Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, gıda fiyatlarındaki artışın tağşişi tetiklediğini ve halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi.
Çarşı pazarda sebze meyve fiyatları el yakarken vatandaşın daha ucuz gıda ürünü arayışı gıda ürünlerinde tağşişi arttırdı. Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Olkun Kopal, gıda fiyatlarındaki artışın tağşişi tetiklediğini ve halk sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Kopal konuya dair yaptığı yazılı açıklamada tarımda dışa bağımlı politikalardan vazgeçilmediği sürece kötü gidişatın süreceği uyarısında bulundu. Kopal açıklamasında özetle şu görüşlere yer verdi:
REKOR SEVİYEYE ULAŞTI
“Gıda fiyatlarında Nisan ayında da devam eden rekor artış gıdada tağşişleri arttırıyor, halk sağlığını tehdit ediyor! Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Nisan ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri açıklandı. TÜİK verilerine göre Nisan ayında yıllık enflasyon yüzde 19,50 olurken, gıdada son bir yıldaki fiyat artışı yüzde 32’yle rekor seviyeye ulaştı.
Bu da son 15 yılın en yüksek gıda enflasyonuna ulaşıldığı anlamına geliyor.
SEBZE MEYVE ENFLASYONU YÜZDE 74
İşlenmemiş gıda enflasyonu yüzde 45,7, taze sebze-meyve enflasyonu yüzde 74 olarak kaydedildi. Yıllık oranda en yüksek fiyat artışı sebze kaleminde gerçekleşti, sebze fiyatları yüzde 96,3 oranında
arttı. Meyve fiyatları yüzde 30 arttı. Yıllık enflasyon yüzde 19,5 olarak gerçekleşirken, aylık enflasyon oranı da bir önceki aya göre yüzde 1,69 artış gösterdi. TÜİK sepetinde yer alan 418 maddeden 294’ünün fiyatı arttı. Kuru soğanın fiyatı sadece 1 ay içinde yüzde 31,5, patatesin yüzde 23,2, domatesin yüzde 21 oranında arttı.
YANLIŞ POLİTİKALAR
Peki gıda fiyatlarındaki bu önlenemez yükselişin, rekor artışların sebebi nedir? Birkaçı dışında neredeyse bütün tarım-hayvancılık ürünlerinde ve bunların üretimi için gereken girdilerde dışa bağımlı, yanlış gıda, tarım ve hayvancılık politikaları. Çiftçi açısından ithal girdilerdeki maliyetler çok ciddi boyutlara tırmandı. Hem hayvancılıkta hem de tarımda arpadan mazota, gübreden tohuma, üretimde kullanılan birçok girdideki fiyat artışları elbette tüketiciye yüksek gıda fiyatları olarak yansıyor. TÜFE verilerinde olduğu gibi Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de Nisan ayında aylık yüzde 2,98,
yıllık yüzde 30,12 oranında arttı. Yani üretici girdilerinin yıllık artış oranında da ciddi artışlar oldu. Enerjideki yıllık artış yüzde 52,3, ara malında ise yüzde 34,7 olarak açıklandı.
Gördüğümüz gibi, bir zamanlar tarımsal ürünler ihraç eden, Avrupa’nın manavı ve kasabı olarak nitelendirilen bir ülkeyken dışa bağımlı gıda, tarım ve hayvancılık politikaları yüzünden işler tersine döndü. İthalata
bağımlı bir ülke haline getirildik. Üreticimiz üretemez, halkımız yerli ürünler tüketemez ve gıda fiyatlarındaki yüksek artışlar yüzünden çocuklarımız sağlıklı beslenemez hale geldi.
91 BİN İŞSİZ MÜHENDİS
Gıda fiyatlarındaki artış, sağlıklı ve güvenli gıdaların yerini tağşiş gıdaların doldurmasına, halkımızın daha ucuz olduğu için kaynağını sorgulamadan taklit gıdalara yönelmesine sebep oluyor. Bu durum da halk sağlığı için ciddi bir tehlike doğuruyor.
Ayrıca gıda fiyatlarındaki artış, hammaddede dışa bağımlılık ve dolar euro’nun yükselerek hammadde girdi fiyatlarının yükselmesi, gıda üretimi yapan işletmelerin bir bir kapanmasına, bu işletmelerde çalışan gıda mühendisleri dahil yüzlerce çalışanın işsizlik cehennemine atılmasına sebep oluyor. Ülkemizde gıda mühendisleriyle birlikte 91 bin işsiz mühendis bulunuyor.
Gıda fiyatlarında Nisan ayında da devam eden rekor düzeydeki artışın yegâne sebebi başta da söylediğimiz gibi dışa bağımlı gıda, tarım ve hayvancılık politikalarıdır. Bu politikalardan vazgeçilmediği sürece
gıda fiyatlarındaki artışın önlenebilmesi mümkün görünmemektedir.”