Bayram nedeniyle Eskişehir’e gittik oradan da günü birlik olarak Kütahya ziyareti yaptık.
Eskişehir gerçekten her açıdan modern ve yaşanılacak bir kent.
Bunda hiç şüphesiz CHP ve tabi ki Yılmaz Büyükerşen’in katkısı büyük.
Adeta Avrupa kenti gibi...
Porsuk çayı kenarı Venedik gibi, insanlar saygılı ve kimse kimseyi rahatsız etmiyor.
Eskişehir’de ne yazık ki ülkemize bir şekilde elini kolunu sallayarak gelip kapağı atan göçmenlerin istilası altında.
Bayramda her taraf Suriyeli, Afganlı vb gibi yerlerden kaçıp gelenlerle doluydu.
Eskişehir tatilimizde CHP’nin yerel seçimi kazandığı Kütahya’ya günü birlik gezi yaptık.
AKP ve MHP’nin yıllardır yerel yönetimde olduğu Kütahya, Eskişehir’in yanında oldukça sönük kalıyor.
Böylesine kayda değer bir kent yeterince hizmet göremediği için olsa gerek sıradan bir Anadolu kasabası gibi.
566,664 nüfusa sahip Kütahya’da 31 Mart 2024 yerel seçimini CHP adayı Eyüp Kahveci yüzde 29,69 ile kazandı.
Kütahya ağırlıklı olarak sağ-muhafazakâr seçmen sahip bir ilimiz.
Cumhur ittifakı ortakları AKP ve MHP’nin ayrı ayrı seçime girmesi de CHP’nin kazanmasına neden olmuş.
Ancak şu bir gerçek ki CHP uzun zaman sonra ilk kez bu kadar büyük bir oy (40 bin 712) almış.
Sokakta ki vatandaş işbaşına gelen sosyal demokratların Kütahya’yı hak ettiği noktaya taşımasını bekliyor.
Ülkenin neresine giderseniz gidin CHP’li belediyelerin farkını görüyorsunuz.
Toplumun sadece kendisine oy verenlerine değil her kesime eşit hizmet götürülüyor.
İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Tekirdağ, Edirne, Çanakkale gibi Büyükşehirlerde sürekli seçim kazanılması tesadüf değil.
Vatandaş, çağın gereklerini yok sayan, öteki yaşam tarzlarına hizmet götürmeyen yerel yönetim anlayışını reddediyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin birinci parti olması tesadüf değil.
5 yıl sonra ise Türkiye’de CHP’li belediyelerin sayısı daha da artacak bunu hep birlikte göreceğiz.
Bayram sırasında da siyaset yine ön plandaydı.
31 Mart seçimimde Akşener’in tabiriyle, ‘tarih yazan’ İYİ Parti tartışılmaya devam etti.
Akşener’in olağanüstü kurultay kararı sonrası yaşananlar İYİ Parti’nin artık dönüşü olamayan bir yola girdiğini gösteriyor.
Akşener’e yakın milletvekillerin Akşener’e ‘geri dön çağrısı’ çalışmaları, Erdoğan ve Bahçeli’nin ‘bırakma’ çağrıları enteresan şeylerdi.
Sonuç olarak İYİ Parti gelecekte siyasetin önemli bir aktörü olarak değil Akşener eliyle nasıl bitirildiği anlatılacak bir parti olarak anımsanacak.