Eşit haklarla eşit ücretlerle sendikalı çalışmak istiyoruz

Vivo V Tech direnişçilerinden Şule Şahintürk ilk çıkartılan işçiler arasında yer aldı. 200 kişilik fabrikada bugüne kadar 600 işçilik sirkülasyon olduğunu kaydeden Şahintürk, “Eşit hak ve ücretlerle sendikalı çalışmak istiyoruz” dedi

 

23 yaşındaki Şule Şahintürk, Çayırova’da oturuyor, bekâr. Yaklaşık iki senedir Vivo’da departman sorumlusu olarak görev yapıyor. İçeride uygulanan baskının Türk Metal Sendikası’na üyeliğini başlattığını belirten Şahintürk şube yetkililerinden bilgi aldıktan sonra mesai arkadaşlarına durumu anlattığını kaydetti. Şahintürk özetle şunları söyledi:

İSTEDİKLERİMİZİ BİLDİRDİK AMA…

“Arkadaşlar da bana destek oldular. İçerideki baskıya ‘dur’ demek istediler ve üyeliklerini başlattılar. Bunu öğrenen yöneticiler bize baskı uygulamaya ve, ‘Üyelikten çıkın, üyeliğinizi silin’ diye tehdit etmeye başladılar. Türk Metal Sendikası Şube yöneticileri bu süreçte yanımızda olup desteklerini hiç esirgemediler. İçerideki arkadaşları korkutan yöneticilere karşı gayet kibar cevaplarda bulunduk. İstediklerimizi, şikâyetlerimizi bildirdik. Fakat bize herhangi bir geri dönüş yapmadılar.

15 EKİM’DEKİ SÖZLÜ

İSTİFAMIZI KABUL ETMEDİLER

Ne zaman ki Türk Metal Sendikası’nı duydular ve bize vaatlerde bulunmaya başladılar. Üyelikten çıkarsak, maaşlarımıza artış yapacaklarını söylediler. Daha sonra Türk Metal Sendikası’na güvendik ve burada ufak çaplı bir eylem gerçekleştirdik. Bir süre sonra yine baskılara maruz kaldık ve bu nedenle 15 Ekim’de işyerinden ayrılmak istediğimizi bildirdik. Fakat yöneticilerimiz bizden memnun olduklarını, verimliliğimizin yerinde olduğunu söylediler ve istifalarımızı kabul etmediler. Bu arada istifa talebimiz sadece sözlü bir beyandı. İstifa sürecimiz kabul edilmedi, biz çalışmaya devam ettik.

SENDİKA ÖRGÜTLENİNCE, “SÖZLÜ

BEYAN YETERLİ” DEDİLER!

Sendikayla birlikte olup 15 Ekim’de küçük ufak çaplı bir eylem gerçekleştirince şirket bizden istifalarımızı istedi ve önümüze beyaz kağıt koydu. Sendika üyeliğimiz devam ettiği için istifamızı yazmamızı istediler. Biz istifa belgemizi yazmadık. Fakat yönetici bize istifa belgesine gerek olmadığını, sözlü beyanın yeterli olduğunu, sözlü beyana dayalı tutanak tuttuklarını ve bizi işten göndereceklerini ısrarla söyledi.

TAZMİNATSIZ…

 

Ben durumu içerideki arkadaşlara anlattım. Cuma günü saat 16.00 gibi bizi İnsan Kaynakları Müdürlüğü çağırdı ve bizden ilişkilerini kestiklerini, saat 16.00’dan sonra fabrikayı terk etmemiz gerektiğini söylediler. Durumu arkadaşlara aktardığımızda onlarda bu haksızlığa boyun eğmeyip bize destek olacaklarını söylediler. Bize desteğe gelen tüm arkadaşlarımız tek tek işten kovuldu. Bize “istifa” denildi. Diğer arkadaşlarımızı da yüz kızartıcı suçtan işlerinden ettiler. Tazminatlarımıza dair; istifa ettiğimizden ötürü herhangi bir hakka sahip olmadığımızı söylediler.

