikayeden şekil olsun diye, “Hayırlı olsun…” demek yerine elbette, “Hayırlı olmasın” demiyor, “Hayırlı olmaz” diye kesin bir kanaatte de asla bulunmuyor; samimiyetle çekimserlik hakkımı kullanıyor, suskun kalıyorum.

Bu zeminde bu meclisin ve yönetimin gerek GTO’ya gerek Gebze’ye ne derece hayırlı olacağını, zaman gösterecek.

**

Şu noktada mütevazı olmayacağım.

Bir önceki yorumum, yorumumda Mavi Listeler için aleni oy çağrım ve taraf olmam sadece beni bağlar.

Kaldı ki haber değil, yorumdur. Katılan olur, olmaz. O da elbette halkımızın takdiridir. Herkes tek tip düşünseydi, muhabbetlerin bile tadı tuzu olmazdı.

Kaldı ki bu gazete haberciliğinde, bu gibi zamanlarda olması gereken tarafsızlığı korumuş, mesleğin gereği olan objektifliği de elinden geldiği kadarıyla yerine getirmiştir.

Bu gazete ve bu gazetenin çalışanları bırakın taraf olmayı artık amigoluğa, badigardlığa varacak şekilde, “haber” ile “yorumun” birbirine karıştığı..

Konuları değil kişileri merkezine almıştır. Kişilerin isminin şartlar gereği negatif geçtiği durumlarda dahi o kişinin kişiseline saygısızlık etmeyen, olması gereken dil ve üsluptan taviz vermemiştir.

Birini nokta kadar menfaat için önünde virgül kadar eğilip yıkama yağlamayla onu göğe sığdıramazken diğerini üstelik en demokratik hakkını kullanmasından sebep “yerin dibine batıran” ancak aslında kendisi batan ve battığının farkında olmayanlardan, olmamıştır.

Mesleğe olan sorumluluğunun da bilinciyle meslek onuruna, ahlakına, şerefine, hassasiyetine gram leke getirmemiş ve getirmeyecektir.

Bir duyumuma göre..

Başkan Çiler kongre sürecinde bizim camiadan birini feci paylamış, “Bir de öğrencim olacaksın…” diye atarlanmıştır. Neden sebep, bilmem?

Ancak atar gider yaptığı kişi de kös kös sesini çıkartmadan gitmiştir. Tanık olmadığım, duyum olduğu için ne yazık ki camiamızdan olan o kişinin ismini veremem. Tanık olsaydım hiç şansı yoktu?

Neden sebep suskun kaldı, sorgulardım?

“Sen bu fırçayı yiyip hiçbir şey demeden çekip gittin. Kovulan sadece sen değilsin. Gazeteci olduğunu iddia etmenden sebep gazeteciliktir? Ne halt ettin, eteğinde ne taş vardı da sustun?” derdim…

Bu kongre sürecinde Mavi Liste’yi gündeme getiren muhtemelen tek ama yüksek ihtimalle birkaç gazeteden biri - olmaktan, altı üstü işimizin gereğini yaptık yahu, övünelim mi…

Mesleğin düştüğü hallerden ötürü utanalım mı, kestiremedim.

Dünün iki ayrı gerilimini yansıtan tek yayındık.

GTO binasından;

Kulaklarımla tanık oldum; bence her tür ahlak ve etiğe aykırı şekilde yapılan Nail Çiler propagandasına başkaları da ben o an orada yokken tepki gösterdi.

İddiaya  göre; İlçe Seçim Kurulu Başkanı, itirazı, hangi yasa maddesine veya akla izana sığar bilemiyorum ama, ret etti.

Ötesi..

Nail Çiler’e yakın olduğu kesin ihtimal kişiler tarafından tepki gösterenlere fiziki şiddetin ramağından dönüldü.

Nail Çiler’in de yer aldığı bir video kaydını gördüm, görmez olmaydım.

Aynı gün sabah saatlerinde yer alan ilgili yorumumdaki tespitimden ötürü, kendime bir kere daha hak verdim.

