Ülkemizde, işsizlik rakamları konusunda gerçek hep gizlenir. Aransa bile bulunamaz. Yine bir istatistik açıklandı birkaç gün önce.
Açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK). Kurumun verilerine göre, işsizlik oranı Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan Eylül döneminde yüzde 10.3 ile bir önceki dönemin 0.2 puan üstüne çıkarken, geçen yılın aynı dönemine göre 0.2 puan düştü.
Tüm gelişmiş ülkelerde temel işsizlik verisi olarak kabul edilen tarımdışı işsizlik ise bir önceki dönemde olduğu gibi yüzde 12.4 düzeyinde kalırken, yıllık bazda 0.3 puan azaldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planı ile içi kıpır kıpır olan patronlar, bu konuda ne düşünüyor dersiniz ?
Daha fazla istihdam yaratıp işsizliği azaltırlar mı ?
Yoksa, hormonlu büyüme modeliyle günlerini gün etmeyi sürdürürler mi ?
Bence ikincisini yaparlar.
Çünkü;
Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı eylem planından heyecanlandılar bir kere.
64. Hükümet Eylem Planı, reform adı altında, işçi ve emekçilerin haklarına yönelik yeni saldırıların kapıda olduğunu ortaya koyuyor.
İşte, bu ‘reformları’ sabırsızlıkla bekleyen patronlar ve onların örgütleri, hükümetin bu yaklaşımını sonuna kadar desteklediklerini hemen duyurdu.
Eylem planına göre; esnek çalışma, özel istihdam büroları aracılığıyla kiralık işçilik, kıdem tazminatı ve işten atılan işçilere mahkeme yolunu kapatan arabuluculuk düzenlemesi gibi başlıklar öncelikli olarak ele alınacakmış.
Sendikaların karşı çıktığı ‘kıdem tazminatında fon’ benzeri uygulamalar için altyapı teşkil edecek taslak çalışmalar gün yüzüne çıkacak.
Yarı zamanlı, uzaktan, evden, çağrı usulü gibi esnek çalışma biçimlerinin iş ve sosyal güvenlik mevzuatına eklenmesi, üç aylık süreçte yapılacak reformlar arasında yer alıyor. Bu esnek çalışma uygulamalarının merkezinde ise kadınlar var. Kadınlar ‘doğuma teşvik’ adı altında esnek çalışmaya yönlendirilecek. Çalışan kadın ilk çocukta 2, ikinci çocukta 4, üç ve üzeri çocuk doğumlarında ise 6 ay yarı zamanlı ve tam ücretli çalışabilecek.
Kamu emekçilerinin iş güvencesini tehdit eden kamu personel reformu da yakın zamanda gündeme gelecek. Kamu personel rejimi değişecek, kamu emekçileri üzerindeki performans baskısı daha da artacak.
Kısaca, tam bir köle düzeni kuruluyor…
Hal böyleyken, bir de işsizlik belasıyla boğuşmak zorundayız.
Dedik ya, gelinen noktayı artık TÜİK bile gizleyemiyor. TÜİK’in Ağustos, Eylül ve Ekim aylarını kapsayan Eylül döneminde yüzde 10.3 olarak açıkladığı işsizlik oranının, DİSK-AR’ın raporlarına yüzde 10.8 olarak yansıdığını da bilmeliyiz.
Yani, gerçeği aramaya devam etmek zorundayız…
Bu gelişmelerin sonucunda, işsizlik dolayısıyla intihar vakalarının artış gösterdiği dönemde, söylenen ve açıklanan rakamlar için GERÇEK Mİ sorusu zorunludur.
Bu soruya GERÇEK yanıtını verecek resmi bir ağız olduğunu düşünmüyorum. Ama, ne yaparlarsa yapsınlar, güneş balçıkla sıvanamıyor.
Daha gerçek bir yaşam için umudumu koruyorum…