Futbol afyon olmamalı: Marmara elden gidiyor

Aktan Uslu

"Bir ülkede tribünlerden gelen sesler, savaşlarda ölen mazlumların sesini bastırıyorsa, futbol afyondur."

 

Ali Şeriati

 

**

Gerek İzmit Körfezi gerekse Marmara Denizi’nde güncel çevre sorunu olan deniz salyasına dair Eskihisar’da Tütünçiftlik Sahili ve Güzelleştirme Derneği tarafından düzenlenen basın açıklamasında görüş ifade eden küçük balıkçılık aktivisti Kenan Gedikli, şahsım dahil olmak üzere gazetecilere de bir çağrıda bulundu:

 

Katılan her arkadaşın ve gazeteciliğin dışında gazetecilerin de dışında bir görevi var..”

 

İşte sıklıkla tekrarladığım bildik bir meslek doğrusunun ‘ete kemiğe’ bürünmüş hali:

 

“Tarafsız basın yoktur…”

 

Pekiştirilmiş haliyle: “Tarafsız basın dünyada yoktur. Ülkemizde yoktur. Olmamış ve olmayacaktır.”

 

Şahsının veya çalıştığı veya şahsına ait basın yayın kuruluşunun tarafsız olduğunu iddia edene de kapak olmalı ayrıca:

 

Hadi gel de bu vakada doğada, insandan, yaşamdan yana taraf olma.

 

**

 

Yine içinde bulunduğumuz günlerde bir diğer kent gündemi konusu, Kocaelispor.

 

Malum…

 

Kocaelispor futbol takımı 1’nci Lig’e yükselme grubunda finale kaldı. Sakaryaspor ile eşleşti. Kazanan takım, 1’nci Lig’e yükselecek.

 

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce şahsında siyasilerin de dahil olduğu,

 

Her iki takımın da 1’nci Lig’e alınmasına yönelik, 2’nci Lig mevcut statüsü ile örtüşmeyen bir talep var.

 

Daha da ötesi, konunun merkezine olması gerekeni, adaleti koyduğumuzda bence hiç de adil bir talep değil, ayrı mesele.

 

Ancak bugün ilimizde Kocaelispor’un bu şekilde 1’nci Lig’e yükselmesi konusu, İzmit Körfezi ile birlikte Marmara Denizi’ni boğan; hayatı, doğayı, insanı boğan deniz salyasının konusuna baskın geliyorsa, futbol bir afyon haline gelmiştir.  

 

**

Dün Eskihisar’da gerçekleşen basın açıklamasının talepler sıralanmadan önceki girizgâhında şöyle bir tespit vardı:

 

“Kaza risklerinin yanında şehrimizde her gün her yaştan hemşehrimizi kanser, astım-alerji, KOAH, metabolizma, kalp hastalıkları nedeniyle kaybediyoruz. Her dakika yeni hastalar eklenip, bebeklerimiz teşhisi konamayan türlü çeşit hastalıkla doğuyor.

Ancak bu durum birer rakam olarak değerlendiriliyor. Değiştirmek için hiçbir şey yapılmayıp, son derece doğal karşılanıyor.

Tıpkı İzmit Körfezi’nde, Marmara Denizi’nde iki aydır yaşanan deniz salyasının doğal karşılanması gibi… Ne balıklar, ne kuşlar, ne de bizler birer rakam, madde, malzeme değiliz. Canız, canlıyız…”

KBB Meclisi’nin mayıs ayı olağan toplantısı birinci bileşiminde de gündeme gelen deniz salyası konusunda bir detay dikkatimi çekti.

 

Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir de bir gerekçeyle, oturumun ancak sonuna gelmişti. Ancak Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt de oradaydı.  

 

Her iki ismi de özellikle örnek vermek istedim.

 

Çünkü KBB Meclisi’nde bugüne kadar çevre konuları gündeme geldiğinde gerek Şayir gerekse Söğüt’ün sanki Kocaeli Sanayi Odası veya herhangi bir SİAD’ın başkanı imiş gibi rakamları önümüze koyuyorlar, koydular.

 

Verdikleri rakamlar genellikle buralarda yapılan üretim ve ihracat rakamları üzerine oldu.

 

Ama örneğin bir defa olsun, sendikal örgütlenme sonrası işten çıkartılan veya ücretsiz izne gönderilenleri gündem konusu edinmediler.

 

Halbuki basın açıklamasında da ifade edildiği şekliyle, “Ne balıklar, ne kuşlar, ne de bizler birer rakam, madde, malzeme değiliz. Canız, canlıyız…”

 

Mevcut vahşi kapital ve neo liberal düzende futbolu da bir afyon olarak kullanan sistemin bu tip manevralarına karşı dikkatli ve dinamik olmalıyız.

 

Kocaelispor da, Sakaryaspor da 1’nci Lig’e de Süper Lig’e de yükselir, düşer yine yükselir. Dünden bugüne ve yarınlara varlığını korur, sürdürür.

 

Ama başka İzmit Körfezi, başka Marmara Denizi yok.

 

Farkında olmalıyız…