46 yıl önce İstanbul’dan ailece göç edip geldiğimiz Gebze ile şimdiki Gebze arasında çok büyük uçurum var.
1978’de Gebze’de nüfus 33 bin civarındaydı.
Sanayinin mantar gibi bitmeye başladığı o yıllarda Anadolu’nun dört bir yanından iş ve aş için insanlar akın akın Gebze’ye gelmeye başlamıştı.
Gerçi sanayi Gebze’ye yarardan çok zarar getirdi.
Ekonomi, istihdam, üretim derken Gebze’nin havası, suyu, toprağı yok edildi, kirletildi, zehirlendi.
Eski Gebze’yi hala bugünkü gibi hatırlarım.
Gebze merkez eski ve yeni çarşıdan ibaretti.
Merkez dışında ki yeni oluşmaya başlayan mahalleler tek katlı gecekondu evlerden ibaretti.
Yollar topraktı ve altyapı henüz olmadığından içme suyu kuyulardan temin ediliyordu.
Kuyu suyunun kireçli ve acımtırak tadı vardı.
Tatlı su ise Yumrukaya’da şimdi artık olmayan eski çeşmeden temin ediliyordu.
Anımsayamayacağım kadar çok kere bilyeli tahta arabalarla su almaya gitmişimdir.
O yıllarda ayrıca tankerlerle tatlı su satılırdı.
Gebze’nin kıyı mahallelerinde kanalizasyon açılan foseptik çukurunda biriktiriliyor daha sonra ise belediyeye ait vidanjörle çekilerek götürülüp bertaraf diliyordu.
İbrahimağa Caddesi’nden Akse Sapağına giden eski İstanbul yolu aydınlatma olmadığından geceleri karanlıktı.
Bu yoldan kimi zaman dakikalarca araç bile geçmezdi.
Ve daha çocuk olduğumuz için bir yerden bir yere giderken korkardık.
Eski Gebze’de sokak ve caddeler sessiz ve tenhaydı.
Hani neredeyse yoldan geçenlerin hepsini tanımanız mümkündü.
Gebze’de o yıllarda Özgen Sineması ve yıkılan eski belediye binasında yer alan Atlas Sinemasına film izlemek için gidilirdi.
Zaten tek eğlencede sinemaydı.
Gebze’de yaşam durağan, sıradan ve donmuş gibi olsa bile gerçekten güzeldi.
Bugün Gebze berbat halde.
O eski doğal ve özgün güzelliği artık yok.
Olağan dışı nüfus yoğunluğu nedeniyle sokakta yürümek mümkün değil.
Zaten Suriyeli, Afganlı her tarafa dolmuş.
Gebze’nin demografik yapısı yerle yeksan olmuş!
Trafik ve park sorunu, betonlaşma merkezde yıllardır çözülemeyen bir sorun.
40 yıl önce nasıl ki hava kararınca Gebze’de sosyal yaşam bitiyor ve herkes evlerine çekiliyorsa şimdide değişen bir şey yok.
Gebze sosyal, kültürel yaşam açısından en yoksul kentlerden birisidir.
Şimdilerde kent merkezinde gençlerin uğrak yeri olan kafe ve AVM dışında başkaca ne var?
Sonuç olarak, Gebze eski güzelliği ve özgünlüğünden çok uzakta.