Kimi günler çok önemlidir.
Çünkü köklü dönüşümün habercisidir.
Ülkemizin geleceği için bu Pazar günü tarihi önem taşımakta.
O gün Türkiye sadece Cumhurbaşkanını seçmekle kalmayacak.
Daha da önemlisi kendi geleceğini belirleyecek.
Gelinen noktada geçmişi tartışmanın hiçbir anlamı yok.
Cumhurbaşkanı adaylarının belirlenme süreçleri, seçim giderlerinin karşılanma sorunu, başta medya olmak üzere kamu imkânlarının kullanımında adaylar arasındaki eşitsizlik, adayların kendilerini topluma anlatmada haksızlık hepsi tartışma nedeni.
En azından bugün için bu tartışmalar bir kenara bırakılmalıdır.
Pazar günü çok önemli, bu nedenle mutlaka sandığa gidilmeli.
Aynı zamanda sandıklara sahip çıkılmalı.
18 milyon oy pusulası fazla basılmış.
Birkaç kez yazılarımda ifade ettiğim gibi iktidar sahipleri kendileri gibi düşünmeyen herkesi yok sayıyor.
Hakarete varan söylemler toplumu geriyor ve kutuplaştırıyor.
Bu yüzden normalleşmeye ihtiyacımız var.
Bunu da mevcut iktidar yapmaz.
Çünkü bu iktidarın varlığı gerilim üzerine kurulu.
Evet yanlış okumadınız.
12 yıla yakın bir süre Başbakanlık yapmış olan AKP adayının Cumhurbaşkanlık döneminin bugünden farklı olmasını çok arzu ederim.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi AKP adayı toplumun yaşadığı Cumhuriyeti de içine alan yüz yıllık çağdaşlaşma ve aydınlanma sürecine karanlık yıllar diyor!
Kendisi seçilirse, 10 Ağustos sonrası aydınlık olacakmış!
Toplumu nasıl bir aydınlık(!) beklediğinin ipucunu geçen hafta Bülent Arınç vermişti.