Geçenlerde bir arkadaşla gazetecilik üzerine sohbet ediyorduk.
30 yıl öncesine gittim bir an.
Daha internet, sosyal medya, dijital fotoğraf makineleri, cep telefonu falan yok.
Haberi daktilo ile fakat çoğunlukla saman kâğıda tükenmez kalemle yazıyorduk.
Klasik tip klasik makinelerde çektiğimiz siyah beyaz fotoğrafları karanlık odada büyük bir dikkatle yıkıyorduk.
Filmi yakarsak yandık demekti zira başka şekilde aynı fotoğrafı bulmanın telafisi yoktu.
Ertesi gün yalnızca bizim gazetede çıkan fotoğraf ve haberle ötekilerine haber atlatıyorduk.
Gazetecilik o yıllarda daha güzeldi ve rekabetçiydi.
Mesleği iliğimize kadar hissediyorduk.
Şimdi öyle mi?
Haber atlatmak ne mümkün!
Sosyal medya sayesinde çektiğiniz fotoğraf ve yazdığınız haber tabir yerinde ise anında çöp oluyor!
2 dakika sonra haberiniz onlarca dijital sitede noktasına, virgülüne dokunulmadan aynen yayınlanıyor.
Ayrıca sanki kendi haberi gibi bir pişkinlik içinde.
Bu büyük bir emek hırsızlığıdır.
Zaten gazeteciliği bitirende kes-kopyala-yapıştır olayıdır.
Günümüzde gazetecilik mesleği gelişen teknoloji ile pozitif olmakla birlikte çokta tahribata neden oldu.
Basılı medyanın tükenişi bu yüzdendir.
Asıl gazetecilerin sayısının giderek azalması bundandır.
Meslekte yeni gazetecilerin yetişmemesi internet-sosyal medya kolaycılığındandır.
Bugün Gebze bölgesine bakıyorum eski gazeteci arkadaşlarımızın sayısı o kadar az ki.
Onlarda geçen zaman içinde mesleki yorgunluğu olanca şiddetiyle hissediyor.
Zaten kimileri artık gazetecilik mesleğinin dışında.
Sonuç olarak gazetecilik giderek asıl amacından hızla uzaklaşıyor.
Gazetecilik ticari veya bir takım ekonomik beklentiler adına dibine kadar kullanılıyor.
Gazetecilik siyasetin kullanışlı aparatı haline dönüşmüş şantaj-montaj yapan birtakım kişilerin mesleğim içinde ‘gazeteci’ olarak nitelenmesi ise mesleğimiz adına züldür!
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti hak ve sorumluluk bildirimde şöyle deniliyor:
‘’Gazeteci, çıkar ve nüfuz sağlayacak habercilikten kaçınmalıdır. Mesleğini gölgeleyecek, itibarını sarsacak türden oluşumlar içerisinde yer almamalıdır.
Siyasi parti ve profesyonel spor kulüplerinde aktif görevde bulunmamalı, ticari bir kuruluşun danışma veya yönetim kurulunda görev almamalı, kişi ve kurumlardan hediye, maddi çıkar sağlamamalıdır.
Masraflarını ticari kuruluşların karşıladığı gezilere katılarak karşılığında ürün ve marka tanıtımı içeren yayın yapılmamalıdır. İstisnai durumlarda gidilen ve masrafları karşılanan gezinin haber yapılması halinde de gezinin davet olduğu açıkça belirtilmelidir.’’
Sadece bu kısımda yazılanlara gazeteci diyen kaç kişinin dikkat ettiği ve uyduğu ortadadır.
Yazacaklarım bu kadardır!