Beyaz bir kâğıda tarihle birlikte istifa dilekçemizi yazmamızı istediler. Biz de istifa etmek istemediğimizi, sendikanın artık fabrikada yetkili olduğunu ve bu şekilde devam edebileceğimizi söyledik. Onlar sözlü beyanın yeterli olduğunu söyleyince biz de, ‘Sözlü beyan ne kadar yeterli olabilir. Yazılı beyanımız yok’ dedik. Fakat onlar bize yöneticilerin tutanağını, tutanakta sözlü istifamızdan söz edildiğini ve buna dayanarak bizi gönderdiklerini söylediler.

NET MAAŞ YOK. ÖDÜL VE CEZA VAR

Net bir maaşımız yok. Ödüller, cezalar var sürekli devam eden. Örneğin; mola dönüşü saniyelerle geciksek dahi bizden ücret kesintileri yapılıyor. Bir gün işe gelmediğimizde bütün primlerimizden kesiliyor. Saat ücretimiz, asgari ücret üzerinden. Ama bize pozisyon belirliyor ve bu pozisyonlara uygun ücret ödüyorlar. Bu arada aynı tezgâhta çalışan arkadaşlar bile aynı ücrete sahip olmuyor. Bunu da yönetici seçiyor. Yönetici, arasının biraz daha iyi olduğu çalışanlara biraz daha yüksek ücret vererek onları tatmin etmeye çalışıyor. Biz bu duruma dur demek istiyoruz. Herkesin eşit haklarla, eşit ücretle çalışmasını istiyoruz. Yöneticilerimiz bu durumu asla kabul etmiyor. Herkese ayrı maaş verip ısrarla bunun doğru olduğunu savunuyorlar. Yaklaşık iki yıldır çalışıyor ve asla aynı maaşı almıyorum. Her ay değişiyor, onların bana kafalarına göre verdiği ödül ve cezalara göre.

İÇERİDEKİLER DE RAHAT DEĞİL

İçerideki arkadaşlarımız dışarıdaki direnişe destek göstermek istiyor ancak insan kaynakları sabahları kendisiyle toplantı yapıyor. Direnişe destek gösteren herkesi işten kovacağını, asla geri almayacağını söyleyerek insanları çekindiriyor. Cesareti ve vicdanı olan, bizimle olmak isteyen arkadaşlar bizimle birlikte. İçeridekiler de baskı altında ve rahat değiller. Tehditlerden dolayı bize desteğe çekiniyorlar. Bize desteklerini toplantı odalarındaki tahtalara, ‘Arkadaşlarımızı içeri alın. Onların yanındayız. Emeklerini ziyan etmeyin’ diye gösteriyorlar.

BASKIYA DİRENDİM

Sendikalı ilk çalışma yerim burası. İlk direniş deneyimim. Sendikayla ilgili herhangi bir bağım, bilgim yoktu. İçeride haksızlık, insan ayrıştırma, açıkçası kanunsuzluk var. Bu durumun nasıl önüne geçebileceğime dair kendimce araştırmalara girdim ve Türk Metal Sendikası ile karşılaştım. Kendilerinden, ne yapabileceğimize ve içeriyi nasıl düzeltebileceğimize dair gerekli bilgileri edindim. Arkadaşlara aktardım ve bu tutumum yöneticilerin gözünde bir suç olarak görüldü. Aylarca baskıya maruz kaldım ancak bugüne kadar sabırla, sendikanın fabrikaya girmesini bekledim.

200 ÇALIŞAN, 600 SİRKÜLASYON

Biraz daha gizli saklı yapamazdık. Çünkü içeride sürekli bir sirkülasyon var. En son 600’e kadar gelindi. 600 kişi işe alındı ve çıkışları yapıldı. İçeriye giren kimse memnun değildi durumda. 600 işçi alan bir fabrikada şu an maksimum 200 kişi çalışıyor. İçerideki arkadaşlara durumu mümkün olduğunca, en saf haliyle anlatmaya çalıştık. Sendikalı olursak, olacakları anlattık. Akşamları sürekli iletişim halinde olduk ve Türk Metal Sendikası’nda örgütlendik.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EMEK Haberleri