Örgütlenmek onların en doğal hakkıydı. İş kanununda sendikalı olmaları yolunda hiçbir engel yoktu. Nasıl patronlar yasalardan doğan haklarını tepe tepe kullanıyorsa, çalışanlarda var olan en meşru haklarını kullanmak, sendikalı olmak istiyordu. Fakat birden fazla sendikaya üye olunabileceğini söyleyen yasa maddeleri bir kenarda dursun Farplas işçileri sendikalaştıkları için işten kovuldu.
‘’Zırt pırt lavaboya gidiyorsun!’’ ‘’Makineyi bırakıp su içmeye gidemezsin.’’ ‘’Hastalansan da izin almayacaksın.’’ ‘’Yıllık iznini yazın değil kışın kullanacaksın.’’ ‘’İsteğe bağlı değil zorunlu mesaiye kalacaksın.’’ gibi nice baskıyla karşılaşan Farplas işçilerinin sabrı tükeniyor, son zammın yalnızca asgari ücret seviyesine çekilmesi bardağı taşıran son damla oluyordu.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan Farplas otomotiv fabrikasında çalışan işçiler 19 Ocak’ta açıklanan sözde ücret zammına karşı iş durdurmuş ve eşine az rastlanır bir sürede Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlenerek toplu iş sözleşmesi hakkına kavuşmuştu. Daha öncede farklı sendikalar Farplas’ta, örgütlenme girişiminde bulunmuş fakat patron aynı çatı altında, aynı tezgâh başında çalışan işçileri farklı şirketlerde ve farklı iş kollarında gösterdiği için başaramamışlardı. Biriken öfkenin ve verilen kararlı mücadelenin sonunda Birleşik Metal-İş Sendikası Farplas bünyesinde faaliyet gösteren 8 alt şirketin 5'inde çoğunluğu alarak sendikalaşma hakkını kazanmıştı. Fabrikanın CEO'su, yeniden değerlendirme yapılıp işçilerle görüşüleceğini açıklaması üzerine işçiler iş başı yapmış fakat emekçiler umutla, güzel bir haber beklerken iki hafta sonra 150 kişi işten çıkarılmıştı.
Patronlarının anayasal bir suç işleyerek toplu sözleşmeye oturmak yerine 150 işçiyi işten çıkarmasına karşı işçilerin cevabı işgal ve direniş olacaktı. Emekçiler atılan arkadaşlarının geri alınması ve sendika hakları için fabrikaya kapandı. Kendilerini gece vardiyasında fabrikaya kilitleyen İşçiler, Farplas'ta üye çoğunluğunu sağlayan ve bakanlık tarafından da onaylanan Birleşik Metal İş Sendikası'nın, işveren tarafından da tanınmasını ve sendikalı oldukları için işten atılan arkadaşlarının işe geri alınmasını talep etti. İşçilerin taleplerine kulaklarını kapatan işletme, fabrikaya polisleri sokarken, Farplas işçileri sabah saatlerinde darp edilerek gözaltına alınıp ifadelerinin alınması üzerine serbest bırakıldı.
İşçilerin talepleri çok açıktı. Anayasal hakları olan sendikalaşma hakkına saygı gösterilmesi, atılan işçilerin işe iade edilmesi, içerideki mobbingin, baskının ortadan kaldırılması ve sendikayla toplu sözleşme sürecine başlanması.
Farplas işçileri 60 gün boyunca fabrika önünde direndi. Mevsimin kış, havaların çok soğuk olmasına rağmen gözlerinde ki ışık ve kalplerini ısıtan dayanışma ziyaretleri onları sıcak tuttu. Fabrika önünde çadır kurulmasına izin verilmezken, İşçiler elleriyle tuttuğu brandayla yağmurdan, halaylarla soğuktan korunmaya çalıştı.
İşçiler direnişi bir şenliğe çevirdi. Her gün halaylar ve horonlar çekilip, misket ve roman havaları oynandı. Grup Yorum’dan Pınar Aydın’lara, yerel gruplardan emek örgütleri ses korolarına kadar birçok topluluk fabrika önünü küçük bir sahneye çevirip direnişin merkezini büyük bir gösteri alanına dönüştürdü. İlk zamanlar etraftan gelip geçenler için garipsenen bu durum sonrasında ortak bir mücadeleye dönüştü. Direniş alanından geçen kamyoncular havalı kornalarını basıp halay çekenlerin şenliğine coşku katarken başka fabrikaların çalışanları servis araçlarının camlarını, kapılarını açıp alkışlarıyla destek oldu.
60 günün sonunda fabrika önünde ki direniş sonlandırılırken işçilerin hukuksal mücadelesi devam edecek.