Gelir kaybı ek zamla giderilmeli

Eğitim-Sen Gebze Şubesi meydana bu kez öğretmenlerin özlük hakları ve sorunlarına ağırlık verdiği metinle çıktı. Maaşların son 10 yılda 3 bin TL tutarında eridiğine dikkat çekilip ek zam istendi

 

KESK Eğitim-Sen Gebze Şubesi, Covid-19’dan ötürü arapsaçına dönen, bilinmeze giden eğitim öğretimin yeni döneminde meydana yine indi. Bu sefer öğretmenlerin özlük hakları ve sorunlarına ağırlık verildi.

 

Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır tarafından okunan basın açıklamasının sonunda sorunlara uzun uzadıya değinildi. Ardından talepler sıralandı:

MAAŞIMIZ 7 ÇEYREK ALTIN DEĞERİNDE ERİDİ

Emeğimizin karşılığı olarak aldığımız maaşla geçimimizi sağlamamız her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Maaşlardaki erime, sadece son 10 yılda 9. derecenin 1. kademedeki bir öğretmenin maaşında dolar bazında 407 ABD Doları(3.044 TL),  altın bazında 7 çeyrek altın düzeyinde gerçekleşmiştir. Sadece bu veriler bile son on yılda satın alma gücümüzdeki azalmanın boyutlarını ortaya koymaktadır. Maaşlarımızda yaşanan bu  gelir kaybı mutlaka ek zam yapılarak karşılanmalıdır. 

EMEĞİN GÖRÜNMEMESİ KABUL EDİLEMEZ


Maaşlarımızda yaşanan erime yetmiyormuş gibi, MEB’in eğitimin bütün yükünü öğretmenlere yıkmak istemesi, öğretmenleri fiilen ek ders alamaz hale getirmiştir. Üstelik uzaktan eğitimin bütün yükünü çeken öğretmenler dijital ortamda canlı ders anlatırken, yüz yüze eğitim sırasında yaptığı hazırlıktan çok daha fazlasını yaptığı düşünüldüğünde, öğretmenlerin emeğinin ısrarla görünmemesi ve sürekli değersizleştirilmesi kabul edilemez.

BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM


Türkiye’nin dört bir yanında fedakârca görev yapan öğretmenleri, eğitim ve bilim emekçilerini mesleğine ve haklarına yönelik saldırılara, ekonomik krizin faturasının sırtımıza yıkılmasına karşı birlikte mücadele etmeye, haklarımıza ve geleceğimize birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz.

MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ


Yaşadığımız tüm olumsuzluklara, işimize, ekmeğimize, geleceğimize ve öğrencilerimizin eğitim hakkına yönelik ağır tehdit ve saldırılara, hukuksuz ihraç politikalarına karşı; öğrencilerimizin eğitim hakkı,  mesleki saygınlığımız, öğretmenliğin uluslararası standartlara uygun, bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki, özlük ve demokratik taleplerinin karşılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

NAKLİYAT-İŞ, TÜM EMEKLİ-SEN VE EYT

 

 

 

15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’nda gerçekleşen basın açıklamasında Eğitim-Sen Gebze’yi emek çevresinden DİSK Nakliyat-İş Sendikası Genel Sekreteri ve Gebze Şube Başkanı Erdal Kopal, Tüm Emekli-Sen Gebze Şube Başkanı Cemil Yüksek ve EYT Gebze Kocaeli Şube Başkanı Nuh Erdoğan Erdoğan ile Gebze Kent Politikaları Derneği yöneticisi Ali Fuat Bilir ve yönetimleri de destekledi.

CHP, EMEP, SOL PARTİ

 

Emek yanlısı siyasi partilerden CHP Gebze İlçe Başkanı Gökhan Orhan ve Kadın Kolları Başkanı Yaşa Erdoğan, EMEP ve SOL Parti Gebze İlçe Örgütü yönetici ve üyeleri basın açıklamasına katılarak desteklerini gösterdi. Açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi:

YAŞAM KOŞULLARIMIZI ETKİLEDİ

“Pandemi sürecinin ekonomik kriz koşullarını daha da derinleştirmesi, sadece sağlığımızı kaybetme riskini arttırmamış, aynı zamanda bizler açısından ciddi hak kayıplarını gündeme getirmiştir.  Türkiye ekonomisinde son yıllarda, özellikle geçtiğimiz birkaç ay içinde yaşananlar, döviz kurları ve altın fiyatlarındaki ani yükselişler ve TL’deki aşırı değer kaybı, enflasyonun çift hanelerin üzerinde seyretmesi vb. gibi nedenler, sayıları bir milyonu aşkın biz eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını ciddi anlamda olumsuz etkilemiştir.

