Göğü Kucaklayıp Getirdim Sana

Halil Yeni

Her şiir bir şairin hayatına çıkıyor. Ve her şair beni yeni bir şiirle tanıştırıyor. Bu da kitapların büyülü yolculuğu…  Ve en güzel dostluklar bu yolculuklarda başlıyor.  Göğü kucaklayıp getirdim sana / kokla / açılırsın / solmuşsun / benzin sararmış / yorgun bir işçinin yüzüne benziyor yüzün / öyle bükük bakma bana

Ocak 1948 tarihinde Bursa’da doğdu Zekâi Özger. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdi. Ankara da öğrenci olmak zor o dönemler. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nda kurgucu olarak çalıştı. Erken yaşta başladı emekçiliğe.  12 Mart döneminde ağır baskı ve işkenceler gördü. 5 Mayıs 1973 tarihinde Ankara’da öldü. Ailesi ve dostları ölüm nedenini 1971 yılında siyasal bilgiler fakültesine yapılan polis baskının da kafasına aldığı cop darbeleri ve işkenceler sonucu olduğunu bildirdi.  Adli tıp kurumunun verdiği raporda bu düşünceyi destekler nitelikteydi. ‘’Beyin kanaması’’

Bir insanı tanımak ve kaybetmek arasında sadece üç satır var. Bir şairin doğumu ile ölümü arasında üç satır. Yaşamın değersiz olduğu bu ülkede ölümün bu kadar erken olması ne kadar da acı. Ve bu 25 yıl yaşaya bilen şairin sanki öldürüleceğini biliyormuşçasına şu şiiri yazması ne kadar da dramatik. Vurdular, kötü vurdular / ne savaş kuralları / ne insanlık onuru / kara tarihlerinin iğrenç bir zaferini daha / gövdemize kazdılar

Nüfus kayıtlarındaki ismi Zekâi olan, arkadaş ismini kendine sonradan koyan şairdir o. Şiirleri ‘’Arkadaşlığın’’ hakkını vermiştir. Yazdığı şiirler Forum, Soyut, Yansıma, Yeni Eylem ve Yordam gibi dergilerde yayımlanmıştır.  Toplumsal gerçekçi ve ikinci yeninin tadında şiirler yazmıştır. Şiirlerinde yaşama bilinci, toplumcu anlayış, yalnızlığına dair kırgınlık ve hayata dair küskünlük ve geleceğe dair umut vardır. Her şeye rağmen umut vardır. Öyle laf olsun diye de değil. Mecburiyetten.

Yarın ne olur bilirim ben / bahar gelir, otlar büyür / ölüm de yapraklanır / bir dağ bulur uzun uzun bakarım / bir çam ağacı gölgesi / güzel kokular veren / bir damla güneş görünce / sana da gülümseyeceğim yarın / şimdi senin uzanıp yattığın otlarda / yarın yeni bir yeşillik büyüyecek

Bağcıklarını bağlamaya gerek yok. Hatta ayakkabıya bile… Şiir yolculuğu bambaşka bir duyguya sahip… Çıplak ayak yeşilliklere basmak gibi... Yürümek için ayakkabının değil, ayaklarının olması yeter. Oda öyle bir şair…  Okuduğun zaman bambaşka duygular hissettirir insana… Ahmet Kaya, Grup Yorum ve Onur Akın şiirlerinden besteler yapmıştır şairin. ‘’Sevdadır’’ ve ‘’Aşkla Sana’’ şiiri en bilinen şiirleri olsa da ‘’Mumsöndü’’, ‘’Bir Gün Sevişmeyi Bana’’, ‘’Kan Reçetesi’’, ‘’Günler Perişan’’, ‘’Söyle türkünü’’ şiirleri ’de bir o kadar güzeldir benim için.

5 Mayıs ölüm yıl dönümüydü şairin. Arkadaş Z. Özger yaşama veda ettiğinde 25 yaşındaydı. Baharındaydı hayatın ve o kısacık yasamdan geriye onlarca güzel şiir bıraktı. . ‘’ Sakalsız Bir Oğlanın Tregedyası’’ kitabını tekrar okudum ve kitap bittiğinde aklımda o soru, yaşasaydı, daha ileri yaşlarına kadar devam edebilseydi şiire, kim bilir ne güzel şeyler daha yazacaktı?

Çocuğum üşütme yüreğini / şimdi hüzün mevsimidir bütün şiirleri gezen

Saygıyla…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.