Belirsizliğin hızla arttığı bir döneme doğru yol alıyoruz.
Memleketin çok fazla gündemi oluştu.
Bir gün önce konuştuğumuz konu gidiyor yerini hiç beklenmedik bir başka gündem alıyor.
Öyle ki, Reza Sarraf’ın anlattıkları bir anda tuz ve buz gibi eriyip kayboldu.
Yerini Trump’un İsrail konusunda ani olarak almış olduğu karar değişikliği bomba gibi düştü.
Bir başka güncel konu ise kamuda ve özel sektörde taşeron tartışması nasıl bir sonuç verecek beklentisi var.
Böyle durumlarda bakalım şapkadan nasıl bir tavşan çıkacak denir.
Yeni bir yıla girmemize çok fazla zaman kalmadı.
2018 yılı konusunda değişik yorumlar yapılıyor.
Görünen durum sıkıntılı bir yıl beklendiği yönünde değerlendirmeler bulunmakta.
Bazıları diyebilir ki, ağzını hayıra aç, iyi güzel de iyimser olmak için çok fazla neden kaldı mı?
Ufuk da umut belirtisi olmasını herkes gibi ben de çok arzu ederim.
Keşke biz yanılmış olsak demek içimden geliyor.
Siyasetin geldiği nokta, iktidar ve muhalefet kayıkçı kavgasını sürdürüyor.
Öyle zaman geliyor ki, yazacak konu söyleyecek söz bulmakta insan zorlanıyor.
Anlayacağınız umut fakirin ekmeği bile olmaktan hızla uzaklaştı.
Bunun nedenine gelirsek; umut belirtisi giderek kayboluyor.
Geçmişte birileri bir öykü yazardı.
Yazılan bu hikayenin etrafında insanlar umutlarını tazelerdi.
Galiba hikaye yazacak birilerine acilen ihtiyaç bulunmakta.
2018 yılı için seçim tahminleri yapılıyor.
Siyasetin gerilimli atmosferi seçimin yakın olduğu yönünde!
Geçmiş yıllarda insanlar şöyle bir temennide bulunurdu; “Gelecek geçmişten daha iyi olsun”
Biz yine umutlarımızı yitirmeyelim, yeni bir yılın beklentilerimizi karşılamasını dileyelim.
Toplumun büyük bir kesiminin oldukça fazla sorunları var.
İşsizi iş beklentisi içerisinde...
İşvereni piyasanın açılması beklentisi içerisinde...
Siyasetçi ise hiç bir bedel ödemeden iktidarda kalma çabası içerisinde...