Bir hafta içerisinde üst üstte gelen faturalar çok sayıda insanı kara kara düşündürüyor.
Asgari ücretle çalışan bir insanın tüm maaşı doğalgaz, elektrik, su faturasına ödese yine borçlu kalıyor.
Şöyle bir aylık ödeme tablosu çıkarttım;
Ortalama bir ailenin geçtiğimiz ay doğalgaza ödediği fatura 300 ile 500 TL arası...
Elektrik faturası 150 ile 250 TL arası...
Su faturası ise 100 ile 150 TL arası üzerinde oldu.
Bazı semtlerde aralık ayında faturalandırma olmadı.
Faturalar ocak ayına sarktı.
Bunun da söylentilere göre nedeni aralık ayı faturası ocak ayında zamlı olarak tüketiciye yansıtılmış oldu.
Bazı mahallelerde ocak ayında iki kez su faturası gönderildi.
Bu nasıl iştir...!
İnsanların ödeme gücü olup olmadığını hiç kimse hesaba bile katmıyor.
Eskiden sosyal devlet vardı, şimdi sosyal devleti ağzına alan yok.
Her halde bütçe açıkları bu şekilde dolaylı vergilerle kapatılma yoluna gidiliyor.
AKP Gebze İlçe Başkanı Hasan Soba ve yönetimi perşembe günü ziyaretime geldi.
Çok sayıda konu üzerinde sohbet ettik.
Anibal Kavşağı, Eskihisar Topçular Kavşağı gibi önemli yatırımlar üzerinde gecikmeleri konuştuk.
Balçık köyünde Milli Eğitim Bakanlığına ait 135 dönümlük okul arazisi konusunu kendilerine sordum.
Arazi üzerinde her hangi bir değişiklik olmayacağını eğer olursa buna karşılık 200 dönümlük arazi alacaklarından söz edildi.
Demek ki, birileri Balçık köyündeki araziyle yakından ilgileniyor olmalı...!
Aksi halde tartışmalar bu denli uzamazdı.
Ayrıca 2004 yılında Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilen okul arazisi üzerinde şimdiye kadar neden okul yapılmadığı önemli bir soru işaretidir.
Hatta eski vali Ercan Topaca Balçık daki 135 dönümlük arazinin bir bölümünü İstanbul’lu iş adamları istediği yönünde bilgiler ortaya çıktı.
Bu İstanbul’lu iş adamlarının kim olduğunu er geç öğreneceğiz.
Herşey bitti sıra okul arazilerine mi kaldı.
Milli Eğitimin okul yapabileceği neredeyse yer kalmadı.
Elimizde bulunan okul yerleri bu şekilde birilerine hibe etme yoluyla yağmalanmasına göz yummayacağız...!
Çünkü, Gebze’nin genç bir nüfusu var.
Üstelik sürekli göç alan bir şehir.
Okul yerlerini bu yüzden en iyi bir şekilde değerlendirmek ve korumak hepimizin görevidir.
Hiç kimse okul arazilerine sulanmasın.