Erzincan’ın İliç İlçesi’nde maden ocağında göçük sonucu 9 işçi tonlarca toprağın altında kaldı.
Bu yazı hazırlandığı sırada kurtarma çalışmaları sürüyordu.
Ve bir başka ürkütücü tehlike ise siyanürlü toprağın Fırat nehrine ulaşma olasılığı…
Devletin yetkilileri bakanlar böyle bir durumun yaşanmadığını ve gerekli önlemlerin alındığını söylüyor.
Gerçi her felaket sonrası aynı sözleri duymuyor muyuz?
Felaket öncesine dair tek bir ciddi önlem yok!
Diğer taraftan Kanadalı olduğu belirtilen firma acaba kendi ülkesinde bu şekilde fütursuzca madencilik yapabilir mi?
Elbette hayır.
Orada yasalar var ve gözünün yaşına bakılmadan en ağır cezalar uygulanır.
Ne var ki burası Türkiye, ucuz emek cenneti!
Daha çok gelir ve para adına insan yaşamının yok sayıldığı coğrafya.
Yabancı tekellerin havasını, suyunu, toprağını babalarının malı gibi vahşice kirlettiği sahipsiz ülke!
Ve her kötülüğü yapanın yanına kazanç kaldığı memleket!
Maden alanlarını yabancı firmalara açanlar, her türlü kuralsızlığa göz yumanlar elbette yaşananların sorumlusudur.
Ancak onların hiçbir zaman sorumluluk almak gibi dertleri olmadı.
Anımsayın.
13 Mayıs 2014’te Manisa Soma’da maden ocağında çıkan yangın sonrası 301 işçi yaşamını yitirmiş, 88 işçide yaralanmıştı.
Hangi bakan ve sorumlu gereğini yerine getirerek istifa etti?
Hiçimse!
Anımsayın.
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde resmi rakamlara göre 50 bini aşkın insan yaşamını yitirdi, 122 binden fazla insan yaralandı, bölgede 14 milyon kişi depremden etkilendi, 39 binden fazla bina yıkıldı.
Hangi bakan, yönetici istifa etti?
Hiç kimse!
Depreme, afete karşı öncesinde önlem almayan, hazırlık yapmayanlar görevlerine hiçbir şet olmamışçasına devam ettiler.
Maden ocaklarında da durum aynı.
Erzincan’da söz konusuna maden ocağına ruhsat veren, kanunsuz şekilde kapasite arttırmasına göz yuman, şikayetleri göz ardı eden AKP hükümetinin bakanlarının hiç birisi sorumluluk almadı, almıyor.
Şimdi, 9 işçimiz toprak altında bunu konuşmayalım diyorlar.
Şimdi konuşmayacaksak ne zaman konuşacağız.
Tamda konuşulacak zamandır.
9 işçi alınmayan tedbirlerin, yasa tanımamazlığın, insan yaşamını para karşında hiçliği nedeniyle toprak altında.
Türkiye artık insan kanı ve canı üzerinden daha fazla para kazanmak, servetlerine servet katmak isteyen sömürücü yabancı sermayeye ve ülkemizdeki işbirlikçilerine kapılarını kapamalıdır.
Madenler ve tüm kaynaklar ülkemiz ve halkımız adına kullanılmalıdır.
Çözüm budur!