 

 OLAĞAN AKIŞIN DIŞINA ÇIKILDI

“Kovid-19 salgını dünyada ve ülkemizde bütün hızla yayılmaya devam ederken, sağlık, eğitim ve çalışma yaşamı başta olmak üzere toplumsal yaşamın bütün alanlarını olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Dünya genelinde bütün eğitim kademelerinde bir buçuk milyarın üzerinde öğrencinin eğitim yaşantısı pandemiden kaynaklı olağan akışının dışına çıkmış, eğitim alanında da bir kriz yaşanmaya başlanmış, geleneksel yüz yüze eğitim ortamlarından zorunlu olarak uzaklaşılmıştır.

ZORUNLU BOŞLUĞU KAPATMA ÇABASI


2020-2021 eğitim öğretim yılında okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için yüz yüze gerçekleşecek eğitim seyreltilmiş olarak 21 Eylül tarihinde başlayacaktır. Diğer kademelerdeki eğitim “uzaktan eğitim” yolu ile sürdürülecektir. Eğitim sürecinde yaşanan zorunlu boşluk ‘uzaktan eğitim’ uygulamaları ile kapatmaya çalışılsa da, yaşanan sürecin eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler üzerindeki olumsuz etkileri artarak sürmektedir.

EĞİTİM YÜZ YÜZE DEVAM ETMELİ

Bugün okulların açılıp açılmaması ile ilgili yürütülen tartışmaları takip eden herkes, ülkemizde salgının geldiği aşamayı ve eğitim-öğretim süreçlerine yönelik olası etkilerini kaygıyla takip etmektedir. 
Eğitim Sen olarak sürecin başından itibaren eğitimin yüz yüze devam etmesi gerektiğini ısrarla vurgularken, uzaktan eğitimin var olan eşitsizlikleri daha da derinleştireceğini belirtmekteyiz. Yüz yüze eğitime geçilmesi için salgının belirli oranda bastırılması, okullarda sağlık riski oluşmasını engelleyecek gerekli tüm önlemlerin alınmasını ve okulların tam güvenli olarak açılması gerektiğini ısrarla vurgulamaktayız.

 

ÖNLEMLER ALINMADI

MEB, yaptığımız tüm uyarılara rağmen yüz yüze eğitim içinde,  uzaktan eğitim içinde gerekli hazırlıkları yapmamıştır. 
MEB’in bugüne kadar öğrenci ve velilerin endişelerini giderecek, güven verici açıklamalar yapmaktan kaçınması, endişe ve kafa karışıklığını daha arttırmıştır. MEB, okulların salgına karşı her türlü ihtiyacını karşılayarak, okulları her açıdan sağlıklı ve güvenli hale getirecek önlemleri maalesef almamıştır. MEB, okulların eğitim öğretime hazır hale getirilmesi konusunda sorumluluk almaktan ısrarla kaçınırken, bütün sorumluluğu eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin üstüne yıkmak istemesini kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşmak isteriz.

SALGIN RİSKİ DAHA DA ARTACAK

Sağlıkla ilgili gerekli önlemlerin alınması için gerekli adımlar atılmadan, yeterli altyapı hazırlıkları yapılmadan, eğitimin güncel ihtiyaçları açısından ek bütçe talepleri yerine getirilmeden atılacak her adım, sadece eğitim emekçileri ve öğrencilerimiz açısından değil, tüm ülke açısından salgın riskinin daha da büyümesine neden olacaktır.

EŞİTSİZLİK DERİNLEŞECEK


Türkiye'de okulları açmayı planlarken, özel okul ve devlet okulları için farklı uygulamaların gündeme gelmesi, okullar ve öğrenciler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirecektir. Uzaktan eğitime erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşanırken, öğrencilerin uzaktan eğitime erişimini sağlayacak hazırlıklar yapılmadan atılacak her adımın mevcut eşitsizliği daha da derinleştirmesi kaçınılmazdır. Bazı özel okullarda 8. ve 11. sınıflarda yüz yüze eğitime başlamıştır. Özel okullar yüz yüze eğitime geçerken, MEB’in gerekli hazırlıkları yaparak bunu başaramaması kabul etmek mümkün değildir.

HANGİ SOMUT ÖNLEMLER ALINDI


İktidar ve MEB salgın karşısında sürekli hazır olduklarını, gerekli önlemleri aldıklarını iddia ederken, okulların açılmasına sayılı günler kala hangi somut önlemlerin alındığı belli değildir. Türkiye’de okulların fiziki donanım ve alt yapısı uzun süredir yetersizdir ve okulların önemli bir bölümünde yaşanan temizlik sorunları çözülmemiştir. Nüfus yoğunluğu ve okulların büyük olması hastalık riskini arttırmaktadır. Okulların açılmasında 18 milyon öğrencinin yararını, fiziksel ve ruhsal durumunu, eğitim emekçilerinin ve velilerin endişelerini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekmektedir.” (Haber Merkezi)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri