Ligde 3 maçtır galibiyete hasret olan ve hakemlerin damga vurduğu maçlar nedeniyle travmalı Galatasaray, uzun süreli galibiyet hasretinden son iki maçtaki aldığı 3 puan serisiyle çıkan Fatih Karagümrük ile karşı karşıya geldi. Karşılaşmada öne çıkan noktaların; neden tartışıldığını anlamadığım bir kırmızı kart, Galatasaray’ın oyunu ve Emre Taşdemir olduğunu söyleyebilirim. Otogardan takip etmek durumunda kaldığım bu mücadeleyi biraz konuşalım.
Öncelikle Galatasaray’ın oyunundaki problemini genel anlamda ve bu maç özelinde olarak iki başlıkta değerlendirmek gerekiyor. Genel olarak; Galatasaray Mertens, İcardi ve Oliveira’nın oyundaki temposunu kapatamıyor. Temposunu kapattığı oyuncuların da skora etkileri oldukça sınırlı. Mertens benim yıllardır hayran olduğum bir oyuncudur ancak bu sezon pozisyon bitirmede oldukça eksik kaldığını söylemek durumundayım. Tamamlayacak oyuncu rolünde de “bağrı yanık” İcardi’nin yer alması problemi çözme noktasında bizi oldukça uzaklaştırıyor. Oliveira’nın ise top servisinde oldukça başarılı olduğunu söylemeliyim. Kendisinin oyuna katkısı, bahsettiğim tempo eksikliğini tolere eder seviyede. Bu maç özelinde ise; Galatasaray bahsettiğim tempo eksikliğini genelde beklerden aldığı katkı ile dengelemeye çalışırdı. Bu maçta Boey yerine Dubois, Kazımcan yerine Emre Taşdemir’in oynadığını hesaba katarsak net seviyede burada da tempo düşüklüğünü görüyoruz. Özellikle Emre Taşdemir konusunda biraz durmak istiyorum. Emre’nin bugün gol atmış olması eleştirilerin biraz kırılmasına sebebiyet vermiş olabilir ama kendisi oldukça kötü bir sol bek. Sezon başından beri rezerv ligde yer almasını ve orada antrenman yapmasının da bu seviyede olmasında katkısı vardır elbette ama kalite eksikliği de net şekilde ortada diye düşünüyorum. Galatasaray bu pozisyonda bir şekilde kalıcı çözüme artık ulaşmak zorunda.
Galatasaray’da sonunda forması garanti bir isim belirdi. Rashica, Alanya maçında gösterdiği performanstan sonra bu maçta da oldukça iyi oynadı. Galatasaray’ın iyi pozisyon dediğimiz her atağında mutlaka bir katkısını görüyoruz. Bir kanatta Rashica’nın oyununu överken diğer kanattaki Kerem’i de biraz eleştirelim. Kerem kendisini sürekli kanıtlamaya çalışan bir oyuncu görüntüsünde. Sürekli kalabalık alanlara girip top kaybı yaptığı pozisyonlar izliyoruz ve bu psikolojiden çıkması gerekiyor. Aksi takdirde kariyeri anlamında bir tık üst seviyeye yükselmesini beklediğimiz kritik bir dönemde yer alıyor kendisi.
Galatasaray’ın en yaratıcı oyuncusunun henüz %100’ünde olmadığını da bilerek Mata olduğunu söyleyebilirim. Eğer gerçekten hazır hale gelirse Mertens’den beklenen gol katkısından daha fazlasını asist katkısı olarak sağlayacak bir oyuncu. Kendisini zaten eski Chelsea ve Manchester United maceralarından dolayı yakından biliyoruz ve oyuna katabileceklerini de görüyoruz. Derbide olmasını beklemesem de World Cup sonrası takımın değişmezi olacağını öngörüyorum.