Memleketin başındaki Tek Adam’ın toplumsal muhalefete yönelik tutumları ile GTO’da Tek Adam’lığa yürüdüğünü öngördüğüm Çiler’in tutumları arasında, ben fark göremedim.

Daha da vahimi; 9’ncu komite..

Dün haberi ilk girdiğimde; kesinleşmeyen bilgilere göre ibaresini kullandım.

Bilgiler geldikçe, haber daha bir çeki düzene girdi.

Kesinleştiremediğim bir detay kaldı..

Vaka şu:

Vildan Aydın, Özer Elektrik kotasından sona ermek üzere olan dönemin Özer Elektrik kontenjanından meclis üyesi. Firma sahibinin, kardeşi.

Bu dönemde, Nail Çiler ile birlikte hareket ediyor ve yanılmıyorsam 42 Mor Beyaz komite adayı listenin tamamı veya tamamına yakınında olduğu gibi, listede kimlerin yer aldığından seçim sabahı haberdar oluyorlar.

Komite çalışanları; listede o güne kadar komitede hiç gözükmeyen iki firma/kişiyi görünce listenin üzerinde kalemle oynuyorlar.

Buraya kadar yazdıklarımın kesinlik payı, yanılmıyorsam yüzde 75’lerde. Detay yanlışı olabilir..

Ama sonrası..

Yüzde 90 oranında kesinki Nail Çiler, “Bana rağmen nasıl olur?” türü bir tepkiyi hayli sert gösteriyor. Mesele neredeyse fiziki şiddetin direğinden dönüyor. Kesin olmayan duyuma göre Vildan Aydın bir yerlere korunmak için götürülüyor ve odadan ayrılıyor.

Soluğu Faruk Güllüoğlu Restaurant’ta alıyor.

Orası; Mavi Liste’nin seçim karargahıydı seçim günü. Ben de, “Soluğu mavi listecilerin yanında aldı…” yazmıştım.

Güvenilir haber kaynağı uyarısı aldım: Oda binasından o sinirle çıktıktan sonra en yakın yere gitti. Güllüoğlu en yakın yerdi. Mavi listecilerle aynı yer olması tesadüf.

Düzelttim.

Yanına da gittim.

Konuşmayacağını söyledi. Fotoğrafının çekilmesini de istemedi. Gitti..

Şimdi; buraya kadar yazdıklarım yüzde 90, yüzde 100 oranında doğruysa Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler’in Vildan Aydın şahsında bu ülkenin tüm kadınlarına özür borcu var…

Vaka çok ciddi. Şimdiye kadar yalanlanmadı. Karşı açıklama gelmedi. Çiler, yurttaş olarak, “Kaale almadım. Seçime gölge düşürülüyor” diyebilir.

Gebze Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler olarak diyemez. Kuruma, zeval getirmeye hakkı yok.

O esnada ne olup bittiğine dair mecburen tanık olan çok sayıda kişi de var.

Nail Çiler ya yalanlamalı, ya Vildan Aydın şahsında tüm kadınlardan özür dilemeli.

Tüm listeleri ortak akılla değil tek başına hazırladığına dair derin şüphelerim vardı, hala baki.

Hele ki Vildan Aydın vakasından sonra..

**

Nihayete erdirirken..

Gebze Ticaret Odası’nın; komite sonuçlarına karşın tek adam odası olmayacağına dair şahsım adına umudum, TMMOB Gebze Bileşenleri..

Yanılmıyorsam o çevreden birkaç isim bu dönem mecliste yer alacak.

Nail Çiler ilerleyen süreçte onları o listeye yazdığına, yazacağına belki 1000 pişman olacak ancak

TMMOB demek

Halk için mühendislik demek.

TMMOB demek

Teoman Yazıcıoğlu demek.

TMMOB demek, 1968 demek, 1978 demek diyorum.

TMMOB demek, antibiat demek diyorum.

Başka da bi’şi demiyorum.