Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz, Türkiye tarihinde ender görülen eylemlerden biri yaptıklarını Petrol-İş Genel Merkezi, Gebze Şubesi ve atılan işçilerle birlikte yürüttüklerini belirterek başladığı konuşmasında özetle şunları kaydetti:
DUYMASI GEREKENLER DUYMADI
Tabi ki mücadele ettik. Sesimizi Türkiye’yi hemen her tarafına yaydık. Ülke sınırlarını aşıp dünyanın duymasına rağmen ne yazık ki duyması, kulak vermesi gerekenler, hareket etmesi gerekenler etmemiştir. O yüzden işçi sınıfının birlikte yürümek, hareket etmek, mücadele etmekten başka şanslarının olmadığını bütün dünyaya örnek olarak göstermiştir bu eylemlilik.
DUVARLAR SETLER ÇEKİLDİ
Sonucu itibariyle kim nereye çekerse çeksin bu eylemlilik, zaten zaferdir. 297 gün her türlü koşul ve şartlarda direnmiş, mücadelesini vermiş; siyasal, sosyal, ekonomik ve sendikal mücadelesini vermiş bir aile olduk. Önümüze hep duvarlar, setler çekildi.
ALLAH’IN GÜNEŞİNİ BİZDEN ESİRGEDİLER
Dünyada birçok savaşlar kavgalar olmuş sonuçta taraflar bir masa etrafında bir araya gelip konuşmuşlardır. Ama ne yazık ki burada bu ortam sağlanamamıştır. Buna rağmen mücadele sürdü. Allah’ın güneşini bile bizden esirgediler. O yüzden kolay mücadele edilmedi. Bu insanları bir arada tutup mücadeleyi yaşatmak sürdürmek kolay değil. Hem bölgemiz ve ülkemizde hem yurt dışında bize maddi, manevi, ayni desteği olan tüm sendikalara, sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilere teşekkür ederim. Burada gerçek emek dostlarını da, günü kurtaranları da gördük. Hiç uğramayanları da biliyoruz.
BİR AVUÇ İNSANLA
DÜNYAYA MESAJ VERDİK
Flormar direnişi tüm dünyaya yayılmış, pay alması gerekenler umarım payını almıştır ama ders çıkartması gerekenlerin çok daha fazla olduğunu da mutlak surette herkesin bilmesi gerekiyor. Biz bir avuç insanla tüm dünyaya mesajlar verdik. Bu insanların iki hedefi vardı. Sendikalı olmak, işlerine dönmek. Bu Anayasal, yasal hakkı tanımayan duvarlarla karşılaştık. Hukuksal mücadele de verdik, sendikal mücadelemiz ortadadır. Hiçbir kurum ve kuruluş, örgüt böyle bir mücadeleyi kolay kolay veremez.
HİÇBİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADIK
Aracı koydular. Bu arkadaşları suçlu görüp tazminatsız çıkarttılar. ‘Yasa dışı eyleme destek veriyorsunuz’ diye neredeyse terörist yere konulduk. Ama bırakın bu mücadeleyi, yönetenler ve diğerleri, ‘Gidin evinize yasal sonucu bekleyin’ dediler ama biz sürdürdük. 06 Mart itibariyle bugüne kadar yapılan bütün teklifler, öneriler, söylemlerin hepsini arkadaşlarla, tüm detayları ile paylaştık. Her gün bir profesyonel arkadaşımızı tuttuk. Hiçbir zaman yalnız bırakmadık.
Mahkememiz devam ediyor. Gebze’deki 7-8 mahkemeye yayılmış davalarda üç dördüncü duruşmalar sonrası dava farklı tarihlere ötelendi. Bizlere çalışanlara açılan davalara rağmen sürdürdük.
BAŞKA TEKLİF OLMAYACAK!
Daha önceden sunulan ‘kıdemi, ihbarı, tazminatı verelim’ gibi teklifler vardı. Daha sonra 2, 4, 6 aylık maaş teklifleri, son olarak 16 aylık maaş teklifi geldi. ‘Sendikayla ilgili çoğunluk davası zaten sürecek. Kabul ediyorsanız bitirin. Yoksa başka da teklif olmayacak’ denildi. Arkadaşlar ile dört saat görüştük. Devamı halinde yaşanacak olası zorlukları anlattık. Hangi karar çıkarsa uyacağımızı, destekleyeceğimizi belirtip gizli usulle oylamaya gittik. Çoğunluk, tazminat ve hakları alıp sonlandıralım kararı çıktı.
SENDİKALARDAN YETERLİ
DESTEĞİ GÖREMEDİK
Sendikal davamız, mücadelemiz sürecek. Defalarca söyledik. Flormar’a herkesin kulak vermesi lazım, sendika girerse tüm işçi sınıfı kazanacak ve herkesin önü açılacak. Aksi halde hepimiz için daha kötü olacak dedik. Buna rağmen gelen sendikaların haricinde, çok fazla katkı olmadı. Birçok konfederasyon, federasyon düzeyinde maalesef anlaşılmadı. Hakları aldık, sendikal mücadele devam ediyor.
ONURLU İNSANLARIN ONURLU MÜCADELESİ
Arkadaşlar için bugün ayrılmak o kadar kolay değil. Duygusal, onursal boyutu vardır. Siz Türkiye işçi sınıfına bir yol gösterdiniz. Türk kadın hareketine yol gösterdiniz. Başınız eğilecek hiçbir şeyiniz yok. Onurlu insanlarsınız. Onurlu mücadele verdiniz. Bundan sonraki yaşamda da, gittiğiniz yerlerde göstereceksiniz.”