Bir bayram tatilini daha bitirdik.
Bayramları, artık maalesef tatil olarak değerlendiriyoruz.
Bayram gelse de bir yerlere kaçıp, nefes alsak diyoruz.
Nerde o eski bayramlar?
Bugünün ,sözde serzenişimizden öteye geçemeyen
klişeleşmiş bir cümle sadece...
Günler öncesinden , bayram tatili uzayacak mı tartışmaları başlıyor.
Ona göre otellerde yer ayırtılıyor, planlar yapılıyor.
Bu durum gerçekten çok üzücü.
Çocuklarımıza geleneğimizi miras olarak bırakamamak çok elim.
Değerlerimiz hızla yok oluyor.
Kapitalizm denen melun çarkın dişlileri altında ezilirken, o çarkın dişlileri olduk zamanla.
Ezilen ve ezen mefhumu karakterimiz oldu.
Devinimsiz bir kargaşa yaşıyoruz.
Hiç zamanımız yok,hep bir telaş,hep bir koşuşturma halindeyiz.
Trajikomik olan ise, buna paralel da hep halimizden şikâyet etmemiz...
Şikâyet etme nedenimiz ise, vicdanımızı rahatlatmak.
Ah! Nerede o eski değerler?
Ama ne yapayım?
Herkes böyle...
Bayramda ailem bekler.
Aman, bir telefon ederim olur biter.
Çok yorgunum, nefes almak istiyorum ben de.
Bu bayramda böyle olsun.
Diye diye, bu bayramlarımız artık hep böyle...
Üstelik bir telefon etmeye bile üşenir olduk.
İnsanlar birbirine dokunmuyor artık.
Çok fazla tükettik her şeyi.
Güler yüzü, güzel sözleri, sevgiyi, saygıyı sattık kapitalizme.
Mutsuzuz diye bağıra çağıra dolaşıyoruz ortalıkta.
Çocukluğumuzun bayramlarını gerçekten çok özlüyorum.
Çocukluğumuzun çocukluğunu özlüyorum
Bayramdan bayrama alınırdı, pazar işi giysilerimiz
Başucumuza koyarak uyuduğumuz,
Yepyeni, kıpkırmızı pabuçlarımızın verdiği heyecan, mutluluk ve umut dolu geçmesi temennilerimle;
u-mutlu geçmiş bayramlar...