Birden fazla sendikaya üye oluna bileceğini söyleyen yasalarımız bir kenarda dursun Gebze Organize Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren ve Flormar markasını üreten Kosan Kozmetik’te çalışan işçiler, Petrol-İş'e üye oldukları için işlerinden atıldılar.
Oysa sendikalaşma onların en yasal hakkıydı. İş kanununda sendikalı olmaları adına hiçbir engel yoktu. Nasıl patronları yasalardan doğan haklarını kullanıyorsa, çalışanlarda yasalardan doğan haklarını kullanmak ve sendikada öğütlenmek istiyordu.
Şimdiye kadar asgari ücret civarında maaş alan, geçim sıkıntısı yaşayan, çalışırken her an kapının önüne koyulma korkusuyla çalışmak istemeyen işçiler yan yana gelmiş ve sendikalaşmaya karar vermişti. Kendilerine en yakın sendika olarak da Petrol-İş'i görmüş ve bu sendikaya üye olmuşlardı. Fakat kendilerine her türlü hakkı reva görüp devletten istediği kararları ve yasaları çıkarması adına ‘’işveren’’ sendikasına üye olan patronlar, emekçilerin kendi hakları adına işçi sendikalarında üye olmasına izin vermiyor ve bunu büyük bir ‘’tehlike’’ olarak görüyordu.
Sonrası malum. Şirket yönetiminin sendikaya üyelik sürecinden haberdar olmasıyla birlikte sendika üyesi olan işçiler işlerinden atılmış ne kıdem ne de ihbar tazminatı, hiç bir şey verilmemişti. işten çıkartılan işçiler bu haksızlığa boyun eğmeyerek fabrikalarının önünde direnişe geçti.
Gebze 1 Mayıs’ının en coşkulu kortejlerinden biriydiler. Yasal haklarını kullanıp sendikalı olmuş, bu yüzden işten atılmışlardı. Kızgındılar. Öfkeliydiler. ‘’hakkımız engellenemez’’ diyerek haykırıyorlardı. Ve ‘’sizin için ne yapabiliriz’’ diye sorduğumda ‘’Birlik olursak kazanırız’’ diyorlardı.
Bugün direnişin 92. Günü. Hala fabrikanın önündeler ve patrona meydan okuyarak direnmekteler. Tarih bizlere toplu sözleşme ve sendikal hakkın kazanılması adına dayanışmanın ne kadar kıymetli bir araç olduğunu göstermişti. Bugün Flormar işçilerinin de buna ihtiyacı var. Çünkü bu kent işçilerin yaşadığı bir kent… Grevse bizlerin her an karşımıza çıkabilecek tanıdık bir arkadaşı. Bir gün komşumuzu, bir gün dostumuzu, bir gün ise kendimizi üzerimiz de önlüklerle grevde bula bilir, fabrika önlerinde direnişe geçebiliriz.
Patronlara gelince; şu çok açık ki güçlü sendikalar ve meslek odaları, çalışanların iş hayatında, emek hakkedişlerinde yada zorlaşan çalışma koşularında yegâne yaşam sigortası olmaya devam ediyor. Bu yüzden işçilerin sendikalaşma mücadelesi yasaklanmamalı, tersine yasaların verdiği hak sonuna kadar desteklenmeli ve saygı duyulmalıdır.