Memleket..
Genelde yerelde bildiğiniz yangın yeri.
Şahsımda biz, yerel basınız. Mevzunun genel üzerinden değerlendirmeleri, sayıları azca da olsa zaten ulusal basındaki düşünürler tarafından yapılıyor.
Yerele indiğimizde de yangın yeri.
AKP iktidarı yerelde de tam bir “Lale devri”nin yer yer içinde. Yer yer seyircisi.
“Peri masalı” içinde, hayal dünyalarındaki Türkiye gördüklerine değil anlatılana getirilen inanmışlığın dayanılmaz hafifliğinde.
1994’ten beri mesleğin içindeyim. 1994’ten bu yana genelde veya yerelde iktidar partisinin ilçe teşkilatının, bu düzenden nemalananın tabanının bu kadar halktan ve gerçeklerden kopuk olduğu döneme denk gelmedim.
Baldur’da işçilerin greve çıktığı saatlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a askeriye alanına dair veya tam alanın olduğu yerde brif verecekler veya alacaklarmış. Masala devam!
Varsa yoksa; CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun başkan olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile CHP’li Fatma Kaplan Hürrriyet’in başkan olduğu İzmit Belediyesi’nin varsa..
Akit gibi adına “gazete” denilen kağıt kümesi ile..
Tarafsız basın asla yoktur. Elbette iktidar veya AKP yanlısı basın olacaktır ama taraf olmakla taraftar, amigo olmak ayrışmalıdır..
Meslek ahlak ve etiği adına her ne varsa alt üst edip iktidarın borazanlığını, düdükçülüğünü üstlenen kalemşör takımının elindeki iktidar yanlısı havuz basının güvenilirlik derecesi tartışılır kimi haberleri üzerinden..
“İşte CeHaPe zihniyeti” ana başlığı altında
Paylaşım üzerine paylaşımda bulunup, hiç sorun yokmuş ve her şey güllük gülistanlıkmış gibi tutumlarla çürümüş, çivisi çıkmış düzenin varlığını sürdürmesi için çaba içindeler.
**
Hâlbuki memleket yangın yeri, Gebze yangın yeri!
Elimden geldiğinde her kesimin sorunlarını gündeme getirip yorumlarımda yer vermeye çalışıyorum.
Sırf Gebze Bölgesi’nde dahi hangi birine ne ara ilgilenip konu edineyim, boğulmuş durumdayım.
Sosyal medya pandemi sürecinden ötürü ama morg ama taziye evi, ama görüşme yasağından ötürü hastanın ziyaretçilerini sayfasında ağırladığı hastane odası..
Sosyal medya İslam soslu vahşi kapitalizm ve neoliberalizmin varlığını en yakıcı haliyle, en baskıcı şekliyle sürdürdüğü günümüzde hak arama mücadelesi verenlerin isyanlarıyla dolu.
AKP iktidarının sadece ulusal basını değil Gebze Bölgesi dâhil yerel basını da baskı olmadı belediyeler marifetiyle nemalandırarak suskun hale getirdiği süreçte sığınılacak yegâne ifade ve tepki yeri, sosyal medya.
Bir tarafta Bölgesel Amatör Lig’in başlatılmamışından ötürü sezonluk anlaşmalara imza atmalarından sebep aylardır en küçük bir geliri olmadan yaşama tutunmaya çalışan, futbolcular..
Pandemi sürecinin mağdur ettiği esnaf gruplarına onca feryat figanın ardından ancak destek, yeterli yetersiz geldi. Hadi esnaf meslek odaları üzerinden bir şekilde örgütlü, futbolcularda o örgütlülükte yok.
Neredeyse bir senedir sağlıklı bir şekilde tiyatro yok, konser yok. Gebze’de bu tür aktiviteler içinde yer alanların büyük çoğunluğu amatör uğraş olarak sürdürdükleri ve geçim kaynakları olduğu için çok etkilenmedi ama az sayıda da olsa geçimini bunlardan sağlayan bir zümre var. Sesleri hiç çıkmıyor ama memleket, bu konuda da yangın yeri.
24 Aralık Cuma günü Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şubesi’nin ev sahipliği Halk Eğitim Merkezi’nin usta öğreticilerinden bir grupla bir araya geldik. Gebze’de onca gazete ve siteye rağmen topu topu iki gazeteci, dinledik. Tek geçim kaynakları girdikleri ders üzerinden ve aylardır ne derslere girebiliyor, ne de HEM’den gelir edinebiliyorlar. Sadece Gebze İlçesi’nde, 120 kişiler, 120 aileler.
Belediyelerde toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı. İşçilerin örgütlü olduğu Hizmet-İş ile işveren temsilcisi Yerel-Sen uzlaşamadı. Arabulucu süreci de bitti. Mesele bu sefer Yüksek Hakem Kurulu’na gidemesin diye önce Çayırova sonra Darıca’daki grev oylamalarında ezici çoğunlukla, “Greve evet” kararı çıktı.
Bugün (25 Aralık Cuma) BMİS Gebze 2 No’lu Şubesi’nin örgütlü olduğu İspanyol sermayeli Baldur’da direniş sürecinin ardından grev başlıyor. Bu süreçte üstelik pandemi dönemi işten işçi atma yasağına rağmen beş işçinin işine son verilmişti. Sermaye dostu iktidar, Hükümet kuzuların sessizliğinde!
Dilovası’nda Systemair HSK’da sendikal örgütlenme sonrası ücretsiz izin uygulamalarına karşı tepki İstanbul sokaklarına taştı.
Her biri ayrı bir yorum konusu olmayı da hak eden bu sorunlara bütünsellik açısından bakılması gerektiğini düşünüyorum.
BAL’daki futbolcu, HEM’deki usta eğitici, belediyede emekçi, HSK’de direnişçi, Baldur’da grevci ve emsalleri..
Hiç ama hiçbiri birbirinden bağımsız değildir.
Mağduriyetleri merkeze alan bir tepki birlikteliği sağlanmalı, o ses daha gür ve birleşik çıkartılmalıdır.
Böyle bir birlikteliği Gebze’de örgütleyebilecek olan en uygun yapı ise bence Gebze Sendikalar Birliği’dir diyorum.
En azından şimdilik, başka da bi’şi demiyorum.