AKP’li dönemlerde, üretimden vazgeçip tüketimi daha fazla körüklemenin formülleri üzerinde kafa yorulur oldu.
Bu sürecin sonucunda, işsizlik, bağlı olarak açlık ve yoksulluk cumhuriyet tarihinde görülmemiş noktaya ulaştı.
Hal böyleyken, krizi fırsata çevirme konusunda yetkinleşen AKP aklı, üretim tesisi yerine ceza infaz kurumlarına yani hapishanelere yatırım yapıyor.
Evet, yanlış duymadınız, 17 yıldır ülkeyi yöneten AKP, yeni cezaevleri yaptırıyor.
Niye dersiniz ?
Çünkü, ülke nüfusunun yarısından fazlası AKP politikalarına muhalif. Ve bu muhalefet, 17 yıldır her yol denenmesine rağmen eritilemedi. O yüzden, toplumu yeni ve yeniden psikolojik baskı altına alacak projelere ağırlık vermeyi önüne koyan saray iktidarı, öncelikli olarak muhaliflerin yeni barınma mekanlarını da hazırlıyor.
Ne de olsa demokratlar ya…
Konuya ilişkin bir değerlendirme CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar’dan geldi. Akar, benim tezimi doğrulayacak bilgiler paylaştı kamuoyuyla.
Yaptığı açıklamada, Temmuz 2019 itibariyle toplam kapasitesi 218 bin 950 olan 353 ceza infaz kurumu bulunduğunu, bunların 75’inin açık, 7’sinin kadın açık, 9’unun kadın kapalı, 7’sinin çocuk kapalı ve 4’ünün de çocuk eğitim evinden oluştuğunu vurguladı.
Hal böyleyse (ki, böyle) dünyada fabrikaları kapatıp, özelleştirip hapishane yaparak övünen tek iktidar Saray-AKP iktidarıdır.
Fabrikaları satıp hapishane yapan AKP iktidarı enflasyon, işsizlik ve hayat pahalılığı demektir.
Akar’ın paylaştığı bilgiler arasında, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi önerisi de var. Ancak, sayıları her yıl artan cezaevlerinin, adalet sisteminin bir parçası olmaktan çıkıp, yandaş müteahhidi zengin etme aracına dönüşmesi bu önerinin gerçekleşmesine olanak tanımıyor.
Bu durumda, akla gelen ilk sorulardan biri de şudur;
Köprüler de araç, hastanelerde ise hasta garantisi veren AKP zihniyeti, sayıları her gün artan cezaevleri için de tutuklu, mahkum garantisi veriyor mu ?
Saray harcamalarının denetlenemediği,
Diyanet bütçesindeki artışın psikolojik dengeyi bozduğu,
Saltanat arabalarına ayrılan bütçenin artık gizlenemez olduğu,
Cumhurbaşkanlığı YİK üyeleri ve milletvekili maaşlarına yapılan zamların nüfusun yüzde 85’ini ezdiği bir ülkede ne adalet kalır ne de hak hukuk.
Öyleyse, en iyi yatırım ceza ve infaz kurumlarının sayısını artırmak ve fiziki gelişmelerini sağlamak olacaktır. Saray-AKP iktidarı da böyle düşünüyor olsa gerek ki, maliyeti yaklaşık 9 milyar TL’yi bulacağı tahmin edilen 114 adet Ceza İnfaz Kurumu inşası devam ediyor. Öte yandan, ihale aşamasındaki ceza infaz kurumu sayısı da 23.
Bu durum övünç duyulacak değil, utanç duyulacak bir durumdur…
Yeni cezaevlerinin tamamlanmasıyla toplam kapasite 500 bine ulaşacakmış.
Pes doğrusu…
İşsizlik tarihin rekor sevilerine ulaşmış, 70 milyara özelleştirmeler yapılıp fabrikalar elden çıkarılmış ya da kapatılmış.
Meclis tatile girmeden önce AKP tarafından gündeme getirilen yeni bir torba yasada vatandaş lehine tek bir madde bulunmazken, şirketleri, yandaşları kapsayan aflarla bir dönemi kapatma derdindeler.
Maliyeti nedir, biliyor musunuz ?
Toplam 400 Milyar TL.
Hayırlı mı olsun denilir ?