BDDK, geçtiğimiz Temmuz ayında kısaca “Evim” diye bilinen, faizsiz sistemle vatandaşı ev ve otomobil sahibi yapacağını vaat eden 27 şirketten 21’inin faaliyetine son vermişti. Bu şirketlerden faizsiz ev ve araba almak için para yatıran ve mağdur olan yaklaşık 54 Bin kişi Evim Mağdurları Platformu adı altına birleşerek seslerini duyurmaya ve mağduriyetlerini gidermeye çalışıyorlar. Gebze’de yapılan basın açıklamasında da mağduriyetin söz konusu faaliyet sonlandırılmasından sonra yaşandığı belirtildi. Evim mağdurları, birikimlerinin kendilerine iadesini devletin kanun koyucu tüm yetkili organlarından ivedilikle talep etti. Gebze 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’nda, Evim Mağdurları Platformu Kocaeli Gebze adına açıklama Muharrem Taşdemir tarafından okundu. Taşdemir açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
100 BİNLERİ BULUYOR
“02 Temmuz 2021 tarihinde devleti yönetenlerin almış olduğu tasfiye kararı ile halk dilinde evim firmaları olarak bilinen şirketlerin ticari faaliyetlerine son verildi. Bu karar ülke genelinde sayısı bireysel olarak 54 bin olan fakat ailelerimiz ve etrafımızdaki insanlar ile 100 binleri bulan mağdur ordusu meydana getirdi.
İNANCIMIZ, GÜVENİMİZ KALMADI
Düzenleme üzerinden aylar geçti. BDDK ve TMSF sözde çalıştıklarını beyan etseler de ne inancımız var ne de bu kurumlara güvenimiz. Kurumlar olarak insanların birikimlerine el koydunuz. Bunun açık ispatı aylardır bize ait olan birikimlerimizi geri verin diyoruz ama devlet kurumları, ‘şirketlerde para yok’ diyor. Bu yokluk algısı ile beklentileri boşa çıkarmaya çalışıyorsunuz.
MADDİ KARŞILIKLAR NEREDE?
Buradan soruyoruz; yapılan düzenleme günü şirketlerin mal varlıklarına, nakit hesaplarına, üyelerin şirketler hesabındaki birikimlerine el koyduğunuz tüm maddi karşılıklar nerede? 21. Yüzyılda yaşıyoruz. Devlet kurumları yalan söylemez diyoruz. Ama sizler göz göre göre yalan söyleyip insanların helal birikimlerini yok ediyorsunuz.
MAKAM ARACI YAPTILAR
Kurumlar bu kadar aciz mi ki el koyduğu şirketlerin araçlarını kendilerine makam aracı tahsis ediyor, orada hakkı olan birikim sahipleri yani bizlerin paraları ile yemekler yiyor, kendilerine maaşlar bağlıyorlar. Soruyoruz. Hak mı bu yaptıklarınız? Sayın devlet büyükleri, TMSF isimli kurum Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak insanların hak ve menfaatlerini korumak, birikim ve tasarruflarını garanti altına almak amacıyla kurulmuş ve yapılanmışken aylardır yaptıkları zulüm değil de nedir?
YOK PAHASINA VERDİLER
BDDK ve TMSF aylardır kapalı kapılar ardında kendi yazdıkları senaryoyu oynamaktan geri durmuyor. Tasfiyesine karar verilen şirketlerin tüm mal varlığını gizlediler, şirketlerin ülke genelindeki ofislerini bu sistemde adı sanı olmayan yeni oluşumlara yok pahasına verdiler. Bakın bunlar bu devlette gizlenmeye gerek olmadan açıkça ve aleni yapılmaktadır. Artık yeter. Aylar oldu, insanları zor durumda bırakmaktan vazgeçin. Sistemde kayıtlı olan herkes elinizin altındayken herkese çok çabuk ve eksiksiz ulaşabiliyorken niye geri ödeme yapmak için zaman geçiriyorsunuz?
KENDİNE AİT OLANI İSTİYOR
BDDK ve TMSF bundan sonra bize ait olan birikimlerimizi iade etmekten geri durmaya devam ederse ülke genelinde bu sebepten ötürü başına bir şey gelecek tek bir vatandaş bile olsa hakkı, vebali kurumlarınız üzerinedir. Bu sıkıntıyı nihayete erdirmek herhalde size zor olmasa gerek. Eğer farklı düşünce ve niyet taşımıyorsanız. Binlerce insan kendine ait olan alın terini, el hakkını istiyor. Devlet ve kurumları vatandaşını korur ama bizim yaşadığımız durum bu ülkede zor durumda bırakılmaktan öteye gitmedi. Derdimizi, sorumuzu çözene kadar bütün şehirlerin meydanlarından seslenmeye devam edeceğiz. Bizler bu şirketlerdeki birikimlerimizin bizlere iadesini devletin kanun koyucu tüm yetkili organlarından ivedilikle talep etmekteyiz.”
MAĞDUR DEĞİLDİK MAĞDUR EDİLDİK
Basın açıklaması esnasında vatandaşlar mağduriyetlerini ifade eden dövizler açıp sık sık, “Mağdur değildik mağdur edildik” sloganları attı. Basın açıklamasının ardından mağdur vatandaşlar da söz alıp 21 şirketin faaliyetlerine son verilip 6’sına süre verilmesine atıfta bulunup kapatılan şirketlerin her birine veya bir çatıda birleşik halde, kayyım atanması gerektiğine vurgu yaptı. Siyasi partilere de konuya ilgilenme çağrısında bulunulup mağdurların oyunun ona göre şekilleneceğini ifade etti. “Devlet dediğin mağdur etmez, mağduriyet giderir” denilerek soruna çözüm istendi.
Haber Merkezi